Son Mühür/Sercan Engerek- Ankara-Samsun hızlı tren hattının Çorum’a bağlı Karakaya köyünden geçecek kısmında açılmak istenen taş ocağı tartışma yarattı. Şirketin çevresel etki değerlendirme (ÇED) sürecinden kaçmak amacıyla taş çıkarım miktarını düşük gösterdiği iddia edilirken DEM Parti Mersin milletvekili Perihan Koca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına “Şirketin üretim kapasitesi ile ilgili rakamlarda manipülasyon yaptığı iddialarıyla ilgili bakanlığınızın bir incelemesi var mıdır?” diye sordu. Koca, köylülerin can güvenliğinin tehdit altında olduğuna dikkat çekti.

Ankara-Samsun hızlı tren hattı için Çorum Sungurlu’nun Karakaya köyünden geçecek kısmında Çelikler Holding tarafından taş ocağı açılmak isteniyor. Şirketin bölgede 350 dönümlük bir alanda taş ocağı ve kırma eleme tesisi planladığı, ÇED muafiyeti alabilmek için 180 dönüm üzerinde işletme izni için başvuru yaptı. 3,5 milyon ton taş çıkarılacak olan projede, sadece 390 bin tonunun kullanılacağı belirtilerek, ÇED raporundan muafiyet sağlanmaya çalışıldığı öne sürüldü.

400 bin ton üstü için ÇED zorunluluğu var

DEM Parti Mersin milletvekili Perihan Koca, KarakayaKöyü’ndeki taş ocağını TBMM gündemine taşıdı. Konuyla ilgili önerge veren Koca, “Taş ocağı projesi kapsamında yıllık 3,5 milyon ton taş çıkarılacağı, bunun sadece 390 bin tonunun kırma eleme tesisinde işleneceğini, geriye kalan 2,9 milyon ton kayanın doğrudan tren hattında kullanacağı ifade edilirken, bu rakamların gerçeği yansıtmadığı iddia edilmektedir. Söz konu rakamlarla şirketin, ÇED denetlemesinden muaf olmak amacıyla resmî kurumları yanıltmayı amaçladığı iddia edilmektedir. Zira 400 bin ton üstü kapasiteli kırma eleme tesisleri için ÇED zorunluluğu vardır” dedi.

Koca, yüksek hızlı tren hattı altına aynı boy ve kalitede taş döşenmesi gerektiği hâlde şirketin, 2,9 milyon ton kayayı kullanacağını beyan etmesinin resmî kurumları yanıltmak amaçlı olduğunu belirtti.

“Köylülerin canı tehlikede”

Karakaya köyü açılmak istenen taş ocağında yapılacak patlatmalar nedeniyle köylülerin doğrudan can ve mal tehlikesi altında olduğunu vurgulayan Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Şirketin yılda 191 kere patlatma yapacağı, yılda 3,5 milyon ton taş çıkaracağı ve kırma eleme tesisinde işleneceği göz önüne alındığında, bu büyüklükte bir ocaktan çıkacak tozun kilometrelerce sahada zararlı etkileri olacağı aşikardır. Öte yandan adı geçen her üç köyde de hem tarım hem hayvancılık yapılmaktadır. Proje kapsamında yıllara yayılan bir zaman zarfında çıkacak binlerce ton toz bulutu tarım ve hayvancılık faaliyetlerini bitirecektir.”

Rakamlarda manipülasyon yapıldı mı?

DEM Parti Mersin milletvekili Koca TBMM’ye verdiği önergede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına “Şirketin üretim kapasitesi ile ilgili rakamlarda manipülasyon yaptığı iddialarıyla ilgili bakanlığınızın bir incelemesi var mıdır?” diye sordu.

Hitit Kültür Yolu’nun proje sahası içinde kaldığına dikkat çeken Koca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından şu sorulara yanıt talep etti:

- Çorum’un Sungurlu ilçesindeki Karakaya ve çevre köylerin su kaynaklarının bu proje kapsamında yok olması riski ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılmıştır?

- Projenin yer aldığı tepenin orman sahası olduğu görülmektedir. Projenin orman arazisine yönelik etkileri incelenmiş midir?

- Proje sahası içinde kalan ve Çorum Valiliği tarafından projesi yapılmış Hitit Kültür Yolu’nun göreceği zararlar araştırılmış mıdır?

- Söz konusu proje kapsamında tarım ve hayvancılık faaliyetlerine olası etkisi incelenmiş midir?

- Şirketin üretim kapasitesi ile ilgili rakamlarda manipülasyon yaptığı iddialarıyla ilgili bakanlığınızın bir incelemesi var mıdır?

- Kırma eleme tesisinden çıkacak ses, toz gibi olumsuz etkilerin civar köylerde doğuracağı zararlar tespit edilmiş midir?

Muhabir: Sercan Engerek