Son Mühür/ Osman Günden- Ege Üniversitesi (EÜ) Emel Akın Meslek Yüksekokulu, “Atatürk ve Cumhuriyet Günleri” etkinlikleri çerçevesinde anlamlı ve uygulamalı bir atölye çalışmasına ev sahipliği yaptı. “Atatürk Temalı Tahta Kalıp Baskı Sanatı” adı altında düzenlenen bu etkinlik, küratörlüğünü Öğr. Gör. Şükran Tümer ve Öğr. Gör. Berna Aybartürk’ün üstlendiği, öğrencilerin geleneksel yazmacılık sanatını birebir deneyimlediği farklı bir atmosfer sundu. Etkinliğe katılım gösteren öğrenciler, kültürel mirasın taşıyıcısı olan bu kadim sanata büyük ilgi gösterdi.

Yazmacılık sanatı: Geçmişten günümüze motiflerin dili

Yazmacılık sanatı: Geçmişten günümüze motiflerin dili

Atölye çalışmasının açılışında konuşan Öğr. Gör. Şükran Tümer, Emel Akın Meslek Yüksekokulu olarak her yıl Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde bu temayı yaşatmaya özen gösterdiklerini belirtti. Tümer, derslerde Öğr. Gör. Berna Aybartürk ile birlikte uygulamalı çalışmalara ağırlık verdiklerini ve tahta kalıp baskıyı öğrencilere "yazmacılık sanatı" olarak aktardıklarını ifade etti.

Yazmacılığın, geçmişte Anadolu'nun birçok bölgesinde icra edilen köklü bir Türk el sanatı olduğunu belirten Tümer, sanatın inceliklerini detaylandırdı: "Bu sanatta kullanılan tahta kalıplar genellikle ıhlamur ağacından oyulur ve bunları yapan ustalara ‘oyma ustası’ denir. Bu kalıpları kumaşa basan sanatkârlara ise ‘bezeme ustası’ adını veririz. Aslında o dönemin tahta kalıp baskı ustaları, bugünün baskı tasarımcıları olarak kabul edilmektedir." Geleneksel sanatların öğrenilmesini çok önemsediklerini dile getiren Tümer, yazmacılıkta zaman zaman geleneksel Türk motifleri, zaman zaman da Hitit üçlemesi gibi yöresel ve medeniyetlere ait dönem motiflerini işlediklerini sözlerine ekledi.

El oyma kalıpların eşsiz değeri dijital çağda tartışıldı

El oyma kalıpların eşsiz değeri dijital çağda tartışıldı

Öğr. Gör. Şükran Tümer, Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ü Anma etkinlikleri kapsamında özel bir odak oluşturduklarını belirterek, “Bugün, özellikle Atatürk’ü ve imzasını konu alan baskılar yapıyoruz. Uyguladığımız yüzey düzenlemeleriyle hem bu geleneksel sanatı tanıtıyor hem de Cumhuriyet’i anma etkinliklerimizde bu anlamlı çalışmalara yer veriyoruz,” dedi.

Tahta kalıpların üretimi konusunda yaşanan güncel tartışmaya da değinen Tümer, "El ile üç saatte üç kalıp üretilirken, lazer teknolojisiyle aynı sürede yirmi kalıp üretilebiliyor. Bu durumda hangisi daha doğru?" sorusunu gündeme getirdi. Dijital çağda lazerle üretimin mantıklı görünmesine rağmen, el oyması kalıpların kendine has bir değeri olduğunu savundu. Ustanın küçük dokunuşlarından kaynaklanan motiflerdeki hafif asimetrilerin ve her bir kalıbın birbirinden biraz farklı olmasının, baskıya daha özgün bir etki ve güçlü bir el yapımı hissi kattığını vurguladı. Lazer kalıplarla yapılan baskıların ise kusursuzluğu nedeniyle serigrafi baskıdan ayırt edilmesinin zorlaşabildiğini belirterek, zanaatın ruhunun korunmasının önemine dikkat çekti.

Atölye çalışması boyunca öğrenciler, öğretim görevlileri eşliğinde Atatürk temalı tahta kalıplarla yazmalara baskılarını bizzat uygulayarak geleneksel sanatı deneyimledi. Etkinlik, katılımcılardan büyük beğeni toplayarak, öğrencilerin kültürel mirasa katkı sağlamasını sağladı.

Muhabir: OSMAN GÜNDEN