DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzelman ve İzenerji’de sürdürdüğü toplu sözleşme görüşmelerinde istekleri okuduğumda şunu dedim...
İstekler imkanlarla sınırlıdır ama sendikacı arkadaşlar sınır tanımaz olmuş...
Tamam, herkes insanca yaşayabileceği bir ücreti hak eder.
Tamam, emekçi hakkını alsın bunda da hem fikirim.
Ama, ortada ekonomik ve sosyal gerçeklerin olduğu da unutulmamalı.
Onun için, günlük yevmiyeye yüzde 234 zam talep etmeyi hiç bir gerçekle bağdaştıramadım.
İkramiyelerle birlikte en düşük net 113 bin, en yüksek 124 bin lira talep etmenin, 30 yıllık öğretmenin 60 bin lira, 20 yıllık mühendisin 65 bin lira, fabrikadaki işçinin 30--35 bin lira aldığı bu ülkede belediye işçisi için bu rakamı talep etmek rüya aleminde dolaşmaktır.
Sendikanın ütopik istekleri sadece ücret zammıyla sınırlı kalsa neyse diyeceğim ama değil.
15 gün işe devam eden işçiye aylık ücretin yüzde 15’i oranında ‘işe devam primi’ istemek nedir ?
Belediyede yan gelip yatan mı var da çalışsınlar diye teşvik edilecekler.
İşçi zaten çalıştığı için ücret alır.
Çalışıyor diye bir de üzerine prim verilsin demek hiç bir mantıklı temele oturmuyor ne yazık ki.
53 farklı kalemde sosyal ödeme isteniyor.
Çocuk yardımı, yemek yardımı, ulaşım yardımı biraz olsun anlaşılır da birleşik sosyal yardım, sorumluluk zammı, koku primi, saha primi nedir arkadaşlar?
Sahaya çıktığı için işçinin ücreti mi artar.
Eşi doğum yapan işçiye 15 iş günü yani 21 gün izin verin deniyor.
Çocuğu olunca 21 gün işe gitmemek ama maaş almak hangi sektörde var.
İşçi çocuğunu evlendirince 15 gün izin yapacak.
En anlaşılmaz istekler arasında bana göre bir numara.
Sendikacı beyler, işçinin kendisi evlenmiyor ki çocuğu evleniyor. Balayına gidecek olan da evladı. Neden 10 iş günü yani dolu dolu 15 gün izin yapsın.
Bir de eğer işçi yıl içinde rapor almaz ise 46 yevmiye tutarında teşvik primi ödenmesi talep ediliyor. Keyfi rapor alıp işe gitmeyen mi var da bu istekle çalışmayı cazibeli hale mi getirmek isteniyor anlamadım.
Bu sözleşme taslağı işçinin çalışmasından çok çalışmaması üzerine hazırlanmış görüntüsü verdiği çok açık.
Ayakları yere basmayan pek çok garip istekle dolu.
Örgütlü olmak güzel tabi ki.
Grev ,eylem, iş bırakma gibi örgütlü güçten gelen silahlarla işveren karşısında durmak da güzel.
Ancak, isteklerin imkanlarla sınırlı olduğu, verdiğimiz vergilerle oluşan belediye bütçesinin yüzde 80’ini işçilere maaş olarak verildiğinde kenti çözüm bekleyen pek çok sorunun sorun olarak kalmaya devam edeceği de göz ardı edilmemeli.
Başkan Türkmen’in rest çektiği vekil kim?
Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen, belediye meclis toplantısında ilginç bir çıkış yaptı geçen gün...
‘CHP’li bir vekilin aracı olduğu kişi beni tehdit etti. Siyasi geleceğimin biteceğini söyledi. Ama benim siyasi beklentim yok’...
Bir belediye başkanını meclisin kürsüsünden neden böyle konuştuğunu merak etmemek elde değil tabi ki.
Konu şuymuş!
Başkan Mehmet Türkmen, Kemalpaşa’daki sanayi kuruluşlarının personel taşıma işini belediye şirketi üzerinden yapmak için düğmeye basmış. Sanayicilere gitmiş ricacı olmuş. Amaç belediyenin şirketin kasasına para koymak.
Tabi bu durum bazılarının keyfini kaçırıyor. İşin rantı büyük. Belediye Başkanına ‘girme bu işlere’ demeleri gerekiyor. Araya bir CHP milletvekilini koyuyorlar başkan ile görüşmek için.
Koydukları isim Mustafa Sarıgül...
Erzincan’nın vekili Sarıgül Başkan Türkmen’i arıyor ve arkadaşıyla görüşmesini istiyor. O görüşmede, ipler geriliyor. Çünkü Türkmen o firmanın üstlendiği taşıma işini belediye şirketine almış. Arayan kişi de üzeri kapalı siyasi geleceğiyle tehdit etmiş.
İşte bundan Başkan Türkmen’in meclis kürsüsünden sert çıkması pabuç bırakmayacağını söylemesi.
.
Başkan Türkmen’in yapmak istediği iyi niyetli olabilir. Ancak, belediye şirketinin Kemalpaşa’da çalışan o kadar işçiyi taşıyacak servis aracı olmadığı da gerçek. Belli ki orada iş yapan firmaları taşıma işinde taşeron olarak kullanıp aradan belediye şirketine para kazandıracak.
İşte sıkıntı burada başlıyor adil bir paylaşım yapar kimseyi kayırmaz ise yapmak istediğine herkes şapka çıkarır. Ama birilerini kayırır pastayı adil paylaştırmaz ise bu iş elinde patlar.
Bir de şeffaf olarak yıl sonunda bu işin getirisini götürüsünü hangi firmaların belediyenin altında iş yaptığını şeffaf şekilde açıklamalı ki kimse farklı düşünmesin. Başka milletvekilleri de birileri için aracı olmasın...