Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Dr. Mehmet Kasapoğlu, "Türkiye için yeni bir çalışma, özel bir konsept olarak çalıştığımız Alsancak Gençlik Merkezinde sizinle beraberiz. Burası farklı imkanları ile gastronomiden teknolojiye, edebiyata kadar birçok alanda gençlere yaşam alanı sunmanın ötesinde adeta üniversite gibi faaliyet gösteriyor. Stadımızla iç içe olduğu için bir spor mekanı. Türkiye, genç bir ülke. İstatistiklere göre de Avrupa’nın en genç ülkesiyiz. Sadece istatistikle de değil gençliği dinamizmi ve taşıdığı özelliklerle hem genç hem özel. Hep gençlerle beraberim, bakanlığa başladığım andan itibaren. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde mutlaka gençlerle beraber olma noktasında önemli çalışmalara imza attık. Özellikle gençlerimizi süreçlere katma noktasında güzel başlangıçlar yaptık. O yüzden gençlerimize yönelik birtakım tanımlamalar ve sınıflandırmalar uymuyor. Gençlerimiz bu kalıplara sığdırılamayacak adar özgür ruhta ve karakterde. Bakanlık olarak iki ana alanımız var, gençler ve spor. Gençlere yönelik ortaya koyduğumuz çalışmalar; yurtlar. Bunu yeri geldiğinde konuşacağız, Türkiye için modeldir. 60’a yakın gençlik kampımız, gençliğin önünü açma projeleri… Spor için ise statlar, salonlar, havuzlar, sokak bazlı tesisler, teşvikler, MEB’e yaptığımız projeler." dedi.
"Modeli, İzmir'de gençlerle birlikte güçlendireceğiz"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile değerlendirmelerde bulunan Bakan Kasapoğlu, "Yapılanların çatısında kurum kültürü var. 2011 yılında kurulmuş bir bakanlığız, öncesi daha farklıydı. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile çatımız daha organize ve daha teknik hale geldi. Kurum kültürü bu sürecin önemli çıktılarından. Gençlik çok ama çok aktif. Biz gençlere hem bu bakanlığın sahibinin kendileri olduğunu söyledik. Gençler için bu bakanlığın birimlerinde kapı yok. Biz gençlere bu rahatlığı verdik. Biliyorsunuz son 2 yıldır, ‘Gençlerin bütçesi gençlerde’ diyerek bütçeyi birlikte hazırlıyoruz. Bu dünyada da çok ama çok özel bir uygulama. Yabancı basın mensupları ile bir araya geldiğimizde bu projemize çok şaşırdılar, Avrupa’dan gelen gazeteciler bu modeli çok özgün olduğunu ifade ettiler. İşte kurum kültürü dediğimde olayın bu boyutta olduğunu göstermek istedim. Bugün İzmir’deyiz, bu modeli İzmir’de gençlerle birlikte güçlendireceğiz. Bizim bu anlamdaki sözümüz, arkamızda dev gibi duran eserlerimiz." dedi.
"Cimnastikte İzmir Türkiye'ye en ciddi katkı sağlayan şehir"
Spordaki başarılardan bahseden Kasapoğlu, "Gün geçmiyor ki sporda bir başarı haberi ile karşılamayalım. Çok farklı branşlarda elde edilen başarılar… Daha önce baktığımızda birkaç ana branş vardı. Şimdi eskrimden okçuluğa okçuluktan güreşe güreşten voleybola her gün bir başarı ile mutlu oluyoruz. Bu bir spor devriminin sonucu. O adar çok başarı geliyor ki artık sıradanlaşıyor. Ama inanın burada büyük bir mucize var. İzmir jimnastik anlamında Türkiye’ye en ciddi katkı sağlayan şehir. 2022 yılında; 2 bin 55 altın, 2 bin 57 gümüş, 2 bin 45 bronz madalya 50’ye yakın branşta alındı. Bu ülke bunları başardı, daha büyük başarılara da yürüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, spor aşığı bir lider. Sporu birkaç branştan ibaret görmeyen bir lider. Onun bu anlamdaki vizyonu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri bizi bu noktaya getirdi. Aynı zamanda bir sitemim var, bu ülke bir hayale sahipti. Bu ülkenin yılları boyu hiç sporcu dahi gönderemediği alanlar oldu. Artık bunların hepsi geride kaldı. Türkiye eskiden temsilci gönderemediği alanlarda şimdi zirveye oynuyor. Bu dalga dalga yayılan başarılar, gerektiği kadar gündem oldu mu? Gazetelerimize, sosyal medyalara bakıyorum saatlerde kısır tartışmalar yaşanıyor. Elbette içeriklerin çoğunun futbol olması doğaldır. Ama ben bu ülkenin spor tarihine altın harflerle geçen spor devriminin daha fazla konuşulması gerektiğini düşünüyorum. İşte size manşet yapacağınız konular. Hep birlikte bunları konuşalım." dedi.
"21 Yılda ilmek ilmek işlenen politikanın sonucu"
Bakan Kasapoğlu, "Sportif başarıda devamını getirmek önemli, buna da sürdürülebilirlik diyoruz. Tesis ve altyapı da bunun temeli. Artık Türkiye’nin hangi noktasına giderseniz gidin Olimpik Havuz görürsünüz. Salonlar her branşta çalışan arkadaşlarımızla gece gündüz dolu. Tesislerin canlı ve işlevsel olması bu anlamda önemli. Bizim hedefimiz her bir gencin hayatında mutlaka sporla ilgilenmeli. O yüzden sporda yetenek taraması ve özel ilgilenme çok önemli. 21 yılda ilmek ilmek işlenen bir politikanın sonuçlarından bahsediyoruz. Her geçen gün vitesi büyütmeye yönelik yeni bir gayret, hayal satmıyorum sonuçları söylüyorum. Geçtiğimiz yıllarda MEB ile önemli bir çalışma yaptık, her ilkokul öğrencisi mezun olurken bir spor dalında lisansı olacak. Eğitim ve spor iç içe. Bir anda sporcuyu yetiştirecek ortam hatırlarken tüm ihtiyaçları ile özel olarak ilgileniyorum. Bu ülkede hep klasik bir tartışma vardı; Spor mu? Eğitim mi? 10 yıl spor ile ilgilenen çocuk, üniversite çağına geline sporu bırakmak zorunda kalıyordu. Biz bu ikilemi ortadan kaldırdık. Milli Sporcu Bursu. Artık başarılı milli sporcular vakıf üniversitelerinde yüzde 100 burs ile eğitimini devam ettirirken okula da gidiyor. Bunu ortaöğretimde de bir açılım yaptık. Artık doktor, avukat ve mühendis sporcularımız var. Bu ülkenin geleceği açısından çok kritik. Biz tüm tesislerimizi eser olarak nitelendiriyoruz. Çünkü bunların hepsi hayalin ürünü. Bizim hayalimiz tüm alanlarda olduğu gibi Türkiye’nin sporda önde gelen çitayı koyan bir ülke olmasıydı." diye konuştu.
"Yurtları istismar etmeye kalktılar"
Kasapoğlu, "Bir ara yurtları istismar etmeye kalktılar. Yurtlar, ilmek ilmek örülmüş altyapının önemli sembollerinden. Hepimiz üniversite okuduk yurtlarda kalan oldu kalamayan oldu. 2002’de 100 kişi başvuruyorsa 10-12 yerleşiyordu. Şartlar itibariyle sıcak su haftanın bir günü verilirdi, 30-40 kişilik koğuş sistemi ile farklı bir manzara ile karşı karşıyaydık. 180 bin civarında yurt yatağı vardı. Yıl 2023 850 bin yurt yatağımız var ve her biri birbirinden konforlu. Bir katta 2-3 lavabo vardı, saatlerce öğrenciler kuyruklar oluştururdu. Şimdi bir otel konforu var. İzmir’de başvuran her bir herkes yurda yerleşti. Avrupa’da bu işim ortalaması yüzde 15’lerde. Bundan sonraki süreçte sayı, konfor ve standartları yükselteceğiz. Asla durağanlığı kabul etmeyen bir çevre. Bu süreçte bizi demolize etmeye çalışanlar, algı üretenler oldu mu? Evet oldu. Ama önümüze baktık. Pandemi sürecinde tüm dünya kilitlendi, biz 200 binden fazla vatandaşı yurtlarımızda 10 gün izole ettik. Çok gelişmiş ülkeler var, bin kişiye dahil izolasyon imkanı sunamadı. Bu reklam olsun, siyasi propaganda olsun diye söylemiyorum. Yurtlarımızı depremzedelere açtık, deprem bölgelerinde bile. Yıkılan binaların yanında yurtlarımız dimdik durdu. O yüzden bu yurtlar özel bir modeldir, özel bir ilginin sonucudur." dedi.
Kasapoğlu, "Bizim çalışma felsefemizin temelinde fırsat eşitliği var. Bu ülkenin evlatlarına fırsat verip önünü açtığınızda inanın başaramayacakları hiçbir şey yok. Ben gençlerimize yapılan yatırımların hem bugünümüze hem geleceğimize yapıldığını düşünüyorum. Bizim gençlerimiz dünyanın aklı, vicdanıdır. Dünyayı daha adil ve barışçıl ortam olma yolu bizim gençlerimizin omzunda yükselecek Türkiye yüzyıldır. Üniversite harçları kaldırıldı, bu atılan adımların sonucudur. Birileri gençleri araç olarak görüyor, biz özne olarak görüyoruz." dedi.
"Gerekirse Karşıyaka'yı da yaparız"
Atatürk Stadı ve Karşıyaka Stadı ile ilgili basın mensuplarından gelen soruları yanıtlayan Kasapoğlu, “Atatürk Stadı, 17’den fazla branşa hizmet etti. Sürekli aktif bir alan. Ama bizim Türkiye’de genel bir envanter çalışmamız var. Şu anda değerlendirme içerisinde orada buna göre bir aksiyon alacağız. Biz 40’tan fazla stat yaptık ve 20 yılda böylesine modern bir altyapıyı milletin emrine sunmuş bir ülke yok. Karşıyaka Stadı, diğer statların hepsinden önce başladı ve maalesef belediyeler dahil olmak üzere engellerle karşılaştık. O zaman belediyenin, farklı kurumların engellemesi… Ama biz gereken neyse adımlarımızı attık. Büyükşehir’e protokol ile devrettik, 3 yıldır yapılmadı. Gerekirse Karşıyaka’yı da yaparız. Ama birilerinin bu noktada engel olmaktan. Bu süreci istismar aracı olarak görmekten vazgeçmesi lazım. Biz yapmaktan kaçmayız, birileri bir adım atıyorsa biz on adım atarız” dedi.
