Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş; Eğitimden, sağlığa, kültürden, aileye, siyasete konuşulmaya dair ne varsa 92.7 Radyo Ege’de "Hasan Tahsin ile 90 Saniye’de" ile gündemi değerlendirmeye devam ediyor.
Program Radyo Ege'de hafta içi her gün 09:45/12:05/17:05 saatlerinde; Eğitimden, sağlığa, kültürden, aileye, siyasete konuşulmaya dair ne varsa "Hasan Tahsin ile 90 Saniye’de" olacak.
Hasan Tahsin Kocabaş 90 saniye ile Radyo Ege'de şu mesajı verdi:
“İzmir Valisi Doktor Elban’a son arzımdır bugün. Üzülerek söylemeliyim ki yaşının 8 bin beş yüz olduğunu çoğumuz gururla söylesek de İzmir’in geçen 8500 yılına saygıyla sahip çıkmıyoruz.
1922 yangınından sonra İzmir’e üşüşüp, işgal acısını yaşayanları yok sayıp İzmir’in kimliğine ve varlığına çökenler yüzünden bugün İzmir hala aidiyet hissi olmayan kifayetsiz muhterislerin egemenliğinde.
İnanmayan Çaka Bey’den beri Türk ve Müslümanların yerleştiği yerlerin bugünkü hallerine baksın. Kadife Kale’nin alt bölgeleri, Basmane, Tepecik, Değirmendağı, Eşrefpaşa, Kemeraltı, Hisar önü, Hatuniye bu kentin valilerini, başkanlarını, vekillerini, gazetecilerini neden rahatsız etmemiş acaba?
İzmir’in geçmişte, farklı kültürlerin ve inançların birlikte yaşamayı başardığı bir kent olduğunu bugün nasıl gururla söyleyebiliriz ki?
İzmir’in yeni valisinin öncelikle şehri ve mümkünse korumaları dışında yanına kimseyi almadan dolaşmasının gerekiyor. Örneğin İzmir’in işgali sırasındaki yurtseverliği tartışılmaz müftüsü Rahmetullah efendinin Hatuniye’deki evinin hali bugün “Müslümanım özgürüm” diyenlerin yüreğini neden incitmez? Hisar Camisinin adeta gizlenmesi neden dikkat çekmez?
Ya Basmane Altınpark’taki arkeolojik alan? Vali beye kim söyler oradaki utançları? İki adım ötedeki belediyenin ve karakolun nasıl pasif kaldığını?
Velhasıl İzmir eskiliğinden çok yararlanır ama bunun için iktidarın ufkunun açık, bürokratlarının çalışkan ve duyarlı olması lazım. O var mı? İşte Cumhuriyetin 100. Yılında düşünülmesi gereken budur Vali bey arz ederim.”
