Son Mühür- İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre aralarında çocuk ve sivillerin de bulunduğu 300'den fazla insan, Lazkiye ve çevresinde son çıkan çatışmalarda hayatını kaybetti.
Esad rejiminin devrilmesinin ardından iç savaşın sona erdiğini düşünenleri yanıltan son çatışmalar CHP'nin önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun da gündemindeydi.
''Mübarek Ramazan ayında, İslam adına konuşanların, “cihat” diyerek Müslüman kanı dökenlerin ve Kur’an-ı Kerim’i sadece siyasi hesaplar için kullananların ne kadar tehlikeli oldukları bir kez daha ortaya çıkmıştır'' diyen Kılıçdaroğlu mesajında şunları söyledi.
Kimlik temelli katliamlar...
Suriye’de yaşanan kimlik temelli katliamlar yalnızca bir topluluğu değil, insanlığı hedef almaktadır. Uluslararası hukukta ve insanlık vicdanında yer bulması mümkün olmayan sivillere yönelik bu saldırıların derhal son bulması gerekmektedir.

Savaşlar acı, yıkım ve gözyaşı getirmiştir...
Kimlikler üzerinden dizayn edilen ayrışmalar, ülkelerin barışını, bütünlüğünü ve istikrarını tehdit etmektedir.
Tarih boyunca kimlikler üzerinden yürütülen savaşlar acı, yıkım ve gözyaşı getirmiştir. Geçmişte Avrupa’da yüz yıl süren mezhep çatışmalarının yol açtığı yıkımların acısı hâlâ sürmektedir.
Türkiye ilişkilerini yeniden gözden geçirmeli...
Türkiye’nin dış politikası, hiçbir ayrım gözetmeden kimlik çatışmalarının önüne geçmeyi ve barışı önceleyen bir diplomasi yürütmeyi esas almalıdır. Türkiye, bölgedeki aktörlerle olan ilişkilerini gözden geçirmeli ve bu tür insan hakları ihlallerine karşı açık bir tavır sergilemelidir. Bugün yaşananları görmezden gelmek, gelecekte daha büyük acıların yaşanmasına neden olabilir.
İnsanlık suçlarını şiddetle kınıyorum...
Bizlerin görevi, bu coğrafyada istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak ve uluslararası hukukun gereğini savunmaktır. Bu katliamların karşısında susmak, insanlık vicdanına sırt çevirmektir.
Lazkiye’de Suriye’nin kadim halklarına yönelik gerçekleştirilen katliamları ve işlenen insanlık suçlarını şiddetle kınıyorum. Herkesin inancını özgürce yaşayabildiği bir düzen, ancak barış ve adaletle mümkündür.





