Ayşegül Koç'un sunduğu Gün Başlıyor programının konuğu bugün İYİ Parti İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Hüsmen Kırkpınar oldu.
Temayül yoklamasını değerlendiren Kırkpınar, “Partimiz 25 Ekim 2017’de kuruldu. 26 Nisan 2018 tarihinde alınan bir kararla 2018 yılının 24 Haziran’ın da seçime gidildi. Partimizin tüzüğünde temayül yoklaması var. Ayrıca genel başkanları da belli oranda kendi kontenjanını kullanarak yapar. O dar sürede biz bu uygulamayı maalesef yapamadık çünkü seçime gidiyorduk. Hızlı bir şekilde seçime gittiğimiz için bu uygulamadan yoksun kaldık. 2023’ün 14 Mayıs tarihinde alınmış bir seçimde vaktimiz vardı. Partimizin tüzüğünde yer alan temayül yoklaması sadece üyelerin oy kullandığı sandıklar kuruldu. 2 Nisan 2023 tarihinde 17 büyük ilde temayül yoklaması yapıldı. Sayın genel başkanımızın bu temayül yoklamasında verdiği önem çok yüksek. Bu kadar önemli tutulan 2 Nisan tarihli temayül yoklamasında 17 ilde, benim gibi bir kısım il başkanları aday adayı oldular. Bu aday adaylarından teşkilatın verdiği listelere dokunulmayacak sözü verildi. İzmir özelinden bilgi vereyim Sayın Müsavat Dervişoğlu temayül yoklamasına girdi. Sayın Koray Aydın’da temayül yoklamasına girdi. Bu da milletvekillerinin kendi kararına bırakılmış bir şey. İsteyen girebilir, çıkan olursa birinci olacak ya da geldikleri yerde. İzmir’deki örnekte Müsavat Bey birinci bölgeden liste başı çıktı. Bende ikinci bölgeden liste başı çıktım. Girmeyenler de genel başkanın takdirine bırakıldı. Sayın Çıray da bunu uygun bulmamış ve adaylıktan çekilmiş “ dedi.
“Yüksek Seçim Kurulu devletimizin önemli kurumudur”
“Yapılan bütün genel ve yerel seçimler de YSK dikkat etmemiz gereken önemli makam. YSK’nın başkanıyla, Sayıştay başkanı kardeş. Bu ülkede yapılan yolsuzlukların üzerine gitmesi gereken kamu mal alımlarının, kamu hizmetlerinin kamuya ait harcanan paraların görevi belediye başkanlığı. Bakanlık ne olursa olsun, Sayıştay’ın bir denetim organı olduğunu unutmayalım. En önemli ve yüksek derecedeki yargı organı. 2019 yerel seçimlerini hatırlayalım, millet ittifakının adaylarının kazandığı seçimlerin sonucunu devlet Anadolu ajansı (AA) ile yüzde doksan dokuz sandıklar açıldı kazanan Yıldırım dediler. Hâlbuki öyle değildi. Adalet mekanizmasındaki yetkili insanlara güvenmek zorundayız. 21 yıllık AKP iktidarında, atama yapılan kurumlara güven kalmadığı için biz az kaldı diyoruz. Ayın 14’ü özgürlük ve hürriyet bayramı diyorum. “
“Bu doğru bir karar”
“Akşener’in masadan kalkıp geri dönmesi geçmişte bir durumdu, geçmiş geçmişte kalır. 2-3 Mart’lık süreçte biz masadan kalkamadık aslında. Herkes o masada ne olduğunu gördü. Masada Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olumsuz bir durumdan ziyade anketlerde iki isim öne çıkıyordu. Sayın Mansur ve Sayın Ekrem’di. Genel başkanımız da bu isimlerin kabul görmeyeceğini düşünerek masan kalktı. Daha sonra teklifle geri döndü. Meral Akşener, kendisi için bir şey istemedi, bu sistemin değişmesini istedi. Kılıçdaroğlu’nun yanına o zaman bu iki kişi yardımcınız olsun demiş. Akşener, Sayın Mansur ve Ekrem’le bir yere gittiğinde yer yerinden oynuyor. Bunun da doğru olduğu saha da görünüyor. Bu doğru bir karar. Her iki büyükşehir belediye başkanının da yardımcı olması seçimin anahtarı oldu. Doğru bir iş yaptık Sayın Kılıçdaroğlu inşallah 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.”
“Asıl sorun ülkeye güven yok”
"Bu ülkeyi 21 yıldır yönetenlerin iktisat ile alakası olmayan bir sonucu var. Kasiyer önündeki konuşmalara eşimle birlikte ben de çok şahit oluyorum. Soğanın kilosu 30 lira olunca, iri soğanların bir tanesi 200-300 gram tanesi ise yedi buçuk lira oluyor. Ekmek 5 lira. Kuru soğan, ekmek türkülere mal olmuştu. Eskiden türkülerde söylenirdi. Bir baş soğan ekmek 12,5 Türk Lirası. Memleketin en büyük problemi ekonomi değil o aşılır. Ücretler iyileştirilir, ekonomik kriz aşılır, deprem yarası sarılır. Asıl sorun ülkeye güven yok. 15 Mayıs’ta iktidar değiştiği gün, iktidarı bitirenin soğan olduğunu görecekler. Ülke koptu, yabancı yatırımcı ülkenin halini gördüğü için yatırım yapmıyor. Bu iktidardan düştüklerinde yabancı yatırımcı da gelecek. Ekonomiye müdahale ediyor yürümüyor. Artık kimsenin bu ülkeyi yönetenlere itimadı yok. Siz emekli maaşını 7500 liraya çıkarsanız da emekli geçinemiyor. Kiralar 8 binden başlıyor. Kimsenin umudu kalmadı. Toplumsal huzurumuz kaçtı, ekonomiye bağlamak yanlış olur adalet de yok. Tanıdık bir hâkim arıyor herkes. Bu ülkede düşünce, ifade özgürlüğü var diyorsunuz ama ifade ettiğiniz zaman kapınızın çalınmayacağının garantisi yok. İstanbul sözleşmesi İstanbul’ da yapıldığı için bu adı almış. Siz bunu kaldırdıktan sonra cinayet, şiddet artar. Güven ortamı bitince yirmi değil kırkta da olsa olmaz. Vatandaşımız değişikliği özlüyor."
“Milletimizin her bir ferdine dokunacağız”
Kırkıpınar, “Millet ittifakı olarak milli gelirde eşit pay dağılımını gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ülkenin bir kürü olarak düşününün yüzde 20 - 30 aşağı kesimi açlık sınırında. Orta sınıf diye bir kesim kalmadı. Otomobil, konut sahibi olayım demek kimsenin aklından geçmiyor. Bir de kaymak tabaka var sırtını iktidara dayamış. Biz milletimizin her bir ferdine dokunacağız. Bu kayırmacılıkla paranın değeri kayboldu, paranın değerli olması için üretim olması lazım. Köprü, tünel yapıyorsunuz ve siz buna yolcu garantisi veriyorsunuz. Sadece bir müteahhitin 9 milyarlık borcunu bir kalemde siliyorsanız bunu milletten almış oluyorsunuz. İlk defa iktidara geldiklerinde mülakatı getirdiler. Liyakat deyince de sınavdan sonra kaldırdılar. Siz size oy veren kitleyi devlete yerleştirdiniz. Sabaha kadar ders çalışmış derece yapmış kişiler bugün kasiyer, pompacı olarak çalışıyor. Nasıl telafi edeceksiniz bu gençlerin hakkını. Şimdi tamir etmek aklına geldi. Mülakatı kaldırdık demekle liyakat olmuyor” ifadesini kullandı.
“Hangi ülkede olabilir bu?”
Ben bir güvenlik uzmanı, polis, asker değilim ama fizik okuduk. Bir inşaattan hırsızlar için atılan kaçırma ateşi bizim binamıza isabet etmiş. İki kovan bunlar. Hırsızlara kurşun atıyorsunuz namludan çıkan mermi havadan parti binamıza geliyor. 21. yy ın ilk çeyreğinde demokrasiyle yönetilen ülkeye, bu yakışıyor mu? Emniyet, istihbarat her şey sizin elinizde. Hangi ülkede olabilir bu? Bizim 103 yıllık gazi meclisimiz var. Genel başkanımız da sizden korkmuyorum dedi tam da seçime girmişken konuşulacak şey mi? Biz savaşa girmiyoruz seçime gireceğiz. Ya tamam ya devam diyecek millet. Bu kaybedecekleri bir seçim ve saygı duyacaklar. Göreceksiniz katılım çok olacak. Eğer demokrasi ile yönetilen ülkeyse burası sonucu kabul edecekler. Kimsenin kimseden korkusu yok.
“Kızılay’a da güven kalmadı”
Devleti yöneten cumhurbaşkanı gecenin ikisinde Hazine ve Maliye bakanı atıyor bu Kızılay başkanının ne özelliği var kimse bilmiyor ve istifası bekleniyor. Hakkında bir soruşturma açarsınız biter. Başka bir şey geliyor aklıma. Başkent Gaz'ın, Kızılay’la bağışı alıp oradan Manhattan’a aktarması.... Akıllara durgunluk bir de çadır satıyorsunuz. Bu bir güven işi. Hükümete de aynı şekilde, 160 yıllık geçmişi olan Kızılay’a da güven kalmadı.
“ Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olacak”
Hüsmen Kırkpınar, “Muharrem İnce konusunda bir şey konuşmak istemiyorum yüzyılın seçimi diyoruz. Bir kısım insan da ego tavan yapmış. Oy böler mi ikinci tura kalır mı göreceğiz. Ne olursa olsun Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olacak. Az kaldı diyoruz” diye konuştu.
