Yapay zekanın enerji tüketimiyle ilgili tartışmalar, çoğu zaman endişe ve öfkenin abartılı olduğu yönünde eleştiriler alıyor. 2025 verilerine bakıldığında, yapay zeka tabanlı uygulamaların ve büyük dil modellerinin enerji ihtiyacı hızla arttı, ancak bu artış halen gündelik hayatın pek çok teknolojik amacıyla kıyaslandığında daha makul düzeyde seyrediyor.

Yapay zekanın enerji kullanımı

Yapay zeka operasyonlarının enerji kullanımı, özellikle eğitim (training) ve sürekli sunucu çalıştırma aşamalarında yüksek oluyor. Güncel uluslararası raporlara göre, 2025 yılında sadece yapay zeka tabanlı uygulamaların global enerji harcaması 80-85 terawatt-saat civarına ulaştı. Bu, örneğin İsviçre gibi bir ülkenin yıllık toplam elektrik tüketimine denk geliyor. Ancak, klasik sunucu altyapısı ve video akışı gibi uygulamalara bakıldığında, aradaki makas sanıldığı kadar büyük değil. Netflix'te bir saat HD video izlemek ortalama 0,6 kWh enerji harcarken, bir sorgulama başına bir dil modelinin kullandığı ek enerji çok daha düşük (saniyeler mertebesinde ~0,0005 kWh).

Oyun konsolu kullanıcıları açısından karşılaştırma daha anlamlı: PlayStation 5 ile Netflix izlemek saatte yaklaşık 80-100 watt enerjiye denk geliyor. PS5’te iki saat süren bir oyun seansı ile yüksek hacimli bir yapay zeka işlemci arasında, toplam harcama bakımından arada büyük fark olmadığı görülüyor. Ayrıca, veri merkezlerinin enerji ayak izi, halen küresel toplam elektrik harcamasının yaklaşık %1,5-2’sini oluşturuyor ve bu oran, üretim endüstrisi, ısıtma-soğutma veya ulaşımın oldukça gerisinde.

Sonuç olarak; yapay zekanın enerji tüketimi artmaya devam ediyor ve üzerine yeni çözümler geliştirilmesi gerekiyor. Fakat medya içerik izleme veya oyun konsolu kullanımıyla kıyaslandığında, “öfke” boyutundaki toplumsal endişeler genellikle abartılı. Özellikle yapay zeka teknolojilerinin sunduğu verimlilik ve otomasyon sayesinde, ilerleyen dönemde enerji tüketiminde tasarruf potansiyeli de göz ardı edilmemeli.

Kaynak: Haber merkezi