Seçim bitti, şimdi önce mazbatalar ve devir teslimler sonra da ilk meclis toplantılarıyla yeni başkanlar gaza basacak. Bundan sonra yeni yönetimleri izlemek, gerektiğinde uyarmak ve özellikle kibir çukuruna düşmemek için, yağcı ve menfaatçi çevrelerin tuzaklarına düşmemeleri için eleştirmek noktasında olacağız.
İzmir’in derdi çok. Gerçeği söylemek gerekirse, asayiş de sağlık da eğitim de ulaşım da trafik de olması gerektiği gibi değil. Devlet makamlarının politize olması ne yazık ki halkın gerçek sorunlarının makamlara ulaşmasına engel. Vali, emniyet müdürü, kaymakamlar, müdürler ne yazık ki iletişimlerini sadece iktidar ve iktidara yakın çevrelerle götürüyorlar.
Merkezi iktidar seçim yenilgisinin faturasını her şekilde çıkarmaya hız verecek. Hatta Van örneğindeki gibi demokrasi karşıtı yöntemleri de deneyecek gibi. İşte böyle olumsuzluklarda özellikle CHP’ye ve yerel yönetimlerine büyük görev düşüyor. CHP, bu seçimde Türkiye yurttaşlarının nasıl yaklaştığını gördü umarım. Şimdi sıra CHP’de, CHP adındaki “halk” sözcüğünün hakkını vermeli. Adaletten merhamete, liyakatten kent aidiyetlerine başarı ve takdir sağlamalı. Şahsen ben Cemil Tugay’a güveniyorum ki oy verdim. Bence Cemil Tugay’ın farkı, ayrımsız dinlemeyi bilmek olacak. Umarım yanlış ve karanlık amaçlı bilgilerle kafası bulandırılmaz. Şahsen önerim şu günlerde kıpırdanan Karakoncoloslarla herşeyologlara dikkat etmesi. Zira bazıları nefeslendikleri bazı yerlerde mırıldanmaya başlamışlar, duyuyorum kral öldü yaşasın yeni kral*
Yaşayıp göreceğiz artık.
Ne mutlu Türküm diyene
