ALPER TEMİZ - Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'na, Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki olan YK Enerji, maden sahasını genişletmek için çalışmalar başlatmıştı. Ancak maden genişletme çalışması, Akbelen Ormanı'na dek uzanmış ve binlerce ağacın kesilmesine neden olmuştu. İkizköylüler ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen çevre savunucuları, maden genişletme çalışmasının durdurulması için dava açarak ormanlara sahip çıkmıştı. Ancak şirkete, mahkeme tarafından verilen ve Akbelen Ormanı'nda maden genişletme çalışması hakkı tanıyan 'orman izni' süresi uzatıldı. Davanın avukatlarından İsmail Hakkı Atal, verilen kararın yasalara tamamen aykırı olduğunu dile getirdi. İkizköylüler ise orman izni süresinin uzatılması kararı üzerinden muhalefete seslendi, "Siz, hükümet ile normalleşirken, İkizköy’de her şey anormalleşiyor."
"Mahkemenin tutumu hatalı"
"13 Haziran Perşembe günü Muğla İdare Mahkemesi'nde orman izninin süresinin uzatılmasının iptali davamız görüldü" diyen Atal, hukuk dışı olduğunu söylediği karara dair şunları aktardı;
“Daha önce orman izni iptal davamızda Yürütmeyi Durdurma kararı verilmişti ve 28.12.2021 tarihinde de LIMAK-ICTAŞ termik santralinin orman izni bitiyordu. Hukuken yürütmeyi durdurma kararı verilen bir işlem bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar ve hukuken ortadan kalkan iznin uzatılması ve uzatma başvurusu yapılması mümkün değildir. Ancak mahkeme ve valiliğin yanlı davrandığını düşünüyoruz. Çünkü kanunlara alenen ayrılık durumu söz konusu. Bu koşullarda orman izni hukuka ve kanuna aykırı bir şekilde uzatılıyorsa, burada bir taraf olma hali söz konudur. Bizim açtığımız ve Perşembe günü duruşması görülen orman izninin uzatılmasının iptali davasında ise daha önce 6 defa haklı davalarımızı kanunsuz bir şekilde reddeden Muğla İdare Mahkemesi'nin, 7. defa davamızı reddetmek üzere duruşma yaptığını Perşembe günü bir kez daha anladık."
" Keşif ve bilirkişi incelemesi dahi yapılmadı"
Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan duruşma günü verildiğinin altını çizen Atal, "Bu zaten, davamızı reddedeceklerini gösteriyordu. Daha önce davasını açtığımız ve şu anda kömür ocağı olan Işıkdere Mahallesi'nin altından da Karya-Roma-Bizans uygarlıklarından 3 katman 6.000 yıllık arkeolojik şehir çıktı. Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kanununa göre bu eserlerin yerinde korunması gerekiyor. Öte yandan Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmesi gerektiği halde, Müze Müdürlüğü ile LİMAK A.Ş birlikte suç işleyerek 6.000 yıllık tarihi varlıklarımızı yok etti. Bu suça yol açan olgu ise Muğla İdare Mahkemesi tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yapmamasıdır" diye konuştu.
"Halkı susuz bıraktılar"
LİMAK 6.000 yıllık şehri yok ettikten sonra, davayı keşifsiz reddetmişti" diyen Atal, "Perşembe günkü duruşmanın önemli bir noktası ise, Büyükşehir Belediyesi kanununa göre su havzalarını koruma görevi olan Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin davaya bizim yanımızda müdahil olmasıydı. Zira, Milas ve Bodrum ilçelerinin kullandığı sudan daha fazla soğutma suyu kullanan LIMAK-ICTAŞ termik santralleri Bodrum ve Milas’ın susuz kalmasına neden oldu. Yıllardır söylediğimiz üzere Yeniköy-Kemerköy termik santralleri emperyalizmin yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilmeden önce; 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi hidrojeoloji bölümü Bodrum ve Milas‘ın yer altı suyunun Akbelen Ormanı'nının altından geçtiğini ve Akbelen Ormanı kesilecek olursa Bodrum ve Milas’ın susuz kalacağını belirlemişti. Kıt su kaynaklarının hepsini tüketen LIMAK -ICTAŞ, halkı susuz bıraktı" ifadelerini kullandı.
