Son Mühür / Alper Temiz - Beslenme uzmanı Azize Pelda Başak tarafından hazırlanan “Asgari Ücret ve Yeterli Beslenme” başlıklı rapor, Türkiye’de çocukların yeterli beslenmesinin artık bir “lüks” haline geldiğini gözler önüne seriyor. Başak, büyüme ve gelişme çağındaki çocukların enerji, protein, demir ve kalsiyum ihtiyaçlarını bilimsel verilere dayanarak hesapladı. Buna göre, 10 yaşında spor yapmayan bir kız çocuğunun günlük beslenme maliyeti 159,5 TL, yani aylık 4,785 TL. Rapor, Türkiye’deki asgari ücretle geçinen milyonlarca ailenin, bir çocuğunu bile sağlıklı şekilde beslemekte zorlandığını vurguluyor. Başak; “5 kişilik bir ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için 23,925 liraya ihtiyacı vardır. Bu sağlandığında da sadece beslenme için 23,925 liraya ihtiyacı olan bir aile, barınma başta olmak üzere bir çok gereksinimden de mahrum kalacaktır.” diye konuştu.

Bir çocuğun günlük menüsü 159,5 TL

Pelda Başak’ın hazırladığı örnek menü, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER-2022) verilerine dayanıyor. 10 yaşında, spor yapmayan bir kız çocuğu için oluşturulan bu liste, dengeli bir günün minimum maliyetini ortaya koyuyor:

Sabah Kahvaltısı:
1 bardak süt, 1 haşlanmış yumurta, 1 kibrit kutusu beyaz peynir, 3–4 zeytin, 1 tatlı kaşığı bal, söğüş sebze, 1 dilim tam tahıllı ekmek.

Ara Öğün:
1 elma.

Öğle Yemeği:
Etli kuru fasulye, sebzeli bulgur pilavı, 1 kase yoğurt, 1 dilim tam tahıllı ekmek.

İkindi:
1 avuç fındık.

Akşam Yemeği:
Etli biber dolma (yoğurtlu), peynirli börek, kuru üzüm hoşafı, 1 dilim tam tahıllı ekmek.

Gece Ara Öğünü:
1 portakal ve 1 bardak süt.

Bu menü, Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği enerji, protein, demir, B12 vitamini ve kalsiyum değerlerini karşılıyor. Ancak bunun aylık maliyeti 4.785 TL.

“Simit hesabı mı, beslenme hakkı mı?”

Pelda Başak raporunda hükümetin “simit hesabı” üzerinden yaptığı asgari ücret tartışmalarına da sert tepki gösteriyor:

“Sağlık Bakanlığı yeterli ve dengeli beslenmenin önemini teoride vurguluyor ama uygulamada asgari ücret politikalarıyla bunu görmezden geliyor. Eğer asgari ücret planlaması simit üzerinden yapılıyorsa, ‘porsiyonları küçültün’ önerisi de simit için mi yapıldı?”

Başak, “simidin protein, B12, demir ve kalsiyum kaynağı olmadığını” hatırlatarak, bu hesapla sağlıklı nesillerin yetişemeyeceğini belirtti: “Sağlıksız, akademik başarı sağlamakta zorlanan, kronik hastalıklara açık bir nesil mi yetiştirilmek isteniyor?”

Başak, “Yaşamın her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmek temel koşuldur. Ancak büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çocukları ve adolesanlarda beslenmenin önemi çok daha fazladır. Bu dönem, çocuklar için hem fizyolojik hem psikolojik hem de sosyal gelişimin çok hızlı olduğu; yaşam boyu sürecek davranışların şekillendiği, bilgi almaya ve alışkanlık kazanmaya en uygun, aynı zamanda da yetişkinlik hastalıklarının temellerinin atıldığı en kritik evredir.” dedi.

Beslenme-2

“Enerji ve besin yetersizliği büyümeyi ve başarıyı düşürüyor”

Başak, “Okul çağındaki çocuklarda enerji ve besin ögelerinin yetersiz alımı büyümeyi, gelişmeyi ve okul başarısını olumsuz etkiler. Dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite ise obezite, kalp-damar hastalıkları, kanser ve diyabet gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar.

Örneğin 10 yaşında bir erkek çocuk için ortalama 2081 kilokalori, bir kız çocuk içinse 2001 kilokalori enerji ve 1,14 g/kg/gün protein alınması gerekir.” dedi.

“Kalsiyum, demir ve B12 eksikliği gelişimi yavaşlatıyor”

“Büyümenin hızlı olduğu çocukluk döneminde kemik yapımı çok hızlıdır ve kalsiyum gereksinimi artar” diyen Başak, “10 yaşındaki çocuklar için önerilen günlük kalsiyum miktarı 800 mg’dır.

Demir yetersizliği anemisi, çocuk ve adolesanlarda çok sık görülür. Bunun en önemli nedeni yetersiz beslenmedir. Anemi, çocuklarda bilişsel gelişimi ve okul başarısını düşürür, enfeksiyonlara yatkınlığı artırır. Bu nedenle hem demir içeren kırmızı et gibi hayvansal kaynaklar tercih edilmeli, hem de kuru baklagiller, tahıllar gibi bitkisel kaynaklar C vitamini içeren gıdalarla birlikte tüketilmelidir.

B12 vitamini eksikliği de gelişme geriliği, yorgunluk, irritabilite gibi bulgularla kendini gösterir. Bu vitaminin ana kaynakları et, süt ürünleri, balık ve yumurtadır.” bilgilerini paylaştı.

“Bir çocuğun dengeli beslenmesi 159,5 TL’ye mal oluyor”

Başak, “Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER-2022) verilerine göre, 10 yaşında spor yapmayan bir kız çocuğunun büyümesi ve gelişmesi için gerekli besin ögelerini karşılamak adına günlük 159,5 TL, yani aylık 4,785 TL harcama yapılması gerekmektedir.

Bu menüde; süt, yumurta, peynir, zeytin, etli kuru fasulye, yoğurt, bulgur, sebze, meyve, fındık ve tahıllar gibi tüm besin gruplarının dengeli şekilde yer alması zorunludur. Aksi halde büyüme geriliği, öğrenme zorlukları ve ilerleyen yaşlarda kronik hastalık riski artmaktadır.” dedi.

“Simit hesabı çocukların hakkını gasp ediyor”

“Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme hakkı temel bir insan hakkıdır” diyen Başak, “Özellikle de çocuklar için. Bu hak ulusal ve uluslararası düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Örneğin Çocuk Hakları Bildirgesi’nin 4. ilkesi çocuklara yeterli beslenme sağlanması gerektiğini açıkça belirtir.

Sağlık Bakanlığı teoride bu önemi vurgularken, pratikte asgari ücret planlamasının sadece simit üzerinden yapılmasına sessiz mi kalacaktır?

Asgari ücret planlaması simit tüketimi üzerinden tartışılıyorsa, ‘porsiyonları küçültün’ önerisi simit için mi yapılmıştır? Sağlıksız, akademik başarı sağlamakta zorlanan, kronik hastalıklara açık nesillerin yetişmesi mi istenmektedir?

Simit, değerli hükümet üyeleri için protein, B12 vitamini, demir ve kalsiyum kaynağı mıdır? Eğer simit tüm besin ögeleri için muazzam bir kaynaksa, bu tespiti hangi bilim dalına dayanarak yaptıklarını bilmek isteriz.”

“Yeterli ve dengeli beslenme sadece bireysel bir sağlık meselesi değildir; aynı zamanda bir toplumsal yatırım meselesidir. Sağlıklı nesiller yetiştirmek, geleceğin üretken toplumunu inşa etmektir.

Bir çocuğun dahi yetersiz beslendiği bir ülkede, ekonomik planlamaların sürdürülebilirliği de ahlaki zemini de tartışmalıdır.” diye konuştu.

Muhabir: Alper Temiz