Son Mühür - Türkiye Gazetesi'nde Yücel Kayaoğlu imzasıyla yayımlanan habere göre, yeni düzenleme kapsamında 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenen bazı suçlardan hüküm giymiş mahkûmlar, üç yıl erken açık cezaevine geçiş yapabilecek. Halihazırda açık cezaevinde bulunanlar ise tahliye edilerek kalan cezalarını denetimli serbestlik şartları altında dışarıda tamamlayacaklar. Ancak bu tahliyeler otomatik olarak gerçekleşmeyecek; her hükümlü titizlikle değerlendirilerek karar verilecek.
Rapor almak zorundular
Erken tahliye hakkından yararlanmak isteyen mahkûmlar, cezaevi gözlem kurullarından olumlu rapor alması gerekecek. AK Parti kulislerinden alınan bilgilere göre, bu kurullar hükümlünün cezaevi içindeki davranışlarını, pişmanlık seviyesini, meslek edinme çabalarını ve sosyal projelere katılımını detaylı bir şekilde değerlendirecek. Psikolojik durumu risk taşıyan veya suça eğilimli olduğu tespit edilen kişiler ise tahliye imkanından faydalanamayacak.
Yetkililerin, “Toplum güvenliği birinci öncelik. Tahliye edilecek kişilerin toplum içinde yeniden suça karışmaması için kurullar son derece hassas çalışacak” şeklinde bir açıklama yaptığı belirtildi.
Ayrı bir düzenleme yapılacak
Pakette yer alan bir diğer önemli düzenleme ise özel infaz şartlarına ilişkin. Hamile kadınlar, küçük çocuğu olan anneler, yaşlılar, engelliler ve ciddi sağlık sorunları bulunan mahkûmlar için evde infaz imkânı getiriliyor. Buna göre; hamileler ve çocuklu anneler cezalarının beş yılını evde geçirebilecek. Cezaevi şartlarında hayatını sürdüremeyecek durumda olan yaşlı, engelli veya hasta mahkûmlar ise adli tıp ve cezaevi kurullarının raporu doğrultusunda 8 ila 10 yıl arasındaki cezalarını dışarıda tamamlayabilecek.
Örgütlü suçlar kapsam içinde mi?
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), örgüt üyesi olmamalarına rağmen örgüt adına suç işleyenlere ilişkin mevcut yasa maddesini iptal etmesinin ardından, gözler bu konuda yapılacak olası yeni düzenlemelere çevrildi. Ancak AK Parti kaynakları, bu alanda yeni bir düzenleme yapılma olasılığının düşük olduğunu ifade ediyor.
Daha önce iki kez yapılan düzenlemelerin iptal edilmesi sebebiyle yeni bir çözüm bulunmasının güç olduğu belirtiliyor. Bu durumda bulunan kişilerin ise mevcut terörle mücadele yasaları kapsamında “iltisak” veya “yardım-yataklık” suçları kapsamında değerlendirileceği vurgulanıyor.





