Sanat camiasında iz bırakan isimler, yaşamlarının son dönemlerinde de gündem olmayı sürdürüyor. Ünlü neyzen Niyazi Sayın'ın vefatı, Türk musikisi başta olmak üzere geleneksel sanatlarda büyük bir boşluk oluşturdu. İstanbul’da 98 yaşında hayata veda eden Niyazi Sayın, müzik çevrelerinde yaşayan efsane olarak görülüyordu. Uzun yıllar boyunca hem icracı hem de öğretici olarak sanat dünyasında etkili oldu.
Son dönemde Sayın’ın sağlık sorunları yaşadığı biliniyordu. Yakınları ve sanat çevreleri, usta neyzenin ileri yaşı nedeniyle bir süredir çeşitli sağlık problemleriyle mücadele ettiğini ifade ediyor. Sanatçının ölüm sebebi ise resmi merciler tarafından henüz net olarak açıklanmadı; Sayın’ın vefatıyla birlikte Türk musikisinde bir devir kapandı.
Niyazi Sayın kimdir?
12 Şubat 1927'de İstanbul Üsküdar’da dünyaya gelen Niyazi Sayın, müzik eğitimini İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda aldı. Fenerbahçe genç futbol takımında oynadığı yılların ardından ailesinin yönlendirmesiyle müziğe yöneldi. Ney enstrümanına olan ilgisi, Tanburi Cemil Bey’in taş plak kayıtlarıyla çocukluk döneminde başladı. 1947’de ebru ustası Mustafa Düzgünman’la tanışması, sanat yolculuğunda önemli bir dönüm noktası oldu. Halil Dikmen’den 15 yıl boyunca ney ve resim dersleri aldı. Yalnızca neyzen olarak değil, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı kimliğiyle de tanındı. İstanbul Radyosu’nda 30 yıl boyunca ney icra etti, çok sayıda konser ve arşiv çalışmasında yer aldı.

1976’dan itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyeliği yaptı, Nefesli Sazlar Anabilim Dalı Başkanlığını yürüttü. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde Türk müziği dersleri verdi, konserler ve ebru sergileriyle uluslararası sanat ortamına katkı sundu.
Sanat hayatı ve çok yönlü kişiliği
Niyazi Sayın sadece ney icracısı değil, geleneksel Türk sanatlarının pek çok alanında üretim yapan bir isimdi. Ebru, tespihçilik, sedef kakmacılığı, tornacılık, balıkçılık ve fotoğrafçılık gibi alanlarda ustalık sergiledi. Hocası Halil Dikmen’in disiplin anlayışını, Tanburi Cemil Bey’in yenilikçi ruhuyla harmanlayarak ney icrasına yeni teknikler kazandırdı ve özgün bir yorum geliştirdi.
Sanat hayatı boyunca Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2009) ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2014) gibi önemli ödüllere layık görüldü. Sanata ve eğitime adadığı ömrü, hem kendi kuşağının hem de gelecek nesillerin ilham kaynağı oldu.
Niyazi Sayın’ın vefatıyla birlikte, Türk musikisi ve geleneksel sanatlar alanında bir dönem sona erdi. Ardında yüzlerce öğrenci, sayısız eser ve derin bir kültürel miras bıraktı. Sanatçının çok yönlü yaşamı ve eserleri, gelecek kuşaklara yol göstermeye devam edecek.





