Sözen, gençliğinde birden fazla evlilik yaptı ve edebiyat kariyerini bu dönemde şekillendirdi. İlişkisi, Menderes'in özel kasasından çıkan belgelerle teyit edildi; ancak Sözen, hatıralarını kamuoyuyla paylaşmayı reddetti. Yazarlıkta popüler başarı yakalasa da, ilişki nedeniyle edebiyat tarihindeki yeri tartışmalıdır.
Suzan Sözen Kimdir
Suzan Sözen, 1920'lerin sonunda doğdu ve 1996'da İstanbul'da vefat etti. Rus kökenli annesi, dönemin ilk kadın pilotlarından biri olarak biliniyor; Sözen de Fransızca, Rusça ve Lehçe dillerini akıcı şekilde konuşuyordu. Gençliğinde Dame de Sion Fransız Kız Lisesi'ni bitirdi ve Dorothy Lamour'a benzetilen güzelliğiyle dikkat çekti. Bir yabancı filmde rol aldı ve sosyal çevresinde Leyla Umar gibi isimlerle yakınlık kurdu.

İlk evliliğini 17 yaşında iş insanı Nejat Verdi ile yaptı, ancak bu birliktelik kısa sürdü. Daha sonra Ferit Avni Sözen ile evlendi; kocası, İstanbul Emniyet Müdür Muavini olarak görev yapıyordu. Bu evlilik sırasında Demokrat Parti Kadın Kolları üyesi oldu ve siyasal etkinliklerde yer aldı. Edebiyat dünyasına 1950'lerde adım attı; Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin gibi yazarların izinden giderek popüler romanlar üretti. Bazı eserlerini Fatma Esen takma adıyla yayınladı. Kariyeri, ilişki skandalları nedeniyle gölgelendi ve erotik unsurlarla anıldı.
Sözen'in hayatı, evlilikler arası geçişler ve sosyal bağlantılarla dolu geçti. Darbe sonrası sorgulamalarda ifade verdi; kocası, rüşvet iddialarıyla tutuklandı ve bu süreçte Sözen'in adı ön plana çıktı. Yazar, hatıralarını "mahfuz tutacağını" belirterek sessiz kaldı ve edebiyatını ön planda tutmaya çalıştı.
Suzan Sözen Kitapları
Suzan Sözen, 1950'li yıllarda aşk ve erotik temalı romanlarla ünlendi; eserleri Türkiye'de geniş kitlelerce okundu ve bazıları İtalya ile Fransa'da yayınlandı. İlk ses getiren romanı Kiralık Ruh, 1952'de Milliyet gazetesinde 67 gün tefrika edildi. Bu eser, dönemin popüler edebiyat akımını yansıtıyordu.
Sana Döneceğim (1954) ve Sahibini Arayan Kadın (1959), yazarın ününü pekiştirdi; eleştirmenlerce Francoise Sagan'a benzetildi. Sanera (1959), en tartışmalı kitabı olarak öne çıkıyor; romanın ana karakteri Razminar, Adnan Menderes'ten esinlenmişti. Eserin ilk sayfasında Menderes'e ithaf yer alıyordu: "Adnan, her satırında sen varsın..." Bu kitap, Park Otel'deki özel odasında bulundu ve ilişkiyi belgeleyen unsurlardan biri oldu. Sözen'in romanları, şehvet dolu sahnelerle dikkat çekti; Aşk Kitabı ise erken dönemlerinden bir örnek olarak Leyla Umar tarafından erotik olarak nitelendirildi.
Yazarın eserleri, İtalya'da Casa Editrice Fratelli Palumpi, Fransa'da Fasquelle ve Scorpion yayınevleri tarafından basıldı. Popüler aşk romanı türünde başarılı ve etkili bir kalemdi. Kitapları, dönemin toplumsal tabularını zorladı ve erotik edebiyatın temelini attı. Sözen, bu alanda öncü rol oynadı ancak skandallar nedeniyle yeterince anılmadı.
Suzan Sözen Menderes İlişkisi
Suzan Sözen ile Adnan Menderes arasındaki ilişki, 1950'lerin sonlarında başladı ve 30 yaş farkına rağmen yoğunlaştı. Tanışma, Sözen'in kocası Ferit Sözen'in Bitlis'e tayini çıkması üzerine gerçekleşti; yazar, araya aracı koyarak Menderes'le görüşme ayarladı. İddiaya göre, tayini iptal ettirmek için ilişki başladı ve Sözen, sorgularda "Menderes'le yattım, kocamı kurtardım" dedi. Görüşmeler, Teşvikiye'deki Belveder Apartmanı'nda ve Nişantaşı Ralli Apartmanı'nda yapıldı; koca, Menderes'in aracını pencereden görünce evden ayrılıyordu.
İlişki, 1955'te yazılan aşk mektuplarıyla belgeleniyor; gök mavisi kâğıtlara dökülen notlar, Yassıada'da Menderes'in kasasından çıktı ve Sır dergisinde yayınlandı. Kitaplar Aşk Mektupları ve Sabıkalıların Gizli Dosyaları olarak derlendi. Sözen, bir fotoğrafına "Bir kaş çatısıyla cihanı yerinden oynatan Menderes, selam sana..." yazmıştı. Menderes, Sözen'in kocasını İstanbul Emniyet Müdürü yaptı; bu, ilişkiyi koruma çabası olarak yorumlandı.
Darbe sonrası, 13 Ekim 1960'ta İstanbul Valiliği'nde ifade verdi; 180 bin lira rüşvet iddiası gündeme geldi. Kocası tutuklandı ve yargılandı. İlişki, Ayhan Aydan skandalıyla birlikte Menderes'in özel hayatını gölgeledi; Berrin Menderes'in bilgisi olduğu söylendi. Sözen, hatıralarını paylaşmayı reddetti ve ilişkiyi edebiyatına yansıttı. Bu bağ, Soner Yalçın'ın Efendi ve Yılmaz Karakoyunlu'nun Yorgun Mayıs Kısrakları kitaplarında yer aldı. Skandal, Menderes'in idamından sonra da tartışıldı ve Sözen'in adını "gavur metres" olarak lekeledi.
Suzan Sözen'in hikayesi, edebiyat ile siyasetin kesişimini yansıtır. Romanları, dönemin tabularını aştı ancak ilişki nedeniyle unutuldu. Menderes'le bağı, belgelerle teyitli olsa da Sözen'in sessizliği, gizemi korudu. Eserleri, Türk popüler edebiyatının izlerini taşır ve erotik türün temelini oluşturur.





