Son Mühür- Kaspersky tarafından yapılan değerlendirmeye göre, Z kuşağının dijital alışkanlıkları siber dolandırıcılık ve veri ihlali risklerini artırıyor. Sosyal medya paylaşımları, nostalji odaklı içeriklere olan ilgi ve dijital terapi uygulamalarının yoğun kullanımı kişisel verilerin siber suçluların eline geçmesini kolaylaştırıyor.
Paylaşılan her içerik bir ipucu olabilir
Instagram, TikTok, Snapchat gibi platformlarda yapılan coğrafi etiketli paylaşımlar, rutin hayatın görünür hale gelmesiyle birlikte adres bilgileri, alışkanlıklar ve kişisel detayların açıkça ortaya çıkmasına neden oluyor. Kaspersky uzmanları, evcil hayvan veya partner fotoğrafları gibi zararsız görünen içeriklerin dahi parola kurtarma sorularına dolaylı ipucu sağlayabileceğini vurguluyor.

Z kuşağında sıkça görülen "FOMO" duygusunun da riskleri artırdığına dikkat çekiliyor. Bu psikolojik baskı, bilinçsizce tıklanan bağlantılar ve doğrulanmamış kampanyalar aracılığıyla kötü niyetli yazılımların yayılmasına ortam hazırlıyor.
Retro oyunlardan sahte alışveriş sitelerine
The Sims 2 ve Barbie Fashion Designer gibi nostaljik oyunların resmi olmayan kaynaklardan indirilmesi; kötü amaçlı yazılımların cihazlara sızmasına neden olabiliyor. Aynı şekilde, sahte çevrim içi mağazalar ve promosyon kampanyaları üzerinden kullanıcıların finansal ve kişisel bilgileri hedef alınabiliyor.
Z kuşağının ruh sağlığına yönelik dijital uygulamalara yönelmesi de ayrı bir risk unsuru. Terapi notları, duygu durumu kayıtları ve günlük izleme verileri; olası veri ihlallerinde siber suçlular tarafından şantaj veya kimlik avı saldırılarında kullanılabilecek hassas bilgiler arasında yer alıyor.
“Siber güvenlik bilinçle başlar”
Kaspersky’nin Gizlilik Uzmanı Anna Larkina, artan dijital tehditlere karşı bireysel farkındalığın önemine işaret ederek şu önerilerde bulundu:





