Son Mühür- Kavurucu sıcaklarla boğuşan İzmir bu yıl sık sık orman yangını haberlerinin öznesi olmaktan kurtulamadı. Seferihisar, Çeşme, Buca, Ödemiş, Aliağa, Foça, Menderes ve Gaziemir olmak üzere çok geniş bir sahada birbiri ardına çıkan orman yangınları geride harap olmuş ormanlık alanlar bırakan görüntülerle söndürülebildi.
Ege Orman Vakfı, İzmir’de yanan ormanlık alanları incelemesi için davet ettiği akademisyenler incelemelerini tamamladı.
Prof. Dr. Doğunay Tolunay, Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ve Prof. Dr. Ali Kavgacı’nın yanan alanlarla ilgili çalışmalarını değerlendiren Tolunay, tespit ettiklerini maddeler halinde sıraladı.

Yerleşim yerlerinin ormanlık alanların içine çok fazla girdiğine işaret eden Prof. Tolunay’ın dikkat çeken tespitleri şöyle.
Ağaç sayısı azaltılmalı...
1. yerleşimler orman içine çok fazla girmiş, tarım ve yerleşim alanlarının korunması için çok fazla efor sarf edilmiş. Ancak bu durum orman yangınlarının söndürülmesini aksatmış gibi görünüyor.
Bu yerleşimler 2020 sonrasında artmış. Örneğin Payamlı Seferihisar. İlk görüntü 2020 ikincisi 2025.

2. Yanan ormanların büyük çoğunluğu 25-30 yaşlarında nispeten genç ve sık ormanlar. Bu ormanlarda ağaç sayısının azaltılarak yanıcı madde yükünün düşürülmesi gerekirdi.

3. Rüzgarın fazla olması nedeniyle yangın emniyet şeritleri hatta otoyollar dahi yangının önlenmesi için yetersiz kalmış.

4. Yangınlar zeytin, ahlat, incir vb. önüne çıkan her türlü ağacı yakmış.

5. Ormanlar çöplüğe dönmüş.
6. Makiler sürmeye başlamış.

Ormanlar bu kadar parçalıyken, ormanla bağı kopmuş insanlar ormanın her tarafına girmişken, genç ormanların yanıcı madde yükü azaltılmadan uçak-helikopter elbette önemli ama yangınlar söndürülmesi çok güç. Hedef yangın çıkmasını önlemek olmalı, tabi bir de yanıcı madde yönetimi





