Bu ayinler gerçekten insanlara özgürlük sağlıyor mu?

Bu ayinler gerçekten insanlara özgürlük sağlıyor mu?
Belçika'da her yıl binlerce insan, şeytan çıkarma ayinleri için kiliselere başvuruyor. Ancak bu ayinlerin gerçek yüzü, Hollywood filmlerindeki gibi değil. Averbode Manastırı gibi merkezlerde düzenlenen ayinler, sadece karanlık odalarda gerçekleşen dramatik sahnelerden ibaret değil. Vatikan tarafından düzenlenen sertifikalı kurslarda eğitim alan rahipler, bu ayinleri bir tür manevi terapi olarak görüyorlar. Ancak tartışmalar sürüyor; bu ayinler gerçekten insanlara özgürlük sağlıyor mu, yoksa sadece bir mit mi? Bu yazıda, Belçika'daki şeytan çıkarma geleneğinin günümüzdeki yansımalarını ve gerçeklerini ele alacağız.

Belçika'nın şeytan çıkarma noktası
Belçika'da her yıl binlerce "şeytan çıkarma" ayini düzenlendiği belirtiliyor. Ülkenin en önemli "şeytan çıkarma noktası" haline gelen Averbode Manastırı'nda, yılda binden fazla ayin gerçekleştiriliyor. Rahiplere göre, şeytan çıkarma ayinleri, Hollywood filmlerinde anlatılanlardan çok farklı. Vatikan'daki Katolik Kilisesi'nin 2005 yılında ilk kez düzenlediği "şeytan çıkarma kursu", özellikle 17. yüzyılda Avrupa kiliselerinde oldukça yaygın olan bu uygulamayı yeniden gündeme getirdi.

Belçika'da yılda binlerce ayin düzenliyor

Belçika'da yılda binlerce ayin düzenliyor
Vatikan tarafından 2018 yılında düzenlenen kursta, 50 ülkeden 200 rahip, şeytan çıkarma sertifikası aldı. Bu sertifikalı şeytan çıkarma uzmanları, resmen atandıkları ülkelerden biri olan Belçika'da yılda binlerce ayin düzenliyor. Flaman kamu yayıncısı VRT'ye göre, Leuven kenti yakınlarındaki Averbode Manastırı, Belçika'daki en önemli şeytan çıkarma noktası haline geldi. Vatikan tarafından atanan sertifikalı bir "şeytan kovucusu" rahibin görev yaptığı manastırda, haftada en az 3 şeytan çıkarma ayini yapılıyor.

Ayin için kiliseye başvuranlar genellikle içlerinde şeytanın yaşadığına inananlar
Şeytan çıkarma ayinleri, Hollywood filmlerindeki kadar sansasyonel sahneler barındırmıyor. Ayinin, keşif amacıyla bir sohbetle başladığını belirten rahipler, kişilerin hikayelerini özgürce anlattıklarını ve ardından uzun bir dua ile devam ettiklerini ifade ediyorlar. Ancak fiziksel olarak herhangi bir olayın yaşanmadığını vurguluyorlar. Belçika'daki tarihçilere göre, şeytan çıkarma ayinleri konusunda 17. yüzyıldan bugüne kadar pek bir şeyin değişmediği belirtiliyor. Kilise, yüzyıllardır var olan bu uygulamaları birleştirme ihtiyacı duyuyor. Ayin için kiliseye başvuranlar genellikle içlerinde şeytanın yaşadığına inananlar ve çevrelerindeki kişiler tarafından böyle görülenler olarak iki gruba ayrılıyor.

Şeytan çıkarma ayinlerine başvuranlar en çok kadınlar

Endonezya'da Semeru Yanardağı'ndan korkutan patlama: Java Adası alarmda! Endonezya'da Semeru Yanardağı'ndan korkutan patlama: Java Adası alarmda!

Şeytan çıkarma ayinlerine başvuranlar en çok kadınlar
Şeytan çıkarma ayinlerine başvuranlar arasında özellikle kadınların sayısının fazla olduğu belirtiliyor. Kilise hukuku uzmanı Prof. Dr. Rik Torfs'a göre, Batı'daki şeytan çıkarma geleneğinin büyücülükle pek ilgisi bulunmuyor, bunun daha çok manevi bir terapi olduğunu belirtiyor. Vatikan'da düzenlenen kurslarda rahipler, "sertifikalı şeytan kovucular", ilahiyatçılar, psikologlar, hekimler, kriminologlar ve kilise tarihçilerinden bir hafta boyunca şeytan çıkarma konusunda eğitim alıyorlar. Kursu başarıyla tamamlayan rahipler, piskoposların onayının ardından, kiliselerde resmi şeytan kovucu olarak göreve başlıyor. Ancak bu ayinlerin gerçekten insanlara özgürlük sağlayıp sağlamadığı konusunda net bir sonuca varılamıyor. Rahiplere göre, bu süreç otomatik bir işlem değil ve birçok kişiye yardımcı olabilirken, bazıları için etkili olmayabilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ