Aralık ayının gelmesiyle birlikte okullarda ve eğitim kurumlarında tatlı bir telaş başladı. Öğrencilerin şiirler okuduğu, yerli ürünlerin öneminin anlatıldığı ve evden getirilen yiyeceklerin paylaşıldığı Yerli Malı Haftası için geri sayım sürüyor. Ekonomik bağımsızlığın ve yerli üretimin sembolü olan bu hafta, çocuklara tüketim bilinci kazandırmak açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin dört bir yanındaki okullarda kutlanan bu özel hafta, sadece bir yeme-içme etkinliği olmanın ötesinde anlamlar barındırıyor. Ülke kaynaklarının verimli kullanılması, dışa bağımlılığın azaltılması ve tasarruf kültürünün oluşturulması gibi hedefler, hafta boyunca düzenlenen etkinliklerle öğrencilere aktarılıyor. Vatandaşlar ve veliler de bu anlamlı haftanın 2025 takvimini merakla araştırıyor.

Okula en sık götürülen yerli ürünler
Çocukların ve velilerin genellikle tercih ettiği ürünler şöyle:
- Kuru meyve (Antep fıstığı, fındık, kayısı, incir, üzüm)
- Taze meyve (elma, armut, mandalina, portakal, nar, ayva)
- Pekmez, reçel, helva (ev yapımı ya da bilinen Türk markaları)
- Pestil, köme, cevizli sucuk
- Lokum (özellikle Safranbolu, Afyon veya Hacı Bekir gibi yerli markalar)
- Leblebi, nohut, çekirdek
- Ev yapımı börek, poğaça, kurabiye (içinde ithal malzeme olmamasına dikkat edilir)
Yerli Malı Haftası 2025 ne zaman?
Her yıl belirli tarihlerde sabit olarak kutlanan Yerli Malı Haftası, 2025 yılında da geleneği bozmuyor. Resmi adı "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" olan bu özel hafta, 12 Aralık - 18 Aralık tarihleri arasında kutlanacak.
Bu tarihler aralığında anaokulundan liseye kadar tüm eğitim kademelerinde çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Öğrenciler yerli mallarını tanıtan sunumlar hazırlayacak, yerli üretimin ekonomiye katkısını anlatan şiirler okuyacak ve getirdikleri yerli meyve ve yiyecekleri arkadaşlarıyla paylaşacak. Hafta boyunca sürecek etkinliklerle yerli tüketim bilincinin yeni nesillere aktarılması hedefleniyor.

Yerli Malı Haftası nedir ve neden kutlanıyor?
Yerli Malı Haftası, temel olarak yerli üretim ürünlerin tüketilmesini teşvik etmek ve bu bilinci toplumun geneline yaymak amacıyla ortaya çıktı. Haftanın ana gayesi, vatandaşların parasını, malını, eşyasını ve zamanını gerektirdiği gibi korumasını ve dikkatli kullanmasını sağlamak. İhtiyaçlar karşılandıktan sonra geriye kalan maddi kaynağın yatırıma dönüştürülmesi teşvik ediliyor.
Tüketilecek ürünlerin yurt içinde üretilenlerden seçilmesi, ülkenin zenginliğinin ülke içinde kalması anlamına geliyor. Bu hafta sayesinde, insanların yerli mallara yönelmesi ve paranın yurt dışına çıkışının engellenmesi amaçlanıyor. Ayrıca, bilinçli tüketicilik ve tasarruf kavramları üzerinde durularak, israfın önlenmesi ve milli kalkınmaya bireysel katkı sağlanması hedefleniyor.
Yerli Malı Haftası'nın tarihçesi
Bu haftanın kökleri, Cumhuriyetin ilk yıllarına ve verilen ekonomik bağımsızlık mücadelesine dayanıyor. 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde, ülkenin bağımsızlığının korunması için yerli malların üretilmesi ve kullanılması gerektiği kararı alındı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü, 1929 yılında TBMM'de yaptığı konuşmada ulusal ekonominin güçlenmesi ve yerli malı kullanımının önemine vurgu yaptı.
Bu konuşmanın ardından "Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti" kuruldu. 1946 yılından itibaren ise "Yerli Malı Haftası" olarak kutlanmaya başladı. 1983 yılında adı "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" olarak değiştirildi. Özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan ekonomik darboğaz, ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin önemini acı bir tecrübeyle gösterdi ve bu haftanın anlamını daha da pekiştirdi.





