Tunç ERCİYAS -SON MÜHÜR/Bir tarafta savaş sürerken hem zeytinine hem de zeytinyağına ihtiyacımız olduğunu vurgulayan Zeytin Ana’ya bir dokunduk bin ah işittik! Gözyaşları sel olmuş. Zor konuşuyordu. O kadar doluydu ki susturamadık. Sözünü kesmeden dinledik. Verdiği bilgilere teşekkür ederiz. Kısa zamanda yaralarını sarıp, eski güzel günlere döneceğiz. 
Kömürden değerliyim…
“Ben kırkbin yaşında ermiş bir kadınım ve dünyaya tufandan sonra ilk ben gelmişim. O gün bugündür yaşam vermeye çalıştım size zeytinimle, yaprağımla, yağımla beğenmediniz... Savaştınız barışın diye, ak güvercin ağzında dalımı gönderdim. Dinlemediniz. Gövdemde Anadolu Kadını'nın ördüğü güzellikleri sundum size baktınız ama görmediniz. Oysaki ben Zeytin Anayım. Meyvemde yaşam, yağımda ışık, dalımda barış var benim. Bedenimde ise gizem... Ben tek Tanrılı, çok Tanrılı tüm dinlerin kutsal ağacı, tüm canlıların baş tacıyım. Nuh’un tufanında bile tek ben ayakta kaldım. Bana bakıp geçmeyin yaklaşın ve beni görün çünkü ben kökleri öpülesi Zeytin Ananız... Ve altımdaki madenden daha değerliyim.”
 
Ne çabuk unuttunuz?
 Sabahın köründe yola çıkıp, yapraklarımın gölgesinde güneşin ilk ışıklarından korunarak kahvaltı yaptığınız günler… Sonrasında zeytinimi toplamak için saçlarımı tarar gibi taraklarla dallarımı sıyırmanız… Gövdeme merdiven dayayıp yükseklere uzanmaya çalışırken yapraklarım arasında kaybolmanız. Unuttunuz mu? Canımı yakmamaya çalışsanız bile alınırdım, küser bir sonraki yıl daha az ürün verirdim ama çabuk yumuşardı kalbim, bir yıl sonra daha bol ve kaliteli meyve verirdim. Hayatınızda bir kez olsun zeytinimi topladıysanız unutmanız mümkün değil sanmıştım. Bahçenizde kardeşim incir ağacı bulunurdu. Bana dadanan sinekleri üstüne çeker balıyla zehirlerdi onları, kurtulurduk bu haşereden, sinek çekiyor diye onu da kestiniz, sonra baktınız sinekler bitmiyor bu sefer yok etmek için ilaç verdiniz, kızmadım… Ama Zeytin Ananızı, ölümsüz ağacınızı, kutsal dediğiniz beni, öldürmek istiyorsunuz. Niçin? Altımdaki kömür yığını için hani kahvaltı mutlulukla alakalıydı. Ve zeytinsiz kahvaltı olmazdı. Kömürü yiyi verirsiniz gari… “
 
Kömür şifa olacak mı bari?
“Tüm dünya kömürden vazgeçerken siz ondan medet umuyorsunuz. Benim ağımı almayın bak! Biliyorsunuz krallar kraliçeler yapraklarımdan yaptıkları tacı kullandılar. Başlarının üstünde taşıdılar beni Mısırlılar, Romalılar… Sabahları çayınızı içerken güneşin ışığıyla zeytinlerim elmas gibi parlar. Onları seyretmekten keyif alırdınız adıma şarkılar söylediniz, türküler yaktınız ne çabuk unuttunuz? Ya şimdi ne oldu? Ben size küsmem gerekirken,  siz bana küsüyorsunuz. Gövdeme bakın zamanın izlerini göreceksiniz her ağacımda farklı bir şekil var. Kiminde kucağımda bir bebek görürsünüz kiminde yaşlı bir kadın yüzü… Çocuklar oynar, ressamlar hayaller kurar… Kömürü yiyemezsiniz ama Ramazan’da orucunuzu benle bozarsınız. Sofranızın vazgeçilmezi, kutsalıyım ben, unutmayın! “
 
Kadınlarınızı koruyabildiniz mi ki?
“Ben anayım… Ben kadınım… Aslında siz kadınlarınızı da koruyamıyorsunuz. İzliyorum her gün bir cinayet, her gün bir şiddet ne olacak kadınını koruyamayan toplum zeytinini mi koruyacak? Neyse bugün Kadınlar Günü bari günümü kutlayın. Öpün elimi… Size ana sütü gibi kutsal bir ürün verdim. Kozmetikte, ilaç sektöründe kullandınız, ekmeğinize katık ettiniz. Ne güzeldir zeytinyağına banıp banıp yemek… Ağrıyan yerinize sürün geçer. Şu korona günlerinde şifa olan bir iksir… Tüm dünyada en kalitelisi de sizde… Özellikle Ayvalık’ta… “
 
Beni sevenler yanımda şükür!
Sağ olsun ilk olarak Kadın Şehri İzmir’in Başkanı Tunç Soyer ve Zeytinyağının Başkenti Ayvalık’ın Başkanı Mesut Ergin kararın iptali için Danıştay’a dava açtı. Söz konusu yönetmeliğin açıkça usule ve kanuna aykırı olduğunu vurgulayan Başkanlar kararın uygulanması halinde yani ağaçların kesilmesi, zeytinliklerin yok edilmesi halinde telafisi yüzyılları bulacak sonuçları doğuracağını belirtti. ‘Zeytini rantta kurban etmeyeceğiz’ dediler. Çok doğru söylüyorlar. Her şey rant için oysaki benim çocuklarım daha değerli. Bakalım hakkımı savunabilecekler mi? Yıllardır dostum olan, hobi olarak eşiyle beraber çocuklarımı özenle toplayan ve yaşam iksirimi şişeleyerek bol bol kullanan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır başta olmak üzere meclistekilerde isyan etmiş. Bana dost elini uzatan UZZK Başkanı Mustafa Tan’da hemen basın toplantısı düzenleyerek halkın sesi olmuş... Şükür protestolar sürüyor ama endişeliyim hala…”
 
Ağlatmayın ananızı…
Savaş kapıda iken zeytin mi? Kömür mü? Bir kez daha düşünün. Ben kolay yetişmiyorum. Ölümsüz ağacım ben. Zeytin Ananız. Öldürmeyin beni… Ben tüm ağaçların kraliçesi olmayı sizin için ret ettim. Onlarla uğraşacak vaktim yoktu. Size hizmet etmeyi tercih ettim. Tüm varlığımı insanlığa sundum. Buradan söküp ağaçlarımı başka yere dikeceklermiş. Olur mu? Olur mu? Ağaçlarımın taşınması ekolojik ortamların taşınması anlamına gelmez ki! Ekosistemi taşıyamazsınız. Zeytinlik, olduğu ortamda zeytinliktir. Zeytinliği taşıyacağınız yer yoktur. Varsa zaten orası da zeytinlik yapılmıştır. Madencilik faaliyetinin bitiminde, o alanın tekrar zeytinciliğe uygun hale gelemez. Asırlık zeytin kesildikten sonra rehabilite edileceği taahhüdünün gerçek değil bu mümkün değil zeytin kolay yetişmez.”
 
Benden vazgeçemezsiniz… 

“Bulunduğum yerdeki köylünün, çiftçinin, çevre halkının geçim kaynağıyım. Köylüler zeytin geliri ile çocuklarını okutur, evlendirir. Ülkemizdeki yüz binlerce çiftçinin yaşamı yalnızca zeytine bağlıdır. Bir zeytin ağacının büyümesi yıllar almaktadır. Yok edilen zeytinliklerin kısa sürede yerine getirilmesi mümkün değildir. Tekrar düşünün dinleyin Zeytin Ana’nın sözünü kıymayın çocuklarıma…”

Vekiller de tepkili…
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Aç gözlü saray rejimi! Zeytin kalacak sen çürüdüğün için düşeceksin. Az kaldı. Gün gelecek devran dönecek zeytinin hesabı sorulacak zalimden, zeytin ağaçlarına kıymak isteyenler de unutmasın. Zalime uyan zulme ortak olur” 
Zeytin Ana’nın dostu CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise, “AK PARTİ bunu daha önce defalarca kez denedi. Zeytincilik yasasında denediler olmadı, sonrasında farklı yollardan bunu aşmaya çalıştılar olmadı. En son bunda karar kılmışlar. Bu karara göre, artık yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarımız madenlere kurban edilecek. Bu kabul edilebilir bir şey değil” dedi.
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan da konuya dair şu şekilde konuştu: Zeytinleri yok ederek oradan maden çıkarmak ekolojik cinayettir. Enerji için harekete geçtiğiniz bu ‘kirli bir yatırım’ uğruna bu toprakların en kadim miraslarından birinin gözden çıkarılması zeytincilik ve zeytincilik yapan halk için idam fermanıdır. Ferman onların, zeytinler bizim! Biz zeytinimizi, bu kadim mirasımızı hiç kimsenin eline bırakmayacağız!”
CHP Milletvekili Ednan Arslan, “Zeytin katliamı olacak. Madencilik için zeytinlikler ya kesilecek ya taşınacak. TBMM’ye 7 kez getirilen yasa teklifi reddedilmişti. Yönetmelik değişikliği ile zeytin katliamının önü açıldı” 
sözleriyle tepkilerini ortaya koydular.

Yönetmelik ne içeriyor?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ne göre elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilecek. Bu kapsamda, zeytinlik alanın kullanılabilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin, faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski haline getireceğini taahhüt etmesi gerekiyor. Sahanın taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise madencilik faaliyetleri bitiminde sahanın rehabilite edilerek eski haline getirilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesisinin taahhüt edilmesi şartı bulunuyor. Zeytin sahasının taşınmasına ilişkin tüm masraflardan ve zeytin sahasının taşınmasından kaynaklanan tüm taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumlu olacak.

Muhabir: TE Bilişim