Son dönemde yapılan ölçümler, yağış rejimindeki düzensizliğin arttığını ve belirli illerin su stresiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. İklim değişikliğinin etkisiyle mevsim normallerinin altına düşen yağışlar, tarımsal üretimi ve su kaynaklarını doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin en kurak şehirleri ve yağış dağılımı, stratejik planlamalar açısından kritik bir önem taşıyor.

En Az Yağış Alan Şehirler ve İstatistikler

Meteoroloji verilerine göre, Türkiye'de yıllık bazda en az yağış alan illerin başında Iğdır, Şanlıurfa, Aksaray, Konya ve Karaman geliyor. 2024 Su Yılı raporlarına göre, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Aksaray, 358.4 mm yağış miktarı ile yılın en kurak illerinden biri olarak kayıtlara geçti. Benzer şekilde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer almasına rağmen mikro klima özelliği gösteren Iğdır, etrafı yüksek dağlarla çevrili çukur bir alanda bulunması nedeniyle Türkiye'nin en az yağış alan noktalarından biri olmayı sürdürüyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Şanlıurfa, özellikle yaz aylarında neredeyse hiç yağış almayarak kuraklık şiddetinin en yüksek hissedildiği iller arasında yer alıyor. 2024 yılı Temmuz ayı verilerinde Şanlıurfa'ya düşen yağış miktarı metrekareye sadece 1.4 mm olarak ölçüldü. Bu illeri, yıllık ortalaması genellikle 320-400 mm bandında seyreden Konya ve Karaman takip ediyor.

Sicaklar-2

Bölgesel Karşılaştırmalar ve Yağış Dengesizliği

Türkiye genelinde yağış dağılımı incelendiğinde, kıyı kesimler ile iç kesimler arasında uçurum olduğu görülüyor. Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Rize, yıllık 1800 mm'yi aşan yağış miktarıyla Türkiye'nin en çok yağış alan ili unvanını korurken, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'daki iller bu miktarın beşte birini bile alamıyor. Örneğin, Rize'nin aldığı yıllık yağış, Aksaray veya Iğdır'ın yaklaşık 5-6 katına denk geliyor.

Marmara Bölgesi'nde Edirne, Ege Bölgesi'nde ise Afyonkarahisar, kendi bölgeleri içinde en az yağış alan iller olarak öne çıkıyor. 2024 verilerine göre Edirne'de yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 35 oranında azaldı. Bu veriler, kuraklığın sadece belirli bir bölgeyle sınırlı kalmadığını, ancak İç Anadolu ve çevresinde kronikleştiğini gösteriyor.

Kuraklığın Tarım ve Su Kaynaklarına Etkisi

Yağış azlığı, özellikle Türkiye'nin "tahıl ambarı" olarak bilinen Konya Ovası ve çevresinde tarımsal verimliliği tehdit ediyor. Hububat üretiminin yoğun olduğu Aksaray, Konya ve Şanlıurfa gibi illerde, kış ve ilkbahar yağışlarının yetersizliği rekolte kayıplarına yol açabiliyor. Yeraltı su seviyelerinin çekilmesi ve baraj doluluk oranlarının düşmesi, bu illerde sulama maliyetlerini artırırken, çiftçileri daha dayanıklı ürün desenlerine yönelmeye zorluyor.

Kaynak: Haber merkezi