Son Mühür/Gamze Eskiköy- Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), çocuk ve gençlerde cinsiyet gelişimini etkileyen hormon ilaçlarının suistimal edildiği gerekçesiyle yeni bir düzenlemeye gitti. Testosteron, östrojen ve GnRH (gonadotropin salıcı hormon) içeren ilaçlar, artık 21 yaş altındaki bireylere cinsiyet değişikliği amacıyla reçete edilemeyecek.
Kurumun yayımladığı karara göre, bu ilaçlar yalnızca bilimsel ve tıbbi gerekçelerle, elektronik reçete ve İlaç Takip Sistemi (İTS) üzerinden sınırlı kota ile temin edilebilecek. “Ergenlik engelleyicileri” olarak bilinen bu ilaçların çocuk ve gençlerin gelişimini geri dönüşü olmayacak şekilde etkilediği belirtildi. Tedbir kapsamında, aile yapısını ve çocuk sağlığını korumak hedeflenirken, kararın 2025 “Aile Yılı” ilanına paralel olarak alındığı vurgulandı. Bakanlık, mevcut hormon ilaçlarının yalnızca kanser, menopoz, erken ergenlik, kısırlık gibi tanılarla reçetelendirilmesine ise kısıtlama getirmedi.
“Ergenlik döneminde hormon dengesizlikleri sık görülüyor”
Konuyla ilgili Son Mühür’e konuşan Birlik Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkan Yardımcısı Hacı Dilemek, “Ergenlik dönemi ve gençlik çağı, yani yaklaşık 26 yaşına kadar hormon dengesizliklerinin sık görüldüğü bir dönem. Bu süreçte bazı bireyler cinsiyet değişikliği sürecine girmek isteyebiliyor. Doktorlar da bu süreçte, özellikle testosteron gibi hormonları baskılamak amacıyla ilaç yazabiliyordu. Ancak zamanla, bu ilaçların yasal bir çerçeve olmadan ve yüksek dozlarda reçete edildiği örnekler ortaya çıktı.
Sağlık Bakanlığı, cinsiyet gelişimini etkileyen bu tür hormon ilaçlarının suistimal edildiğini belirleyerek harekete geçti. Özellikle 21 yaş altındaki bireylerde, cinsiyet değişikliği amacıyla bu ilaçların kullanılması ya tamamen yasaklandı ya da sıkı denetime bağlandı. Reçeteler artık sadece elektronik sistemden yazılabilecek ve kullanım belirli kurallara tabi olacak” dedi.
“Düzenlemeyi doğru buluyorum”
Dilemek şöyle devam etti:
“Cinsiyet geçiş sürecinde kullanılan hormonlar genellikle hap ya da enjeksiyon yoluyla alınıyor. 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte, Bakanlık hem gençleri hem de aile yapısını korumak amacıyla bu uygulamaları denetim altına aldı. Bu karar, hem tıbbi suistimallerin önüne geçmek hem de kişilerin geri dönüşü zor kararları erken yaşta almalarını önlemek açısından yerinde bulunuyor.
Benzer şekilde, sporcular arasında da kas kütlesini artırmak için bu hormonların amacı dışında kullanıldığı tespit edildi. Bakanlık bu tür suistimalleri de izlemeye aldı ve kontrol altına aldı.
Kişisel olarak bu düzenlemeyi doğru buluyorum. Çünkü bu tür ilaçların gelişim çağındaki bireylerde kontrolsüz şekilde kullanımı, hem fiziksel hem psikolojik açıdan geri dönüşü zor sonuçlara yol açabiliyor”





