Japonya’da her geçen yıl daha fazla insan sessizliğe gömülüyor. Toplumdan tamamen izole bir yaşamı tercih eden ve bazen yıllarca evden çıkmayan bu kişiler, “Hikikomori” olarak tanımlanıyor. İlk kez 1990’larda dikkat çeken bu sosyolojik olgu, günümüzde artık bir toplumsal kriz haline gelmiş durumda.

“Elini ayağını çekmek” anlamına geliyor

“Hikikomori” kelimesi Japonca’da “elini ayağını çekmek” anlamına geliyor. Terim; okula, işe, sosyal hayata katılmayı tamamen bırakan, aylarca hatta yıllarca odasında yaşayan bireyleri tanımlıyor. Hikikomori’ler genellikle ailelerinin evinde kalıyor ve dış dünyayla fiziksel teması neredeyse sıfıra indiriyor.

Bir kayıp nesil mi?

Japonya Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede yaklaşık 1,5 milyon hikikomori olduğu tahmin ediliyor. Ancak gerçek sayının bu rakamın çok üzerinde olduğu düşünülüyor. Özellikle pandemi sonrası bu durumun daha da yaygınlaştığı ve artık sadece gençleri değil, 40’lı ve 50’li yaşlardaki bireyleri de etkilediği belirtiliyor.

Bu gruba Japon medyasında “80-50 Sorunu” adı veriliyor. Bu tanım, 80 yaşındaki ebeveyn ile 50 yaşındaki hikikomori çocuğu arasındaki durumu ifade ediyor ve Japon toplumunda giderek büyüyen bir sosyal sorun olarak görülüyor.

Kaynak: Haber Merkezi