Son Mühür / Alper Temiz - Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 27 Ekim gecesi saat 22:48’de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul, İzmir, Yalova, Tekirdağ, Çanakkale, Manisa ve Bursa’da da hissedildi. Yerin 10 ila 12 kilometre derinliğinde gerçekleşen deprem, bölgedeki altın madenciliği faaliyetlerini yeniden gündeme getirdi.
Çevre Gazetecisi ve ekoloji aktivisti Özer Akdemir’in hazırladığı çalışmada; Deprem uzmanları, Balıkesir Fayı’nın Gökçeyazı segmentinde 7.2 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli bulunduğu vurgulanıyor. Bu aktif fay zonu üzerinde faaliyet yürüten Zenit Madencilik’in Kızıltepe Altın ve Gümüş Madeni, Sındırgı ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Yolcupınarı, Yusufçam ve Çoturtepe Mahalleleri arasında yer alıyor. Coğrafi veriler, depremin merkez üssünün bu madene yalnızca 10-20 kilometre mesafede olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, madenin Düvertepe fay zonuna bu kadar yakın olmasının teknik olarak son derece kritik bir durum yarattığını belirtiyor.
Türkiye’de siyanürle çalışan nadir madenlerden biri olan Kızıltepe Altın Madeni, Düvertepe fay zonu üzerinde; ayrıca Gelenbe ve Simav faylarına yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu konumuyla, geçtiğimiz yıllarda atık barajı çöken İliç Altın Madeni ile benzer riskleri taşıyor. Olası bir depremde, madenin zehirli atık barajlarının çökmesi sonucu büyük bir çevre felaketi yaşanabileceği ifade ediliyor.

84 kat kapasite artışı: Tehlike katlanıyor
Bilim insanlarının uyarılarına rağmen Zenit Madencilik, Kızıltepe Altın Madenindeki üretim faaliyetlerini büyütme kararı aldı. Şirketin Bigadiç’teki ocağında 30 bin ton olan tüvenan (işlenmemiş) malzeme üretimini 2 milyon 500 bin tona çıkarmak için ÇED süreci başlatıldı. Bu, üretimin yaklaşık 84 kat artması anlamına geliyor.
Bigadiç’te çıkarılacak cevher, yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Sındırgı’daki Kızıltepe tesisine taşınarak siyanürle ayrıştırılacak. Uzmanlar, bu durumun sadece maden sahasında değil, cevher taşınacak güzergâh boyunca da çevresel riskleri artıracağı görüşünde. Artan trafik, taşımadan kaynaklı kimyasal sızıntılar ve Sındırgı’daki siyanür liçi tesisinde işlenecek daha fazla cevher, bölgede atık miktarının ve zehirli yükün katlanması anlamına geliyor.
Balıkesir genelinde ise yalnızca Zenit değil, Eti Maden İşletmeleri’nin rödovansla ihaleye çıkardığı potansiyel altın sahaları da dahil olmak üzere çok sayıda maden ruhsatı bulunuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Sözbilir ve Dr. Özkan Cevdet Özdağ’ın Nisan 2025 tarihli raporunda, Balıkesir il sınırları içinde yıkıcı deprem üretebilecek 20 aktif fay segmenti bulunduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca yerleşim alanlarından geçen diri fay zonları için “fay sakınım bandı zorunlu hale getirilmeli” uyarısı yapılıyor.
“Depremsellik görmezden gelindi”
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Gökçeyazı fay hattının hemen üzerinde bulunan CVK Madencilik’in atık barajına dikkat çekerek şu uyarıyı yaptı:
“Bu madenlerle ilgili ÇED sürecinde depremselliğe dikkat çektik ama görmezden gelindi. 2. ÇED davasında depremsellik iddialarımızı gündeme getirdik ve davayı kazandık. Ancak şirket 2009/7 sayılı genelge kapsamında yeniden süreç başlattı. Bu proje için 5 Kasım’da Ankara’da İDK toplantısı yapılacak. Biz de orada olacağız.”
ÇED alanı içerisinde ve sağlık koruma bandı sınırlarında konutların bulunması gerekçesiyle açtıkları davanın halen sürdüğünü söyleyen Doğan, bölgedeki Çamköy’ün altında da maden galerileri bulunduğunu aktardı.
Maden, deprem, siyanür: Tehlikeli üçgen
Sındırgı ve İvrindi çevresi yalnızca deprem açısından değil, yoğun metalik madencilik faaliyetleriyle de risk altında.
• İvrindi: Sarıalan ve Madra Dağı civarında TÜMAD ve CVK gibi şirketlerin altın ve bakır madeni projeleri faaliyet yürütüyor.
• Sındırgı: Zenit Madencilik’in Kızıltepe Altın ve Gümüş Madeni, aktif fay hatlarına tehlikeli biçimde yakın.
Deprem bilimciler ve çevre örgütleri aynı noktada birleşiyor: Aktif fay zonlarında siyanürle altın üretimi, yalnızca yeraltı kaynaklarını değil, yöre halkının yaşam hakkını da tehdit ediyor. 6.1 büyüklüğündeki deprem, bu gerçeği bir kez daha hatırlattı.





