TFF Amatör İşler Kurulu 23 Haziran 2020 tarihinde yine tartışılan bir karara imza attı. Karara göre 23 ilin 2020-2021 sezonunda, pandemi nedeniyle yarım kalan 2. amatör liglerinin 1. amatör liglerle birleştirilmesine ve bu illerin 2021-2022 sezonunda 2. Amatör liglerinin yeniden oluşturulmasına karar verildi. Bu illerin arasında İzmir de bulunuyor. 

Bazı iller için bu geçerli olabilir, karar da tartışılabilir. Ne var ki İzmir'de bu karar külliyen geçersizdir ve kadük kalmıştır.

Bu kararın bir anlamı da "Mektepler olmasaydı Maarif'i ne güzel idare ederdik" ten başka bir şey değildir.

TFF kısa bir süre önce Karşıyaka'yı da içine alan bir kararla alt liglerin iptalini karara bağladı. Doğru olan da buydu. Günlerce yazdık çizdik.
Hiç bir şey insan sağlığından değerli değildir. Orada kaybedilecek bir can hiç bir yatırıma, kazanılacak hiç bir kupaya karşılık gelmez. Artık bu işten mağdur olduğunu düşünenler de harcadıklarının insan sağlığına değişilmeyecek değerler olduğunun farkına varacaktır. 

Gelelim amatörlere; Masa başında alınan kararlar gerçek hayatla karşılaşınca uygulanamayan ucubelere dönüşüyor. 1. Amatör ile 2. Amatörü birleştirmek bunun en güzel örneklerden biri. 1. Amatör yapı olarak Süper Amatör'e taban oluşturmak hedefinde olan nispeten geniş olanaklara sahip, adı amatör ama daha uygulamada nispeten profesyonel niyetler taşıyan kulüplerden oluşuyor. 2. Amatör ise genelde semtlerin gençlerini biraraya toplamak, ya da  daha büyük yapıların temelinin atılacağı deyim yerindeyse "sıfırdan başlayacak" mütevazı gönüllü oluşumlardan ibaret.


Şimdi bu iki ayrı dünyadan bir paçal yapmak, oraya maddi manevi yatırım yapacakların emeklerini, üstelik sahada alınteri ile kazandıkları puanları hiçe sayıp, oynamadan bu takımları küme düşürmektir. Bir alt ligdeki takımları ise etine buduna bakmadan bir üst kategoriye taşımak, zaten pandemi ile azalan çoluğun çocuğun, dükkanın, nafakasından kesilen gelir kaynaklarıyla,  kendilerinden güçlü yapılarla rekabet ettirmektir. Dolasıyla onları dipsiz bir kuyuya atmaktan başka bir şey değildir.
Kuruluş tarihi 1953 olan Bayraklıspor, Kongre üyesi eski Altaylı golcü B.Şeref (Onarlıoğlu) ile ilk kıvılcımı çaktı. Diğer kulüpler de haklarını yedirmek niyetinde değil.


Burada asıl konu kolaycı çözümler üretmek değil, futbolumuzun kökleri olan amatörlere pandemi koşullarında nasıl sağlıklı, güvenli spor yaptırılabilir, onların yollarını bulup uygulamaya koymaktır.
Başta ASKF olmak üzere yerel yönetimler ve kulüp birlikleri de her önlerine dayatılana boyun eğmek yerine bu mücadelenin içinde yer almayı hedef seçmelidir.


Milyonlarca doları profesyonellerin transfer çılgınlıklarına aktarıp, devlet bankalarından bile seferber eden futbol yönetimi, biraz da amatörler için kesenin ağzını açmalı ve amatör sporcuların da birer insan olduğunu unutmamalı.
Şu bilinsin ki, amatörler sahipsiz değildir.