Tapu ve kadastro işlemlerinde kullanılan renkler, taşınmazın hukuki statüsünü ve kullanım amacını ayırt etmek için önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Özellikle tapu planları ve kadastro paftalarında yer alan bu renkler, alım-satım sürecinde vatandaşlar için yol gösterici nitelik taşıyor. Bu nedenle mavi ve pembe tapu kavramları, ev ve arsa almak isteyenlerin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.

Pembe tapu, yapının yasal sürecinin tamamlandığını gösteriyor

Tapu planlarında pembe renkle gösterilen taşınmazlar, kat mülkiyeti kurulmuş ve oturma izni yani ayni iskan alınmış yapıları ifade ediyor. Bu tür tapular, yapının tüm yasal süreçlerinin tamamlandığını ve bağımsız bölümlerin resmen kullanılabilir durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Apartman daireleri, ofisler, iş yerleri ve dükkanlar gibi yapıların büyük bölümü pembe tapu ile kayıt altına alınıyor. Pembe tapuya sahip taşınmazlar, bankalar tarafından daha güvenli kabul edildiği için kredi işlemlerinde de avantaj sağlayabiliyor.

Mavi tapu, imar ve yapılaşma açısından dikkat gerektiriyor

Mavi renkli tapular ise halk arasında arsa tapusu olarak biliniyor. Üzerinde yapı bulunmayan arsalar ya da yapı olsa bile kat mülkiyeti kurulmamış veya oturma izni alınmamış taşınmazlar bu renk ile gösteriliyor.

Tarla, bağ, bahçe, imara açılmamış araziler ve yapılaşma izni bulunmayan alanlar da mavi tapu kapsamında değerlendiriliyor. Bu tür taşınmazlarda yapılaşma süreci, belediye ve imar mevzuatına bağlı olduğu için alım-satım öncesinde detaylı araştırma yapılması büyük önem taşıyor.

Tapu rengi alım kararında belirleyici olabiliyor

Tapuda kullanılan renkler, taşınmazın yasal durumu hakkında ilk bakışta önemli bilgiler sunuyor. Pembe tapu, kullanım açısından daha net ve güvenli bir statüyü işaret ederken; mavi tapu, imar ve yapılaşma açısından ek inceleme gerektirebileceğine dikkat çekiyor.

Uzmanlar, tapu alım-satım işlemlerinde sadece taşınmazın konumu ve fiyatının değil, tapu rengi ve hukuki niteliğinin de mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, ilerleyen süreçte beklenmeyen hukuki ve idari sorunlarla karşılaşılabileceği belirtiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi