Son Mühür- Üçüncü yılına giren Rusya ve Ukrayna savaşının sarstığı küresel piyasalar şimdi de İsrail ve İran arasında dördüncü gününe giren sıcak çatışmaları takip ediyor.
Petrol fiyatlarında yaşanan artışla bölgedeki gerilimden olumsuz etkilenen ülkelerin başında gelen Türkiye, enflasyonu düşürme hedefini zorlayan sürece yönelik önlemler peşinde.


Rusya-Ukrayna ve İsrail-İran savaşının farkları...


''Petrolden olası bir TÜFE geçişkenliğinden korkmalı mıyız?'' diye soran ekonomist Ali Cenk Gözen İsrail-İran savaşını, Rusya-Ukrayna savaşının ilk dönemleriyle kıyasladı.

İran ve İsrail arasındaki savaş dördüncü gününe girdi
''Dinamikler Rusya-Ukrayna savaşının ilk dönemlerinden farklı. İki sebebi var. Rusya hem İran'dan daha büyük bir üretici hem de o dönem savaştan direkt Avrupa'nın kendisi etkilendi.'' diyen Ali Cenk Gözen,
''İkincisi o dönem, pandemi sonrası açılmalarla talebin canlı olduğu bir dönemdi. Bu dönem ise tam tersi küresel büyümede zayıflama var.
Panik seviyesinde bir endişeye mahal yok. Hürmüz açık kaldığı sürece.'' hatırlatmasında bulundu.


Petrol arzında Rusya ve İran...


Üç yıldır Ukrayna'yla savaşan Rusya küresel petrol arzının yüzde 11'ini sağlarken, İsrail'le sıcak çatışmaya giren İran'ın küresel petrol arzı yüzde 3 dolaylarında bulunuyor.
Yaptırımlar nedeniyle petrolünün büyük kısmını Çin'e ihraç eden İran'ın üretiminde kesinti olmasının küresel piyasada sınırlı bir etki yaratması bekleniyor.
Ancak küresel enerji arzının yüzde 20'sinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nın İran tarafından kapatılması halinde petrol fiyatlarının 100 doların üzerine çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı