Son Mühür/ Beste Temel- Çevre Mühendisi ve Yüksek Mühendis Yakup Ateş, günümüz dünyasında "sürdürülebilirlik" kavramının artık bir moda olmaktan çıkıp, kurum ve kuruluşlar için kritik bir iş ve süreç zorunluluğuna dönüştüğünü belirtti. Ateş, Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO)'nün son yayımladığı standartların, şirketlerin çevresel sorumluluk ve iklim eylemi konularında liderlik etmeleri için güçlü araçlar sunduğunu ifade etti.
Küresel hedeflerden yeşil mutabakata: Sürdürülebilirlik yolculuğu
Yakup Ateş, sürdürülebilirlik kavramının evrimine değinerek, 2000'li yılların başında ortaya konan Binyıl Kalkınma Hedefleri ile açlık, yoksulluk, iklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi küresel sorunlara odaklanıldığını hatırlattı. Bu hedeflerin 2015'e kadar çeşitli çalışmalarla desteklendiğini belirten Ateş, 2016 Ocak ayında ise 17 ana hedef ve 169 alt hedefle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) adıyla yeni bir yol haritası çizildiğini vurguladı. SKA'ların, iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir üretim ve tüketim, barış ve adalet gibi yeni alanları kapsadığını dile getirdi.
Bu küresel dönüşümün yanı sıra, Avrupa Komisyonu tarafından 2050 yılına kadar Avrupa Birliği'ni iklim açısından nötr hale getirme hedefiyle başlatılan Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın da önemine dikkat çeken Ateş, bu mutabakatın, fosil yakıtlara bağımlı ülkelerin, kurum ve kuruluşların yenilenebilir enerjiye geçişte geride kalmaması için çeşitli önlemler içerdiğini belirtti. Ateş'e göre, Yeşil Mutabakat, AB üye devletlerinin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine göre %55 oranında azaltma ve 2050 yılına kadar iklim nötr olma hedefine ulaşmak için ürünlerin ithalat ve ihracat süreçlerinde "yeşil tercihler" yapma zorunluluğunu beraberinde getirdiğini ve bu tercihin çeşitli belgelerle kanıtlanması gerektiğini ifade etti.
ISO standartları sürdürülebilirlik için kilit rol oynuyor
Yakup Ateş, kurum ve kuruluşların sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla benimseyebilecekleri ISO standartlarını detaylandırdı:
- ISO 14001 – Çevre Yönetim Sistemi: Bu standardın, çevresel etkileri sistematik olarak yönetme, atıkları azaltma ve sürekli iyileştirme için ölçülebilir sürdürülebilirlik hedefleri belirlemede rehberlik ettiğini vurguladı.
- ISO 14064 – Sera Gazı Ölçümü, İzleme ve Raporlama Standardı: Güvenilir karbon ayak izi yönetimi ve azaltma hedefleri için sera gazı emisyonlarının doğru ölçümünü ve şeffaf raporlamasını sağladığını belirtti.
- ISO 50001 – Enerji Yönetim Sistemi: Etkili enerji yönetimiyle enerji kullanımını optimize etmeye, maliyetleri düşürmeye ve karbon ayak izini küçültmeye yardımcı olduğunu ifade etti.
- ISO Yönetim Sistemlerindeki Yeni Gereksinimler: İklim değişikliği hususlarının liderlik ve karar alma süreçlerine dahil edilerek hesap verebilirliği ve dayanıklılığı artırdığını dile getirdi.
- ISO'nun Döngüsel Ekonomi Standartları: Kaynakları verimli kullanan, sürdürülebilir iş modellerine geçiş için pratik rehberlik sağladığını ekledi.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKA'lar) ile Uyum: Küresel sürdürülebilirlik önceliklerini operasyonlara ve raporlamaya dahil etmeye yardımcı olduğunu vurguladı.
Kurumlar için sürdürülebilirlik adımları ve kazanımları
Yakup Ateş, kurum ve kuruluşların ISO standartlarını benimseyerek elde edebilecekleri somut faydaları şu şekilde sıraladı:
- Sürdürülebilirlik performansını ve operasyonel verimliliği artırmak.
- Şeffaf raporlama yoluyla müşteriler, yatırımcılar ve düzenleyiciler arasında güven oluşturmak.
- Çevresel sorumluluğun giderek daha fazla yönlendirdiği pazarlarda rekabet avantajı elde etmek.
- Kurum, kuruluş ve işletmeleri iklim kaynaklı risklere ve mevzuat değişikliklerine karşı geleceğe hazır hale getirmek.
Çevre Mühendisi Yakup Ateş, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada ve kurumsal dayanıklılığı artırmada ISO standartlarının kilit bir rol oynadığının altını çizdi.