Bir dönem İyonya’nın en zengin şehirlerinden olan Kolophon, bugün İzmir’in Menderes ilçesi sınırları içinde, Değirmendere ve Çamönü köyleri arasında tarihin izlerini sessizce koruyor. Bereketli bir ova üzerine kurulu bu kadim şehir; su kaynakları, ticaret yolları ve kültürel mirasıyla Anadolu uygarlıkları içinde ayrıcalıklı bir yere sahipti.
Tarih öncesinden İyon uygarlığına uzanan yaşam
Kolophon’un çevresindeki yaşam izleri, yalnızca antik çağ ile sınırlı değil. Tahtalı Barajı yakınlarındaki Bakla Tepe’de Kalkolitik ve Tunç Çağı’na ait buluntular, bölgenin MÖ 1500–1150 yıllarında da aktif bir yerleşim olduğunu gözler önüne seriyor. Geometrik dönem tümülüsleri ve seramikler ise kentin kesintisiz yaşam döngüsünü kanıtlıyor.
İyon kentlerinin gözdesi olmuş bir güç merkezi
İyonların bölgeye MÖ 9. ya da 8. yüzyılda gelmesiyle Kolophon, on iki büyük İyon kentinden biri olarak önemli bir kimlik kazandı. Smyrna ve Ephesos’la yarışan bu şehir, Pers egemenliği döneminde sikke basarak ticari gücünü daha da artırdı.

Lysimakhos’un darbesiyle sarsılan ihtişam
MÖ 302’de Thrakya Kralı Lysimakhos’un müdahalesi, Kolophon’un kaderini değiştirdi. Nüfusun büyük kısmının Ephesos’a taşınmaya zorlanmasıyla güç dengesi bozuldu. Ancak kent tamamen terk edilmedi; Seleukid hâkimiyeti ve ardından Roma döneminde yeniden canlanan bir şehir kimliğini korumayı başardı.
Akropolis, agora ve Ana Tanrıça’nın kutsal alanı
Kolophon’un en zengin yapıları, güneybatıdaki Akropolis Tepesi’nde yükseliyor. İki stoa ile çevrili agora, kamusal hayatın kalbiydi. Yakınındaki Metroon kutsal alanı ise Anadolu’nun ana tanrıçası Meter’e adanmıştı. Taş döşeli yolların çevresinde yer alan konutlar, kentin canlı ve düzenli bir yaşam sürdüğünü gösteriyor.
Zenginliğin getirdiği son: Lüksün kenti düşüşe sürükleyişi
Sanayide hâlâ kullanılan kolophonium reçinesi ihracatı ve ünlü at yetiştiriciliği sayesinde büyük bir refaha kavuşan Kolophon, zamanla lükse kapılıp gücünü kaybetti. Antik kaynaklar, agorada misk kokularıyla dolaşan binlerce insandan söz ederken; kent düşüşün ilk işaretlerini de bu gösteriş içinde yaşadı.

Filozofların iz bıraktığı şehir
Kolophon, yalnızca ticaret değil kültür açısından da benzersiz bir merkezdi. Ünlü düşünür Ksenophanes, şair Mimnermos ve ressam Apelles’in burada yetişmesi; kentin sanatsal mirasını bugün bile güçlü kılıyor.
Bugün sessiz, ama tarihi hâlâ konuşuyor
Zaman içinde önem, kıyıya yakın Notion’a kaymış olsa da Kolophon, özellikle Klaros’a yakınlığıyla Roma döneminde dahi değerini korudu. Bugün ise gözlerden uzak bir tepede, toprağın altında hâlâ anlatacak çok hikâye saklıyor.





