Son Mühür/ Seçil Ünlü - Sasalı Et Sarrafı’nda gerçekleştirilen toplantıda Murat Sağman, küresel piyasalardaki son gelişmeler ile Türkiye ekonomisinin 2026 yol haritasına ilişkin kapsamlı bir analiz sundu. Yüksek faiz ortamının sürdürülebilirliği, döviz kurlarına ilişkin beklentiler ve bütçe disiplini başlıkları İzmir iş dünyasının temsilcileriyle paylaşıldı.

Korkmaz: “2026 yeniden yapılanma dönemi olmalı”
Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Korkmaz, 2025’in küresel ve yerel ölçekte belirsizliklerle geçen bir geçiş yılı olarak geride kaldığını belirtti. Korkmaz, iş dünyasının daha öngörülebilir bir ekonomik zemine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, 2026’nın virajdan çıkış ve yeniden yapılanma dönemi olarak kurgulanması gerektiğini söyledi.
Ekonomiye teknik göstergelerin ötesinde, sosyal ve sektörel etkileriyle bütüncül bakış sunduklarını kaydeden Korkmaz, toplantı serisinin üyelerin karar alma süreçlerini güçlendirmeyi ve İzmir iş dünyasının dayanıklılığını artırmayı hedeflediğini belirtti.

Sağman: “Sadece faizle kalıcı başarı sağlanamaz”
Konuk konuşmacı Murat Sağman, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini benzer süreçlerden geçen ülkelerle karşılaştırmalı olarak ele aldı. Enflasyonu düşürmede para politikasının tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Sağman, kamu maliyesinde eş zamanlı sıkılaşma ve tasarrufun kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Arjantin örneğinde kamu harcamalarının kısılması ve kamuda küçülmenin olumlu sonuçlar verdiğini hatırlatan Sağman, Türkiye’nin de benzer bir eşgüdüme ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. 2026 öngörülerini paylaşan Sağman, Ege özelinde gıda enflasyonu ve satın alma gücü üzerindeki baskının artabileceğine işaret etti.

Likidite, ihracat ve dönüşüm vurgusu
Soru-cevap bölümünde finansmana erişim, kur baskısı ve nakit akışı yönetimi gündeme geldi. Sağman, 2025’in son çeyreği ile 2026’nın ilk yarısında likidite yönetiminin kritik olacağını belirterek firmaların nakit akışlarını ihtiyatlı planlaması gerektiğini söyledi.
İzmir’in güçlü ihracat kapasitesinin önemli bir avantaj sunduğunu ifade eden Sağman, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme yatırımlarının küresel rekabette öne çıkmayı sağlayacak temel unsurlar arasında yer aldığını kaydetti.





