Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili önemli açıklamalarda ve tespitlerde bulunarak, Türkiye için tarihi bir gün yaşandığını vurguladı.

Sezgin Tanrıkulu: Endişeye, korkuya güvensizliğe gerek yok

Mecliste kurulan komisyonun çalışmaya başlayacağını ve endişeye gerek olmadığını kaydeden CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “TBMM'de tarihi bir gündeyiz. Kırk yılı aşkın süredir on binlerce insanın hayatına mal olan bir dönemin sona erdirilmesi, barışa doğru yol almak ve Türkiye'de demokrasiyi inşa etmek için siyasi partiler, geniş katılımla bir masa etrafında buluşacak. Yurttaşlarımızın da bizden beklentisi; bu masayı rekabet masasına değil, müzakere masasına dönüştürmemizdir.

Bugün 5 Ağustos 2025, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeyim. Türkiye açısından tarihi bir gün, benim açımdan da tarihi bir gün. Meclis’te, komisyon çalışmaya başlayacak ve Türkiye’nin Kürt meselesinin Meclis’te bir masa etrafında müzakere edilmesinin süreci de başlamış olacak. Benim açımdan da tarihi bir gün; 1980’lerden bu yana bütün hayatımı insan hakları mücadelesine adadım. Türkiye’nin Kürt meselesinin çatışma, şiddet ve terör dışında, bir masa etrafında konuşularak çözülmesinden yana oldum. O masa bugün Meclis’te kuruluyor. İlk defa siyasi partiler bu kadar geniş bir katılımla bir araya gelecek ve müzakere edecek. Endişeye, korkuya, güvensizliğe gerek yok.” diye konuştu.

“Biz üzerimize düşeni yapacağız”

Ayrıca, komisyonun kurulmasındaki en net amacın Türkiye’de kalıcı barışın sağlanması olacağının altını çizen CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Buradaki amaç, Türkiye’de barışı sağlamaktır. Bugüne kadar; 40 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. Türkiye’nin ekonomisi çöktü. Ödediğimiz bedellerin hesabı yok. Tekrar o günlere mi dönelim? Bir 4 trilyon dolar daha mı harcansın? Yeniden yurttaşlarımız yaşamını mı yitirsin? Bunların bir daha yaşanmaması için bu masada konuşmalıyız. Bu meselenin siyasi partiler arasında bir rekabet konusu olmaması gerekir.

Siyasi partiler, bunu bir siyasi rant aracına da dönüştürmemelidir. Rekabeti sahada sürdürüyoruz ama bu masa bir müzakere masası olmalıdır. Türkiye’nin Kürt Meselesini, demokratikleşmeyle birlikte bu masa etrafında çözebileceğimiz bir zemin yaratmalıyız. Yurttaşlarımızın bizden beklentisi budur. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Sizlerden ricamız; güven duymanız, destek olmanız ve bu sürecin başarıyla sonuçlanması için katkı vermenizdir.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN