Son Mühür / Erkan Doğan - Kan takası geri döndü ! Ameliyat olacak veya tedavisi için kana ihtiyacı olan hastaların yakınları Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastaneleri tarafından ‘kan bağışı’ için Bayraklı’daki Kızılay Kan Bağış Merkezi’ne yönlendiriliyor.

İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Yüce Ayhan, “Kızılay’ın çadır satışı skandalının ardından bağış sayıları düştü ve devlet hastaneleri yeniden Kızılay’a hasta yönlendirmeye başladı” dedi.

Devlet Hastanelerindeki kan merkezleri kapandı, Kızılay kan bağışını üstlendi !

Devlet hastanelerinin kan merkezi 2007 yılından önce aktif olarak çalışıyordu. Hastanelerin bir çoğu hasta yakınlarından ameliyat öncesi hasta yakınlarından bağışçı getirmelerini, kan bağışçısı getirmelerini istiyordu. Bu uygulama ‘yönlendirilmiş bağış’ ya da ‘takas bağış’ olarak adlandırılmakta. Aslında bilimsel açıdan kan bağışının gönüllü, sürekli ve karşılıksız olması gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda çıkarılan 5625 sayılı kanun sonrasında kan bağışı toplama yetkisi bütünüyle Kızılay’a verildi. Devlet hastanelerindeki kan merkezleri kapatıldı. Üniversite hastanelerinin bir kısmı ‘süreli bölge kan merkezi’ olarak yetkilendirildi. Kızılay kan toplama ve işleme kapasitesini yıllar içerisinde arttırdı. Ancak 6 Şubat 2023 depreminden sonra yaşanan Kızılay’ın çadır satma skandalının ardından yaşanan güven sorunu nedeniyle Kızılay’ın kan stoklarında düşme yaşandı. Gönüllü bağışçı sayısında da azalma yaşandı.

Çadır skandalının ardından kan bağışında ciddi düşüş yaşandı

İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm.Dr. Yüce Ayhan, kan bağışında gelinen son noktayı Son Mühür’e değerlendirdi. Hatay depreminin ardından yaşanan çadır satışı skandalının ardından Türkiye genelinde ciddi bir kan bağışı düşüşü yaşandığını belirten Dr. Ayhan, “Çadır skandallarından sonra devlet hastaneleri kan bağışı için hasta yakınlarını Kızılay’a bağışçı olarak yönlendirmeye başladı. Kızılay kan ihtiyacının tamamını karşılamak amacıyla yola çıktı ancak şu an sistemde aksaklıklar olduğu görülüyor. Süreli bölge kan merkezleri için geçici olarak verilen yetki kalıcı oldu. Hala WhatsApp ve facebook gibi sosyal medya mecralarında, ‘kan bağışı için gönüllü’ aranıyor gibi ilanlar görülüyor. Bu taleplerin bizlere gelmemesi gerekiyor. Kızılay’ın kan stoklarının şu an için iyi olduğunu, yeterli olduğunu biliyorum. Ancak hastaneler bu ‘takasbağışçı yönlendirme’ sistemini devam ettiriyorlar, bu bir alışkanlık oldu. Hastane Kızılay’dan 5 ünite kan alacaksa 5 hasta yakınını Kızılay’a yönlendiriyor. Süreli bölge kan merkezi yetkisindeki üniversite hastaneleri öncelikle kendi bankalarında topladıkları kanı hastalarına vermeye çalışıyor. Açık olduğunda Kızılay’dan talep ediyorlar. Burada kurumların da iyi niyetinden bağımsız bir sorun var. Toplum nezdinde gönüllü, karşılıksız kan bağışçılığısisteminin yerleşmesi ve sürdürülebilmesi gerekiyor. Kamu idaresinin ise sürecin yönetimindeaktif rol alması,daha fazla müdahil olması gerekiyor” diye konuştu.

Muhabir: Erkan Doğan