Milyonlarca öğrencinin karne alacağı yarıyıl tatili öncesi Son Mühür Tv’de eğitim konusu masaya yatırıldı. ‘Gün Başıyor’ programına konuk olan Eğitim ve Yaşam Koçu Aliye Ürpekli çocuklarımızı hayata hazırlama konusunda özellikle ev içi diyaloglarda nelere dikkat edilmesi gerekitği konusunda deneyimlerini paylaştı. 

İşte Aliye Ürpekli’nin açıklamalarından öne çıkan detaylar... 

HOŞ VE İRONİK! 

Sosyal medyada son yılarda espriyle paylaşılan bir şey var, sömestr tatili bitince anne baba çocuğu üzülerek servise bindiriyor arkasından oynamaya başlıyorlar. Çok hoş ve ironik bir şey. Etüdler var ama genelde çoğu çocuk evde olacak. Dilerim öğretmenler çok ödev vermez. Çocuklar da tatildeyim diye kendilerini çok başı boş bir şekilde bırakmaz. Anne babalar eğitimciyle çok iyi bir köprü kurmalı. Ne topu öğretmene atabilirsiniz ne de öğretmen anna babayı ödev sorumluluğu içine çekmeli. Bu, bıçak sırtı bir şey. Çocuğun eğitimi ailede, öğretimi okulda olur. Çocuğumuzun yaşamsal eğitim sorumluluğunu da öğetmenden beklediğimi zaman öğretmen ne yapacağını şaşırıyor. Ailenin açmazı, her şeyi okuldan ve öğretmenden beklemek. Belki sistem gerektirdiği için ama öğretmen de öyle ağır ödevler veriyor ki, ödevi aile hazırlıyor. Çocuk bu işin neresinde?  

ÖDÜL MÜ? İHTİYAÇ MI? 

Teknolojik aletleri çocuklardan uzak tutmayı biliyoruz ama anne baba almadıysa bile aile büyükleri çocukları ödüllendirme adına teknolojik aletleri alıyor. Yetişkinlerin teknolojik alet konusunda şuna karar vermesi lazım. Ödül mü? İhtiyaç mı? Çocuğa su veriyorum diye onu heyecanlandıramazsınız bu onun temel ihtiyacı. Ama günümüzde o kadar enterasan ki, çocuklar suyu bile ağlayarak elde etmeye çalışıyor. Küserek, ağlayarak daha da yönetemiyorsa öfkeyle istediğini elde eden bir nesil var. Duyguları iki uçta. Muhakeme etme duyguları yok. Yetişkinlerin teknolojiyle ilgili dilini, kullanım dilini doğru oturtması lazım.  

ÇOCUĞA SORUMLULUK VERİN 

Atölye dönemi başladı. Oysa bizim zamanımızda evlerimiz doğal atölyeydi. Sok çocuğu mutfağa, ver yaşına göre bir sorumluluk, öğrendiğini devam ettirsin. Hayat o zaman anlamlı. Oyun atölyesi dendiğinde aile topu taça atıyor, yaşıtlarıyla oynamasını istiyor. Orada çok küçük, bıçak sırtı bir durum var. Çocuk, çocuktan öğrenir. Davranışlar kopyalanılarak öğrenilir, söylenilerek değil. Bakarak, görerek, izleyerek. Yaz kamplarındaki dalgalı yaş grupları çocuk için daha faydalıdır.  

EŞİTLİK KURALSIZLIĞA NEDEN OLMASIN 

Aile içi hiyerarşi, çocukların da bireylerin de en küçük sorumluluklarında uyması gereken kuralar dizinini ailede öğrenmesini sağlar. Eşitlik kuralsızlığa neden oluyorsa çocuk sosyal hayata karıştığında kurallara nasıl uyum sağlayacak?  

OTORİTE ZAAFİYETİ YARATIR 

Ana okulları devam edeceği için orada mesele yok. İlk ve orta öğretimde tatil döneminde dede-nine gözetiminde kalacak olanlar şanslı. Orada da karşımıza şöyle bir problem çıkıyor. Kendi çocuğunda yaşayamadığını torunda yaşamak isteyen büyükler anne baba düzenini bozup, çocukları şımartan bir davranış içinde olabiliyor. Bu da otorite zaafiyeti getiriyor.  

SÖYLEYEREK DEĞİL, YAPTIRARAK 

Çocuğum çorabını evin ortasına atıyor diyen anne babalar kendilerine baksın. Söyleyerek olmaz çünkü, yaptırılarak olur. Yaptırdığın bir şeyi takip ederek devamlılığını sağlayarak olur.  

GÜNLÜK BİLE YAZAMIYORLAR 

Uzay problemleri çözdürdüğümüz ortaokul-lise çocuklarına günlük yazın deseniz yazamıyorlar. Yaşamınızdaki en güzel anıyı anlatın deseniz anlatamıyorlar. Çünkü anıları yok, yaşanmışlıkları yok. 

İYİ DAVRANIŞ ÖDÜLLENDİRİLMELİ 

İyi karne ödüllendirilmeli mi? Bence çocuğun iyi davranışları ödüllendirilmeli. Sorumluluklarını biliyor mu? Kendine plan yapabiliyor mu? Buna rağmen notlar istenen seviyede değilse, ihtiyacı ne ona bakmalı. Sevgiyle kurulan otorite en kıymetli olanıdır. 

Editör: TE Bilişim