Anavatan Partisi Buca Belediye Başkan Adayı Recep Çakılkaya, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Buca yönetilemiyor diyerek sitemde bulunan Çakılkaya; “Buca kaderine terk edildi. Bir hayalet gemi gibi kendi kendine yüzmeye çalışıyor” derken rakipleri hakkında da konuştu. Çakılkaya; “Buca adaylarını rakip değil dost olarak görüyorum. Kazanırsam hepsiyle çalışmak istiyorum” diye konuştu.
“Buca’nın sorunlarını biliyorum”
Kendini tanıtan Çakılkaya; “İzmir Türk TV Yönetim Kurulu Başkanıyım. Hakan Kandemir ile İzmir’in yükünü ağırlamaya çalışıyoruz Son Mühür ile. Ticaretle uğraşıyorum. Anavatan Partisi olarak ciddi bir hareketlenme içerisine girdik. Tekrar layık olduğu yere taşımak için çalışıyoruz. Buca’nın sorunlarını yakinen bildiğim için buradayım ve bu koltuğa adayım” dedi.
“Projelerim noter tasdikli”
Buca’da bir tıkanıklık yaşanıyor diyen Çakılkaya; “Bu tıkanıklık birçok alanda sosyal, kültür, trafik ve anlayış gibi. Sokakta partimize çok güzel bir yanaşma var. Anavatan Partisi sahada yok diye Anavatan Partisi yok değil. Bunlar zamanında siyasilerimizin yaptığı teknik hatalar. Bu hataları Demokrat Parti de Anavatan Partisi de Doğruyol Partisi de Saadet Partisi de çekiyor. Bu seçim farklı her an İYİ Parti’de belediye başkanı olabilir Anavatan da. Bir tahterevalli siyaseti var Türkiye’de, biri CHP biri Ak Parti. Halk CHP’nin belediyeciliğinden, AK Parti’nin siyasi yönetiminden memnun değil. Halk bundan sıkıldı. İddialı olarak geliyorum. Projelerimi noter tasdiki ile vatandaşa sunuyorum. Yapmazsam dava açabilirler” ifadelerini kullandı.
“Buca kaderine terk edilmiş”
Buca yönetilemiyor diyen Çakılkaya; “Buca, kendi kaderine terk edilmiş durumda. Bir hayalet gemi gibi kendi kendine yüzmeye çalışıyor. Buca Şirinyer Parkı içler acısı. Oradan gece geçmeye korkarsınız. Başıboş köpek sorunu da var. Bu hayvanlara yaşanabilir bir ortam oluşturmak gerekir. Erhan Kılıç’a soruyorum. Kalktınız Şirinyer Parkı’nın taşlarını değiştirdiniz. Taş, sorunu çözdü mü? Baş sorunu çözer, taş değil! Buca’nın ciddi bir ulaşım sorunu var, alt yapı sorunu var, park bahçe sorunu var. Önceliklerimiz de bunlar olacak” açıklamasında bulundu.
“Buca’yı halk yönetmeli”
Buca’yı halk yönetmeli diyen Çakılkaya; “Toplumumuzun bir arada daha güçlü olduğuna inanıyorum. Bu nedenle, katılımcı bir yönetim anlayışı benimsemiş bulunuyorum. Görüş ve öneriler, benim için son derece değerli. Belirlenecek projelerde ve politikalarda, hep birlikte kararlar alarak Buca'yı birlikte yönetmek istiyorum. Buca Belediye Başkanı olursam Buca halkının içinden 600 kişilik Halk Meclisi oluşturmayı planlıyorum. Halk önce ne istiyor diye soracağız. Buca’yı Bucalı yönetecek. Halkın nabzı ile projeleri yürüteceğiz. Öncelikler neyse yatırımlar o isteklere göre yönlendirilecek. Her sene bu 600 kişi değişecek” ifadelerini kullandı.
“Rakip değil, dost olarak görüyorum”
Buca siyasetine ilişkin konuşan Çakılkaya; “Görkem Bey, Suat Bey, Aybar Bey, Adnan Keskin Bey iyi adaylar. Rakip değil dost olarak görüyorum onları. Eğer seçim kazanırsam hepsini çağıracağım. Arkadaşlar siz seçim kaybetmediniz, seçim kazandınız. Gelin hep birlikte çalışalım diyeceğim. Onların projeleri neden erisin gitsin. Bu siyaset değil yerel seçimdir. Bu rozetler çıkacak. Halka hizmet edeceğiz. Mevcutta da bir şey yapılmış ve iyi ise neden devam etmesin? Vali de halkın memurudur ben de. Kimler geldi geçti Türkiye’den” dedi.
“Yılmaz Büyükerşen’i model alıyorum”
Ben kentsel dönüşümde Yılmaz Büyükerşen’i model almak istiyorum diyen Çakılkaya; “Yılmaz Hoca partiler üstü bir isimdir. Herkesi kucaklayan bir isim. Gerçi siyasi nezaketsizlik yapıldı kendisine. Büyükşehir nasıl olur, bunu Eskişehir’de görüyorsunuz. Örneğin Buca’da imar mı yapılacak? Elimizde iki büyük üniversite var. Bunları kullanacağız. Konun uzmanından yardım alacağız. Çoğunlukla çalışmak istiyorum. Buca’daki çalışma neyse uzmanlarla yapılacak. Üst geçit ve battı çıktılarla birçok problemi çözebiliriz. Ama o kadar kolay yöntemler var ki trafiği halletmek için. Dünyada örnekleri çok. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Devletten kaynak yok diye bir şey yok. Belediyeler kazanç kapısı değildir. Öte yandan kreşler çok büyük bir yük aileler için. Çalışan kesimlere katkı sağlamak için kreşler açmak istiyorum. Ayrıca 3-6 yaş çocuğa ne verirsen o olur. Bu yaş aralığına eğitimi iyi ve doğru vermek gerekiyor. Ücretsiz bir dershane de kurmak istiyorum. Bunlar imkansız projeler değil. Mesela Buca’nın niye bir belediye hastanesi olmasın? Belediye deyince herkese hizmet var. Ben her şeyim. Ben Buca’yım. Halkımın rahatı için ne gerekiyorsa her kurumdan yasal sınırlar çerçevesinde destek alıp yürümek zorundayım” diye konuştu.
