Son Mühür TV'de yayınlanan Kemal Kamburoğlu ile Hayatın Nabzı programının bu haftaki konuğu Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Yılmaz yerel seçimleri değerlendirerek iddialı açıklamalarda bulundu.
Kemal Kamburoğlu’nun sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Levent Yılmaz her seçimin kendine özgü koşullarda ortaya çıktığını ifade ederek Türkiye’nin hiçbir seçimde başka koşulardaki seçimin aynısını seçmen açısından da siyasal partiler açısından da sağlanmış olmadığını sadece bir benzetme olduğunu vurguladı.
Her seçim kendine özgü koşularda ortaya çıkıyor
Doç. Dr. Levent Yılmaz yerel seçimlere dair yaptığı açıklamada “Bizim siyasetçilerimiz ya da siyaset üzerine yorum yapanlar bunu birtakım analojilerle benzetmeler ile bunu başka seçimlere benzeterek birtakım açıklama anları yaratmaya çalışıyorlar. Bu tarihsellik bakımından ya da bir trend yakamla bakımından anlamlı olabiliyor. Bu koşullarda Türkiye daha önce seçime, hiçbir seçimde başka koşulardaki seçimin aynısını seçmen açısından da siyasal partiler açısından da sağlamış olmuyoruz sadece benzetiyoruz” dedi.
Tarihi seçimlerin de değerlendirildiği programda, 1977’deki CHP ile bugünkü CHP’nin 77 deki CHP’nin bir devamı olduğu ve 1992 yılında Deniz Baykal’ın genel bakanlığıyla kurulan partinin de bir devamı olduğu ve bu sebeple Cumhuriyet Halk Parti’nin ilk önemli başarısı olduğu konuşuldu.
Yılmaz, “89 seçimlerine benzetmek bana daha uygun geliyor. Çünkü 80 sonrasının konjöktöründe oluşmuş bir şey. Bir yıl önce Türkiye hemen hemen benzer koşullarda bir genel seçime gitti ve belki de bundan daha fazla bir oranda seçmende seçimi kazanma ümidiyle, muhalif seçmende seçimi kazanma ümidiyle gidilen bir seçimdi. Sonucunu biliyorsunuz fakat bir sene sonra 10 ay sonra yapılan mahalli idari seçiminde sonuç tam tersi oldu. Peki neden hemen hemen aynı koşullarda gidilen seçimlerde iki farklı sonuç çıktı gibi bir soruyla karşılaşıyoruz. Burada söyleyeceklerimizin bir kısmı spekülasyon gibi olabilir çünkü neticede seçim sonuçları üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz elimizde sosyolojik başka bir veri yok. Şunlar var tabii Türkiye’nin o dönemde ve yaşadığı birtakım siyasal olaylar var ama bunların daha evvelki seçimlerde aynı sonuçları yaratmadığını da biliyoruz ”açıklamasında bulunurken Türkiye’nin kötü bir ekonomi ile karşı karşıya olduğunu sözlerine ekledi.
“İmamoğlu veya yavaş olsaydı o sonuç farklı olurdu”
Altılı masa doğru bir karar mıydı düşüncesinin ortaya koyulduğu programda Yılmaz, “6lı masanın ne kadar doğru bir hamle olduğu izlenimiyle biz genel seçimlere gittik. Bu sonuç onu gösteriyor. Peki ya 6lı masanın hamlesinin yanlışlığı muhalefeti bir araya getirmekte miydi yoksa muhalefeti bir araya getirme şeklinde miydi. Bana göre biraz şeklindeydi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ben Cumhurbaşkanı olacağım diye iddia etmesi çok büyük bir hataydı. İmamoğlu veya Yavaş olsaydı o sonuç farklı olurdu. Bütün Türkiye'de kabul edilmiş bir kanı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi bu sonucu beklemiyordu..
CHP’nin oylarının yükselmesini kendilerinin de beklemediği bir sonuç olarak değerlendiren Yılmaz, Özgür Özel’in varsayımlarında haklı çıktığını belirterek altılı masayı oluşturan bileşenlerin seçmen sandıklarının birleşmesiyle oy çoğunluğu kazanıldığını belirtti.
“Oy oranı düştü ama kazanan belediye sayısı arttı”
“Cumhuriyet Halk Partisinin İzmir'de oyları düştü ama daha çok belediye kazandı. Çünkü cumhur ittifakı bloğu da oy kaybetti. Emeklilerin ve düşük sabitli gelirlilerin sonucu belirlediği aynı zamanda AKP’ye oy veren 55 yaş üstü seçmenlerin ayrıntılarına baktığımızda Ak Parti’nin ilk defa 55 yaş üstü seçmende diğer seçmenlerden daha az oy aldığı ki tam tersi sonuçta Ak Parti’de biliyorsunuz yaş gençleştikçe oy oranı düşme gibi durum söz konusuydu, burada yeni katılan seçmenden mi bu oy farkı düşünülüyor gibi bir hava var ama değil orada çok da aşağılarda değil Ak Parti’nin aldığı oy Türkiye de aldığı oy çerçevesinde. Ama emekli ve asgari ücretle çalışanlarda 55 yaş üstü çalışan gruplarda oy kaybettiği durumda.”
Geçen sene niye bunu yapmadı seçmen?
Yeni yapılan seçimde seçmenin iktidarı cezalandırdığını söyleyen Yılmaz, geçen sene seçmenin oy tercihinde neden bunu yapmadığını şu sözlerle vurguladı: “Türkiye’yi yönetmek, ülkeyi yönetmek orada daha beka sorunu ve milliyetçilik ön plandaydı. Milliyetçilik yükseldi. Ama bu seçimde milliyetçilik değil ekonomi hayat koşulları, tencere belirledi.”
“Mansur Yavaş’ın siyasetçi olmadığını düşünüyorum”
Mansur Yavaş’ın siyasetçi kumaşının olmadığını vurgulayan Yılmaz,” Mansur Yavaş’ın siyasetçi olmadığını düşünüyorum, Mansur Yavaş için belediye başkanı, TBMM başkanı gibi tanımlamalara vurgu yaparak eski tip, parlamenter sisteme daha uygun olduğunu söyledi.
Merkezdeki en büyük potansiyelin Adalet ve Kalkınma Partisi olduğunu belirten Yılmaz, bunun dışındaki adresin de İyi Parti olduğunu söyleyerek, “ İyi Parti mecliste azımsanmayacak bir milletvekili sayısı olan bir parti, hazine yardımı alan bir parti, sıfırdan bir parti kurmak ve binde küsür oy olan partileri oraya çıkarmak çok da akılcı bir iş değil, tek negatif pozisyonu bu seçimde aldığı net başarısızlık” dedi.
Kemal Kamburoğlu’nun erken seçime dair soru yöneltmesi üzerine, Cumhurbaşkanının konuşmasından yola çıkarak yakın bir gelecekte seçimin olmadığını belirten Yılmaz,” Şu andaki hükümet sistemi de gayet buna müsaade ediyor. Seçim kazanan muhalefetin iktidarı sosyal olaylarla söylemle, güçlenen medyayla seçime zorlaması, bu da ancak iktidarın istediği bir dönemde olur. Ama bu bir yıl sonra iki yıl sonra olmaz” diyerek yeni seçime dair değerlendirmede bulundu.
“İmamoğlu doğru bir cumhurbaşkanıydı”
Türkiye’de merkez partisiyseniz müstakbel iktidarsınız diyen Yılmaz, “ Böyle bir seçmen bloğu var Türkiye’de ve bu giderek artıyor, gençlerin de buna dahil olduğunu düşünüyorum, yani gençler uçlardan ziyada merkeze geliyorlar. Tabi bu merkezin de kendini değiştirmesiyle daha kentli daha seküler bir merkez oluşuyor eskisine göre” dedi. Bu tanıma göre programda İmamoğlu’nun merkez lider olduğunun vurgulanmasının ardından bu açıklamanın üzerine Yılmaz, İmamoğlu için yaptığı yorumda, “Doğru bir cumhurbaşkanı adayıydı” ifadesini kullandı.
