Son Mühür/ Beste Temel- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaklaşık 23 bin işçiyi kapsayan ve kent yaşamını derinden etkileyen grev, İzmir Kent Konseyi'nin sert uyarısıyla yeni bir boyut kazandı. Kent Konseyi Yürütme Kurulu adına açıklama yapan Başkan Özgür Topaç, grev hakkının meşru olduğunu vurgularken, sürecin uzamasının özellikle dezavantajlı gruplar üzerinde yarattığı "hayati mağduriyetlere" dikkat çekti ve tüm tarafları acilen uzlaşmaya davet etti.
Grev hakkı meşru, ancak toplumsal bedeli ağırlaşıyor
İzmir Kent Konseyi, basın açıklamasında grev hakkının yasal ve meşru bir hak olduğunun altını çizerken, mevcut durumun İzmir Büyükşehir Belediyesi ile temsilci sendika arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklandığını belirtti. Konsey, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik koşullar da göz önüne alınarak, toplumsal sorumluluk duygusuyla karşılıklı anlayış içinde bir an önce uzlaşmaya varılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.
Kırılgan gruplar için alarm zilleri çalıyor: Mağduriyetler kalem kalem sıralandı
Kent Konseyi, grev sürecinin uzamasının, özellikle kırılgan gruplar açısından ciddi mağduriyetler yarattığını, aldıkları geri bildirimler ve yerinde gözlemlerle tespit ettiklerini açıkladı. Kamuoyunun dikkatine sunulan başlıca sorunlar şunlar:
Aşevleri Durdu: Dezavantajlı vatandaşlara, engelli derneklerine, yaşlılara ve sosyal hizmet sunan STK'lara sağlanan yemek desteği kesildi. Bu durum, günlük beslenme ihtiyacını karşılayamayan bireyler için hayati bir sorun teşkil ediyor.
Kadınlar Zorda: Belediye kreşlerinden yararlanan anneler, çocuklarını bırakacak yer bulamamakta, bazı kadınlar çocuklarıyla işe gitmek zorunda kalmaktadır. Bu, zaten istihdamda zorlanan kadınları daha da mağdur ediyor.
Evde Bakım Hizmetleri Aksadı: Evde bakım, ev temizliği ve pansuman hizmeti alan yaşlılar ve hastalar, hak ettikleri desteği alamadıkları için ciddi mağduriyet yaşıyor. Bu aksaklık, kimi bireylerin sağlığını tehdit edebilecek sonuçlar doğurabilir.
Özel Gereksinimli Çocuklar Desteksiz Kaldı: Evde eğitim alan özel gereksinimli çocuk ve gençler, belediyenin sağladığı desteklerden tamamen mahrum kalmış durumda.
Kadın Danışma Merkezleri İşlevsiz: Kadın Danışma Merkezleri başvuru alıp danışmanlık sunamamakta, şiddet riski altındaki kadınların güvenli alanlara erişimi engelleniyor.
Ulaşım Engellendi: Ulaşımın genel olarak aksaması, engelli, yaşlı ve hastalar başta olmak üzere pek çok vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırıyor. Özellikle engelli bireyler, seferlerin azaltılması nedeniyle toplu taşımaya erişmekte büyük zorluk çekiyor.
Kent Temizliğinde Alarm: Kent temizliği hizmetlerindeki aksamalar, yaz aylarının etkisiyle sinek, böcek ve kemirgen artışına neden olmakta; çöp yığınları hem sağlık hem de kent estetiği açısından büyük sorun oluşturmaktadır.
Kamusal Yaşam Duraksadı: Sivil toplum kuruluşları planladıkları etkinlikleri iptal etmekte, bu durum kamusal yaşamda ciddi bir duraksamaya yol açmaktadır.
"Hizmetler lüks değil, temel yaşam hakkıdır!"
İzmir Kent Konseyi, bahsedilen tüm bu hizmetlerin birer "lüks" değil, "temel yaşam hakkı" olduğunu güçlü bir şekilde vurguladı. Sürecin kentteki sosyal dengeler gözetilerek yönetilmesini, kırılgan grupların daha fazla zarar görmemesi için asgari hizmetlerin acilen planlanmasını öneren Konsey, kırılgan gruplara yönelik çalışma prensiplerinin belirlenmesinde arabulucu görevi üstlenmeye hazır olduğunu da bildirdi.
Uzlaşma, diyalog ve dayanışma çağrısı
Açıklamanın sonunda tüm tarafları uzlaşmaya, diyaloga ve sağduyuya davet eden İzmir Kent Konseyi, "Medya önünde yapılan ve toplumsal fayda üretmeyen tartışmalar yerine, İzmir’e yakışan müzakere kültürüyle, ortak akılla ve toplumsal sorumlulukla hareket edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Kent Konseyi ayrıca, tüm hemşehrilerini mahallelerinde dayanışmayı büyütmeye, komşularına kulak vermeye ve kırılgan gruplarla dayanışma içinde olmaya çağırdı. "Bu zorlu dönemde, İzmir’in kadim dayanışma kültürüne yeniden sarılmamız gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşlarını ve gönüllü yurttaşları birlikte çözüm üretmeye; kamuoyunu ise sağduyulu, yapıcı ve dayanışmacı olmaya çağırıyoruz" denildi.
İzmir Kent Konseyi Yürütme Kurulu, süreci dikkatle izlemeye ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde, kırılgan grupların yanında olmaya devam edeceğini bildirdi.
