İzmir’in Bergama ilçesinde Hicri 788 (Miladi 1386) yılında doğan Kafiyeci Mehmet Muhittin Efendi’nin asıl adı Ebu Abdullah Muhammed Muhyiddin İbni Süleyman İbni Mes’ud Rumi-i Kafiyeci’dir. İlk eğitimini Bergama’da tamamlayan Kafiyeci, daha sonra Anadolu, İran ve Orta Asya’yı kapsayan uzun bir ilim yolculuğuna çıktı. Yolculuğunun sonunda, dönemin en önemli ilim merkezlerinden biri olan Mısır’a ulaştı.

Dönemin Büyük Âlimleriyle Tanıştı

Kafiyeci, hadis, fıkıh, usûl, mantık, nahiv, kelam, hey’et ve felsefe gibi pek çok alanda derin bilgiye sahipti. Gezdiği coğrafyalarda Mevlana Şemseddin Fenari, Mevlana İbni Melek ve Mevlana Burhaneddin Haydar gibi devrin önde gelen âlimlerinden dersler aldı. Memlük Sultanı Eşref Barsbay döneminde Mısır’a giden Kafiyeci, burada büyük bir ilgiyle karşılandı ve Sultan tarafından bilimsel rütbe ile onurlandırıldı.

“Kafiyeci” Lakabının Hikâyesi

Ünlü İslam âlimi İmam Suyuti, “Tabakatü’n Nuhat” adlı eserinde, Kafiyeci’nin meclislerine 14 yıl boyunca katıldığını ve her dersin yeni bilgilerle dolu olduğunu belirtir. “Kafiyeci” lakabı, İbni Hacib’in meşhur “Kafiye” adlı nahiv eserini uzun yıllar okutmasından gelir. Bu dersler, öğrenciler ve ilim çevreleri için eşsiz bir bilgi kaynağı oldu.

Eserleri ve Vefatı

Hanefi mezhebine mensup olan Kafiyeci Mehmet Muhittin Efendi, Hicri 879 (Miladi 1474) yılında vefat etti. Mezarı, Bergama’da Selçuk Minare ile Şadırvanlı Camii arasında yer alıyor. Hayatı boyunca kaleme aldığı 41 eser, onun hem fıkıh ve hadis ilimlerindeki derinliğini hem de felsefeye olan ilgisini yansıtır nitelikte.

Bergama’dan çıkan bu değerli âlim, yalnızca yaşadığı dönemin değil, sonraki yüzyılların da ilmî birikimine katkı sundu. Kafiyeci Mehmet Muhittin Efendi’nin eserleri, bugün hâlâ akademik çalışmalarda başvurulan kaynaklar arasında yer alıyor.

Kaynak: Haber Merkezi