Son Mühür- AK Parti'ye yakın kalemlerden Hande Fırat, Ahmet Hakan ve Zafer Şahin'in iktidarı ekranlarda gazeteciler mi savunmalı, yoksa parti içinden birileri mi? konulu tartışmaya Şamil Tayyar da katıldı.
AK Parti'de bir dönem Gaziantep milletvekili olarak da görev yapan gazeteci yazar Şamil Tayyar,
''Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Seçime doğru artık son düzlükteyiz.
Madem bir yerden başlamak gerekiyor, medyadan önce sözün hükmünü arttıracak hakikate yolculuğu başlatmak gerek.'' diyerek kendi penceresinden belirlediği aksaklıkları saydı.

Güvensizlik had safhada...


''İlk sırada ekonomi var.
23 yıllık AK Parti iktidarında ekonomik sarsıntılar 2 yılı geçmedi, bu kez 4 yılı buldu.
Tahribat daha derin, öfke daha şiddetli.'' diyen Tayyar,
''İkinci sırada edilgen siyaset var.
Siyaset kurumu gündemine hakim değil, çözüm üretme kapasitesi zayıfladı, rotasını yargı başta olmak üzere dış etkenler tayin ediyor.
Güvensizlik had safhada.
Üçüncü sırada sistemik sorunlar var.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksayan yönleri giderilemediği için devlet ve toplum hayatının balansı bozuldu.
Geleceğe umut azaldı.
Listeyi uzatabiliriz veya herkes kendi perspektifinden yeni liste oluşturabilir.
Sonuçta, çözüme muhtaç sorunlar yumağı var ve palyatif tedbirler derde deva olmaz.
Vakit dar, hata lüksü yok.

Meramımı örnekle anlatayım...


Meramımızı bir örnekle açıp sonra parantezi kapatalım'' ifadelerine yer verdi.
Asgari ücret ve konut teslimine farklı yaklaşım...
''Hükümet asgari ücreti açıkladı, iki üç kişi dışında cumhur ittifakından hiç kimse destek verici açıklama yapmadı.
Psikolojik üstünlük, öfkeli kitlelerdeydi.'' diyen Tayyar,
''Cumhurbaşkanımız 455 bininci deprem konutunun anahtar teslimini yaptı, destek paylaşımı rekor kırdı.
Piyasa tabiriyle ekranda ürünü kimin pazarlayacağından daha önce ürünün pazarlanabilir olması önemli.
Ürünün kalitesi arttıkça sözün hükmü de destekçisi de artıyor.'' hatırlatmasında bulundu.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı