Son Mühür / Osman Günden - Son Mühür TV’de yayımlanan Sıcak Bakış programına konuk olan Türkiye Dans Sporları Federasyonu eski Başkanı, Pusula Dans Spor Kulübü Başkanı, Yazar Hakan Demirbaş dans ile ilgili Tunç Erciyas’ın sorularını yanıtladı.
Dansın pusulasını bulmak...
Demirbaş dansa başlama öyküsünü anlattı...
"25 yıl Deniz Astsubayı olarak görev aldıktan sonra dans kulübü işleten Hakan Demirbaş dans ile tanışmasının da denizciyken olduğunu belirtti.”Dansla tanışman Silahlı Kuvvetlerdeki görevlerimden birinde oldu.1993 yılında Hollanda’da elektronik kursuna gitmiştim. Dışarıdan dans okuluna da başladım. Dans ile tanışmış oldum. O yıllarda Türkiye’de okul yoktu. 1997 yılına kadar tek okul İstanbul’da Tolga Han Dans okuluydu. 2000 yılı sonrası dans popüler hale gelip, dans okulu ve kulüpler kurulmaya başladı. Sporcu, danscı, hakem, antrenör görevlerinden sonra bir dönem federasyon başkanlığı da yapıp Pusulu Dans Spor Kulübü başkanı olarak devam ediyorum."
Pusula nasıl kuruldu?
"Pusula Dans Spor Kulübü İzmir’in ilk resmi dans kulübü olarak kuruldu. Balçova’da Palmiye Alışveriş Merkezi içinde faaliyet gösteriyor. 2007 yılında kuruldu. Dansın federasyon olarak kabulü 2006 yılıdır. Sonra kulüpler kurulmaya başladı. O yıldan itibaren rekorlar kırarak çalışmaya devam ediyoruz. Aile gibiyiz ilk çalıştırdığım öğrencilerin çocuklarını eğitiyoruz. Bu çok güzel bir duygu... Yön göstermek için kulübün adını Pusula koyduk..."
Askerlerin biraz sert mizaçlı olduğu düşünülür. Dans biraz daha serbest, rahat ortam gerektirir diye düşünülüyor. Demirbaş, bu konuda yanlış düşünüldüğünü ifade etti.
"Denizciler çok katı değil. Yenilikçi, ve birçok keşfi yapan kişiler. Dansa geçişim sırasında arkadaşlarım ve komutanlarımdan çok destek aldım. Herkes dans edebilir. Yetenekli olmasa bile çalışarak belli bir noktaya gelebilirsiniz."
Dansın aşamaları...
"Dansın üç aşaması var. Sosyal aşama kendince eğlenmek, rahat bir ortamda olmak, tanışmak sosyo kültürel bir ortam... Sanatsal aşama, sahne aşamasına geçince müzik ve teknik bilgiler devreye girer. Sportif aşama ise her şeyi dört dörtlük yapmak gerekir. Sahnede en iyisi olduğunu iddiasında bulunulur."
Dizi ve filmlerin etkisi...
Dansı sevdiren dizi ve filmlerle büyüdük. Dans yarışmaları çok önemliydi. Televizyonların en çok izlenen saatlerinde bu yarışmalar arka arkaya gelmişti. Bu tür çalışmalar şu sırada yok. Ama çalışmalar devam ediyor.
"Basında eskisi gibi yer almıyor. Dansın bir spor olduğu artık kabul edildi. Federasyon kuruluşu çok yeni 2006 yılından sonra daha da gelişmeye başlıyor. Diğer ülkelerde çok daha eski... Ancak dünyaya kafa tutacak şekle geldik. Gençlerimiz çok başarılı... Dans ile her şey anlatılabilir.
İnsanları dans ile tanıştıracak her şey çok önemlidir. Kadın Kokusu filminde çok kısa bir süre tango dansı vardır. Filmin en akılda kalan sahnesidir. Bu filmi izleyen on kişiden dokuzu dans kursuna gelmiştir. Kadın ve erkeğin birlikte yaptığı, bir bütün olduğu tek spor dalı danstır."
Dansa ne zaman başlanır?
Dans sporu, Salsa sosyal Latin danslar ve Arjantin Tango grubu konularında uzman olduğunu belirten Demirbaş en çok Arjantin Tangoyu sevdiğini ifade etti
”Dansta 6 yaşında lisans çıkartılıp yarışmacı olabiliyor. Çocuğun ilgisi ve yeteneğine göre yönlendirirliyor. Yaş grubu yok. Her yaş grubu eğitim alabilir. Hiçbir zaman geç kalınmış değil her zaman dansa başlayabiliriz. Ben en çok Arjantin Tango öğretmeyi ve dans etmeyi seviyorum. Tango yaşayan bir dans türü insanlık nasıl değişiyorsa Arjantin Tango da değişiyor.”
22.yıl sonu gösterisi...
Diğer ülkelerden çok sonra başlamamıza rağmen dünyaca ünlü dansçılarımız var. Yarışmalardan ödülle dönüyorlar. Günümüz Pop yıldızları da sahneye dansçılarla beraber sahne almakta... Demirbaş Cuma günü saat:20.30’da Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde 22 yıl sonu gösterisine herkesi davet etti.
İlk aşk ilk dans...
"Yaz döneminde de eğitimler butik tarzda eğitime devam edebilecekler... Düğün öncesi çiftlerde ilk dans için özel bir eğitim alıyorlar.
Aileler dans konusunda çocukların istekleri varsa onları yönlendirmeliler. Zorlayarak başarı elde edilemiyor.İzmir Salsa ağırlıklı öne çıkıyor. Bütün dansların kökeninde kendini tanımlama ve acı vardır.Kendilerini ifade etme yöntemidir. Dans insan hayatında hep vardır."
İlk Roman... Sahipsiz Dalgalar
Hakan Demirbaş ilk romanı Sahipsiz Dalgalar kitabı hakkında da bilgi verdi.
“Bir mübadele ve aşk öyküsü gibi algolanmakta ama içerisinde ayrı hikayelerin olduğu dalgaların sahiplerini bulmasını istediğim bir kitap. Çok emek verdim. Her şeye rağmen yaşadım diyebilmek önemli olan... Editörüm, dostum Tarık Aygün’e çok teşekkür ederim.”
İkinci kitabında dans ile ilgili olacağını, başarıları ve acıları ile örnek olmuş yedi kadının öyküsünü anlattığını belirten Demirbaş yazdığı ama baskıya göndermediği kitapların olduğunu söyledi.
