Zeytin ağacı, Filistin’in hem kültürel hem de ruhsal hafızasında direnişin ve umudun sembolü olmaya devam ediyor. Dünya genelinde barışı temsil eden zeytin dalı, Filistinliler için aynı zamanda topraklarına olan bağlılığın ve var olma mücadelesinin sembolü. Filistinli sanatçılar, sinemacılar ve yazarlar da eserlerinde zeytin ağacını bir “ulusal hafıza” unsuru olarak işliyor.

Ancak Batı Şeria’da zeytin hasadı mevsimi, her yıl Filistinlilerin yaşadığı baskı ve şiddeti yeniden gündeme getiriyor. Hasat için arazilerine gitmeye çalışan Filistinliler, sık sık İsrail askerlerinin engellemeleri veya yerleşimcilerin saldırılarıyla karşılaşıyor. Çoğu zaman İsrail ordusu, Filistinlilere göz yaşartıcı gaz, ses bombası ya da gerçek mermiyle müdahale ediyor.

Uluslararası dayanışma da hedefte

İsrail ve Avrupa ülkelerinden gelen onlarca uluslararası aktivist, Filistinlilerin yanında zeytin toplamaya katılarak hem dayanışma gösteriyor hem de saldırılara karşı bir kalkan olmaya çalışıyor. Ancak bu destek çoğu zaman aktivistlerin de hedef alınmasına yol açıyor; bazıları gözaltına alınıyor, sınır dışı ediliyor.

Ramallah yakınlarındaki Hirbet Ebu Fellah beldesinde Filistinli çiftçilerin ve uluslararası gönüllülerin yürüttüğü zeytin hasadını yerinde izlendi. İsrail ordusu bölgeye zırhlı araçlarla konuşlanırken, yasa dışı yerleşimlerde yaşayan fanatik Yahudilerin, bölgeyi insansız hava araçlarıyla gözetlediği görüldü.

Filistinliler zeytinliklerine ulaştıklarında onlarca ağacın kesildiğini fark etti. Çiftçiler, ağaçların fanatik yerleşimciler tarafından tahrip edildiğini belirtti.

“Zeytin benim evladım gibi”

Zeytinlik sahibi Raci Ayiş Hasan, topraklarından vazgeçmeyeceğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Buraya defalarca saldırdılar, ağaçlarımızı kestiler ama yine de geleceğiz. Zeytin benim için çocuğum gibidir; onu sular, büyütür, meyve vermesini beklerim. Bu bizim kültür mirasımız ve Kur’an’da geçen mübarek bir ağaç.”

Hasan, yerleşimcilerin saldırılarına karşı hiçbir yaptırım uygulanmadığını, İsrail ordusunun da çoğu zaman saldırılara göz yumduğunu dile getirdi.

“Burada devlet terörü uygulanıyor”

Filistinli çiftçilere destek için hasada katılan İsrailli aktivist Ronnie ise bölgede yaşananları “devlet terörü” olarak niteledi:
“Filistinlilerin kendi arazilerinde zeytin toplaması bile giderek daha tehlikeli hale geliyor. Hem yerleşimciler hem de İsrail ordusu saldırıyor. Biz burada var olarak bu baskıya karşı durmaya çalışıyoruz.”

Ronnie, Filistin’in özgürlük mücadelesine inandığını vurgulayarak, “Filistin’in sadece topraklarında değil, diasporasında da özgürleşmesi gerekiyor.” dedi.

1400 zeytin ağacı yok edildi

Son yıllarda Batı Şeria’da zeytin hasadı döneminde saldırılar belirgin biçimde arttı. Filistinli kaynaklara göre, sadece geçen ay 71 saldırı kaydedildi; bu saldırılarda 1 kişi hayatını kaybetti, 99 kişi yaralandı. Olayların yarısı zeytin hasadı yapan Filistinlileri hedef aldı.

İsrail ordusunun koruması altındaki fanatik yerleşimciler, 1400 zeytin ağacını tahrip etti veya kökünden söktü.

İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’da, gasbedilen Filistin toprakları üzerinde yaklaşık 250 yasa dışı yerleşim bulunuyor. Bu bölgelerde 451 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor; Doğu Kudüs’teki 230 bin yerleşimciyle birlikte bu rakam 680 bini aşıyor.

Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki tüm bu yerleşimler yasa dışı sayılıyor. Ancak Filistinliler için zeytin ağacı, bu işgalin ortasında bile direnişin ve umudun simgesi olmaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi