Yüksek enerjisi, tutkulu sahne performansları ve yıllardır taviz vermediği duruşu ile tanınan Zeynep Mansur, müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiş bir sanatçı. Müzik yolculuğuna çocuk yaşlarda başlayan Mansur, önce başkent Ankara’da sahne aldı ve ardından İstanbul’a adım atarak burada büyük bir dikkat çekti. Albümleriyle milyonların gönlünde taht kuran Mansur, müzik kariyerinin yanı sıra yazarlıkla da ilgileniyor.
Ünlü sanatçı, röportajında birçok konuyu samimiyetle paylaştı. İşte röportajın öne çıkan detayları:
“Ben aşk şarkıları söylemeyi seviyorum”
- Şarkı seçimlerinde özellikle dikkat ettiğiniz durumlar var mı?
“Ben aşk şarkıları söylemeyi seviyorum. Hızlı bile olsa, ritmi sözleri duygusal olmalı. Her zaman şarkılarımda duygusal bir derinlik ararım. Bu benim için çok önemli.”
“90’ların ve 2000’lerin ruhunu sahneye taşıyorum”
- Söylediğiniz her şarkıda ve dinlediğiniz her müzikte 90’ların ve 2000’lerin ruhunu, sıcaklığını arıyor ve yansıtıyor musunuz?
“Evet, kesinlikle. Buna sahneme gelen insanlarda da çok dikkat ediyorum. Her yaş aralığından insanlar, 90’lar dönemini söylediğimde çok etkileniyorlar. Ben de o dönemin düzenlemelerini, sözlerini ve müziklerini daha çok beğeniyorum. O dönemin ruhunu yaşatmaya çalışıyorum.”
“Yeni şarkım ‘Yıllar Sonra’ için profesyonel bir ekip ile çalıştım”
- Şimdilerde yeni şarkınız “Yıllar Sonra” ile müzikseverlerle buluştunuz. Şarkınızın hazırlık süreci ve ekibi hakkında bilgi verir misiniz?
“‘Yıllar Sonra’ şarkısında müzik dünyasının önemli isimleriyle çalıştım. Şarkının sözleri Rafet El Roman’a ait, müziği Can Sanıbelli, düzenlemesi ise bir önceki şarkım ‘Hadi Git’te birlikte çalıştığım Mustafa Ceceli’ye ait. O kadar profesyonel bir ekiple çalıştım ki, her şey çok yolunda gitti. Mustafa Ceceli’nin çalışma hızından ve keyifli atmosferinden oldukça memnun kaldım.”
“Cemal Süreya’yı çok seviyorum”
- Yazarlıkla da ilgilendiğinizi biliyoruz. İlham aldığınız yazarlar ve şairler kimler?
“Yazı yazmayı çok seviyorum. Kendimi yazarak çok daha iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Hayranı olduğum yazarlar arasında Cezmi Ersöz, Duygu Asena, Sabahattin Ali ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimler var. Onların eserlerinden çok keyif alıyorum. Ancak şairler arasında Cemal Süreya’nın yeri bende çok özel. Hepsinden farklı bir yere koyuyorum.”
“Dijital medya çok adil bir mecra değil”
- Dijital medya ve YouTube gibi platformlar, bazı yeni isimlerin aniden milyonlarca izlenme almasını sağlıyor, ancak bu isimler çoğu zaman kısa sürede kaybolabiliyor. Dijital medyanın bu konuda adil olduğunu düşünüyor musunuz?
“Dijital medyanın çok adil bir mecra olduğunu düşünmüyorum. Bazı Türk sanatçılar, dünya starlarından daha fazla dinleniyor ve bunu oldukça komik buluyorum. Dijital platformlarda izlenme oranlarının adil olup olmadığı konusunda ciddi şüphelerim var. Bu durum, bazen kalite ile izlenme sayısının birbirini yansıtmayabileceğini gösteriyor.”





