Serginin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı unvanını taşıyan ayrıca 2020 yılında UNESCO tarafından ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ilan edilen değerli sanatçımız Hikmet Barutçugil’in eşsiz gelenekleriyle yaratılmış bu ebru sergisinin açılışını gerçekleştirmek bizler için bir onur vesilesidir. Sanat; duyguların, düşüncelerin, hayallerin ifadesidir.
Hikmet Barutçugil’in eserleri bizlere renklerin, formların ve lezzetlerin büyülü dansını sunuyor. Şüphesiz her bir sanat eseri, sanatçımızın ruhundan yansıyan bir hikâyeyi anlatıyor. Sanat insanları bir araya getiren, duygusal bağlar kurmamıza yardımcı olan bir güçtür. Bugün burada bu gücü bir kez daha deneyimleme fırsatı buluyoruz” dedi.
“Ebru deyince aklımıza sadece boyamalı kâğıt gelmemeli”
Sergiye katılanlara teşekkür eden Hikmet Barutçugil “Bu önemli etkinlik nedeniyle Ege Üniversitesine ve sergiye teşrif eden sizlere çok teşekkür ediyorum. Ebru deyince genelde aklımıza boyamalı kâğıt ya da lale geliyor. Ancak Ebru, kelime anlamıyla Farsça ‘Abru’dan gelmektedir. Ab su, ru yüzey demektir. Yani su yüzeyi. Bu bir tekniğin adıdır. Heykel deyince aklımıza sadece mermer ya da resim deyince sadece aklımıza tablo gelmemeli.Bunun çok çeşitleri var” dedi.
Konuşmaların ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, EgeArt’a katkılarından ötürü Hikmet Barutçugil’e “Teşekkür Belgesi” takdim etti. Hikmet Barutçugil ise Ebristan Sanat Evi’nin sembolü olan gümüş lale rozetlerini Prof. Dr. Mehmet Ersan’ın, SKS Daire Başkanı Aysel Ildızlı’nın ve sergiye katkı sunan Alper Akdeniz’in yakalarına taktı. Sergi kapsamında katılımcılar, ney dinletisi eşliğinde eserleri incelediler.
