Son Mühür/Osman Günden- İzmir'in doğal güzellikleriyle ünlü Foça ilçesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nde görüşülmesi beklenen ve kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan 3213 sayılı Maden Kanunu'na ek madde konulmasını içeren torba yasaya karşı geniş katılımlı bir eylem düzenlendi. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu'nun öncülüğünde gerçekleştirilen protestoda, özellikle AK Parti ve MHP'li milletvekillerine "Süper İzin Süper Talan Yasası" olarak adlandırılan bu teklife 'hayır' oyu vermeleri çağrısı yapıldı. Bölge halkı ve sivil toplum kuruluşları, yasanın doğa ve yaşam üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, tasarının geri çekilmesini talep etti.

Geniş katılımla gerçekleşen protesto: "Zeytin yaşam, madenler ölüm!"

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu'nun organize ettiği eyleme, Foça Belediye Başkan Vekili Ümran Göçen, kooperatif yetkilileri, zeytin üreticileri, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Reha Midilli Sevgi Caddesi'nde, PTT önünde toplanan kalabalık, ellerinde "Havama Suyuma Toprağıma Zeytinime Dokunma", "Zeytin Yaşam Madenler Ölüm", "Talan ve İhanet Yasa Taslağı Geri Çekilsin", "Sömürge Yasasına Hayır" gibi yazılı dövizler taşıyarak ve "Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek" sloganları atarak Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı'na yürüdü. Bu yürüyüş, bölge halkının çevre hassasiyetini ve yasa teklifine karşı tepkisini güçlü bir şekilde dile getirdi.

"Süper talan" vurgusu

Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında, TBMM'de görüşülecek olan yasa teklifi "Süper Talan Yasası" olarak adlandırıldı. Açıklamada, "Kamuoyunda 'torba yasa' olarak bilinen tasarı ve tekliflerle, ülkemizin tamamında kentsel ve kırsal alanlar ile koruma alanlarının sermayeye tahsisi; kamu varlıklarının ve doğal değerlerin özel sektöre denetimsiz bir biçimde devrine hız verildiği" belirtildi. Teklifin, ülkenin bugününü, geleceğini, insanları, canlıları; beslenme, barınma, temiz suya ulaşma hakkı başta olmak üzere yaşam hakkının zeminini "geri dönülmez bir biçimde tahrif edeceği" ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, enerji sektörü ve madencilik faaliyetlerinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin ve kamu adına denetimin devre dışı bırakılarak yatırımcıların izin ve ruhsat süreçlerinin hızlandırıcı ve kolaylaştırıcı nitelikte olduğu vurgulandı. Torba yasa teklifiyle önerilen düzenlemelerin genel çerçevede değerlendirildiğinde, doğal, tarihi ve kültürel tüm alanlarda büyük ölçekli projelerle çevre katliamının önünün açıldığına dikkat çekildi. Özellikle, madencilik için ayrılan alanda arkeolojik kültür varlıkları ile karşılaşılması durumunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili firmaya ödeme yaparak arkeolojik alanı koruma altına alabileceği maddesinin, Türkiye’nin imzaladığı Avrupa Arkeolojik Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile açıkça çeliştiği belirtildi. Getirilmek istenen değişikliklerin önemli bir bölümünün, ÇED sürecini kısıtlayan, şirketlerin yatırımlarını daha hızlı gerçekleştirmelerine yarayan, ÇED süreci uygulanacak projelerin kapsamını ve incelenecek etki sahasını daraltan düzenlemeleri içerdiği ifade edildi. Açıklama, tüm bu denetimlerin hızlandırılarak ilgili kamu kurumlarının yetkilerinin kısıtlanması ve merkezi idareye hatta Cumhurbaşkanlığına devredilmesinin istendiğini belirterek son buldu. Platform, ülkenin geleceğini ve toplumsal yaşamı tehdit eden; zeytinlikleri, tarım arazilerini, ormanları, akarsu ve kıyıları, eşsiz doğa güzelliklerini tahrip eden bu girişimlerin gündemden kaldırılmasını ve yasa tasarısının geri çekilmesini talep etti.

Milletvekillerine doğrudan çağrı: "Kendi seçim bölgenize nasıl bakacaksınız?"

Milletvekillerine doğrudan çağrı: "Kendi seçim bölgenize nasıl bakacaksınız?"

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, yaptığı açıklamada özellikle AK Parti ve MHP Milletvekillerine seslendi. Sağlam, üreticiler arasında bu partilere mensup vatandaşların da olduğunu belirterek, "Bu yasa geçerse onların yüzlerine nasıl bakacaklarını" sordu. Ramis Sağlam, "TBMM’de iki hafta önce getirilmesi gereken ama kamuoyunun tepkisi nedeniyle getirilemeyen Enerji ve Madencilik Yasası görüşülüyor. Bugün ülkenin dört bir yanından yurttaşlar, köylüler, özellikle üretici köylüler TBMM önünde direnişlerini devam ettiriyorlar. Özellikle AKP ve MHP Milletvekillerine söylemek istiyorum.

Milletvekillerine doğrudan çağrı: "Kendi seçim bölgenize nasıl bakacaksınız?"

Kendi seçim bölgelerinize gittiğinizde oradaki ormanlık alanların, meraların ve zeytinlik alanların yok edileceğini nasıl açıklayacaksınız. Sizden naçizane tek isteğimiz şu, meclise yasa geldiğinde ellerinizi evet yönünde değil hayır yönünde kullanmanız," diyerek milletvekillerine vicdan çağrısında bulundu. Protesto eylemi, atılan sloganlar ve alkışlarla sona erdi.

Kaynak: Osman Günden