Kırklareli'nin Babaeski ilçesine bağlı Oruçlu köyündeki sulama göleti, yaz aylarında etkili olan sıcak hava ve yağışsızlık nedeniyle kuruma noktasına ulaştı. Su seviyesindeki ciddi düşüş, hem bölgedeki hayvancılığı hem de ekolojik dengeyi tehdit ediyor.
Kırklareli'nin Babaeski ilçesine bağlı Oruçlu köyünde yer alan sulama göleti, uzun süredir devam eden yağışsızlık ve yüksek hava sıcaklıklarının etkisiyle neredeyse tamamen kurudu. Haziran ayından itibaren bölgede etkisini artıran sıcaklık dalgalarıyla birlikte göletteki su seviyesi hızla azaldı.
Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler için büyük önem taşıyan Oruçlu Göleti, hem sulama suyu hem de merada otlayan hayvanların su ihtiyacı için kullanılıyordu. Ancak suyun çekilmesiyle birlikte, göletin belirli alanlarında geniş çatlaklar oluştu. Göl yatağının büyük kısmı kuru toprak haline gelirken, kalan az miktardaki suda da oksijen seviyesi kritik düzeye indi.
Balıklar yaşam savaşı veriyor
Gölette doğal yollarla çoğalan balık türlerinin, su seviyesiyle birlikte yaşam alanı da daraldı. Sığ ve oksijensiz kalan suda balıkların hayatta kalma mücadelesi sürerken, avcı kuşların da bu balıkları kolaylıkla yakaladığı gözlendi. Su derinliğinin neredeyse yok denecek kadar azalması, balık popülasyonunu ciddi şekilde tehdit ediyor.
Meradaki hayvanlar susuzlukla karşı karşıya
Köylülerin özellikle yaz aylarında büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını su içirmek için kullandığı gölette, şu an neredeyse hiç kullanılabilir su bulunmamakta. Hayvanların gün içinde merada geçirdiği saatlerin ardından suya ulaşamaması, verimliliği ve hayvan sağlığını olumsuz etkileyen bir duruma dönüştü.
Bölgedeki kuraklık endişe yaratmakta
Babaeski ve çevresinde etkili olan kuraklık, yalnızca Oruçlu Göleti’ni değil, bölgedeki diğer su kaynaklarını da tehdit eder hale geldi. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar ve yeterli yağışın alınamaması, göletlerin su tutma kapasitesini zayıflatmakta. Uzmanlar, yerel su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için erken uyarı sistemlerinin ve kuraklık senaryolarına dayalı planlamaların önemine dikkat çekmekte.
