Rapora göre, gezegenin sıcaklığı arttıkça buzullar, ormanlar ve okyanus akıntıları geri dönülmez bir çöküş sürecine girebilir. İstanbul Boğaziçi Üniversitesi İklim Bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz da, özellikle Grönland ve Batı Antarktika’daki gelişmelerin “korkunç hızda bir çözülme” riski taşıdığını söyledi.

“Grönland’ı soğuk tutan akıntı zayıflarsa, süreç durdurulamaz”

Prof. Dr. Kurnaz, küresel devrilme noktalarının temel belirleyicisinin sıcaklık artışı olduğunu belirterek, “Küresel ısınmayla atmosferin ortalama sıcaklığı yükseldikçe, sistemin dengesini koruyan eşiğin altına iniyoruz. Bu noktadan sonra geri dönüş neredeyse imkânsız” dedi.

Kurnaz, Grönland’ı halen soğuk tutan okyanus akıntısının zayıflaması halinde buz tabakasının hızla çökeceğini vurguladı:
“Grönland çevresi sıcaklık haritalarında hep soğuk kalır. Fakat o bölge ısınmaya başlarsa, buzulların erimesi korkunç hızlanır. Gulf Stream olarak bilinen Körfez Akıntısı zaten zayıflamaya başladı. Eğer tamamen durursa, küresel iklim sistemi büyük bir çöküşe sürüklenebilir.”

Deniz seviyesi 7 metre yükselebilir

Raporun da vurguladığı üzere, Batı Antarktika Buz Levhası’nın çözülmesi halinde küresel deniz seviyesinin yaklaşık 7 metre yükselebileceğini belirten Kurnaz, “Bu yalnızca kıyı kentlerini değil, tüm dünya ekonomisini etkileyecek bir yıkım olur” ifadelerini kullandı.

Kurnaz’a göre, dünya sıcaklığındaki artış şu anda 1,5 derece civarında. Bu eşiğin aşılması durumunda mercan resiflerinin tamamının yok olacağı öngörülüyor. Sıcaklığın 3 dereceye ulaşması halinde Himalaya, Alp ve And dağlarındaki buzullar da tamamen eriyecek.
“Amazon ormanları 4,5 derecede tamamen yok olur. Bu yalnızca ekosistem değil, atmosferin kimyası için de geri döndürülemez bir kayıptır.” dedi.

Küresel sistem zincirleme şekilde çöker

Kurnaz, bu devrilme noktalarının birbirini tetikleme riski taşıdığına dikkat çekti:
“Batı Antarktika’daki buzullar eridikçe bölge daha fazla güneş ışığı soğur, bu da ısınmayı hızlandırır. Kuzey kutbu, Sibirya ve Alaska’da donmuş topraklarda saklı metan gazı açığa çıkarsa, bu süreci durdurmak imkânsız hale gelir.”

AMOC (Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı) sisteminin çökmesi durumunda ise Avrupa’nın kuzeyinin “mini bir buzul çağına” girebileceğini belirten Kurnaz, küresel iklim dengesinin bozulmasının milyonlarca insanı göçe zorlayacağını vurguladı.

“Fosil yakıtları terk etmeden bu gidiş durmaz”

Kurnaz, felaket senaryolarının önüne geçmenin tek yolunun karbon salımını hızla azaltmak olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bugün kömür, petrol ve doğalgaz kullanmayı bırakmazsak, ısınmanın 2–2,5 dereceyi bulması neredeyse garantilenmiş durumda. Bu noktadan sonra konuştuğumuz tüm devrilme süreçleri birer birer devreye girecek. Yani bu tablo kötümser değil, aksine iyimser senaryo. Gerçek çok daha kötü olabilir.”

Exeter Üniversitesi öncülüğünde 23 ülkeden 160 bilim insanının katkısıyla hazırlanan Küresel Devrilme Noktaları Raporu 2025, mercan resiflerinden Amazon ormanlarına, Antarktika buzullarından okyanus akıntılarına kadar birçok sistemin “geri dönüşsüz değişim eşiğinde” olduğunu ortaya koyuyor.

Kaynak: Haber Merkezi