Son Mühür/Gamze Eskiköy- KESK İzmir Şubeler Platformu, kamuoyuna yansıyan “diploma çetesi” iddialarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, sahte kimlik ve belgelerle e-imza üreten bu yapılanmanın, akademiden bürokrasiye kadar kamu yönetiminin içine düşürüldüğü çürümüşlüğün yeni bir örneği olduğu belirtildi.
E-imzaların kopyalanması yoluyla MEBBİS ve E-Okul sistemlerinin yanı sıra; Ankara Gazi Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı, SGK Adana İl Müdürlüğü, Adana Çukurova Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı, İbrahim Çeçen Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanlığı, Çevre, Şehircilik Bakanlığı, Mersin Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı, Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı, YÖK Daire Başkanlığı, Yakup Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevliliği gibi birçok kuruma yetkisiz erişim sağlandığı aktarıldı.
Bu yöntemle sahte diplomalar, sürücü belgeleri ve personel kimlikleri üretildiği; aralarında doçent ve profesör unvanı taşıyan yüzlerce kişinin usulsüz biçimde akademik kadrolara atandığı vurgulandı. Platform, bu durumun yalnızca bireysel suç değil, kurumsal yapıları hedef alan organize bir yozlaşma olduğunun altını çizdi.
“Kamu hizmetleri işlemez hale geldi”
KESK, yıllardır dile getirdikleri liyakate dayalı olmayan atama ve terfiler, siyasi kadrolaşma ve denetimsizlik politikalarının bugün kamu hizmetlerini işlemez hale getirdiğini kaydetti. Açıklamada, yalnızca akademinin değil; sağlık, bürokrasi, yargı ve tüm kamu kurumlarının benzer şekilde işlevsizleştirildiği, kamusal alanın kişisel ve siyasal çıkarların tasarrufuna sunulduğu belirtildi.
Toplumsal bedel örnekleri
Platform, sağlıkta ticarileşmenin ve denetimsiz özelleştirmenin yarattığı yolsuzluklara “yeni doğan çetesi” vakasını; haftalarca süren orman yangınlarında ise kamu kaynaklarının etkisiz kullanımı nedeniyle doğa talanına göz yumulmasını örnek gösterdi. Açıklamada, bugünkü skandalın da benzer şekilde kurumsal denetimin ortadan kalkmasının sonucu olduğu ifade edildi.
“Üniversiteler bilgi üretemez hale geldi”
Açıklamada, üniversitelerin toplum yararına bilgi üretemez hale geldiği, akademik kadroların ve diplomaların değersizleştiği, unvanların ise adeta para ile satıldığı belirtildi. “Bu çarpık düzenin sürmesinden fayda sağlayan ve çeşitli düzeylerde bu yapılarla ilişki kuran herkesin, görev ve pozisyonu ne olursa olsun ortaya çıkarılması, yargı önünde hesap vermesi gerekmektedir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gerçek diploma; emekle, bilimle, mücadeleyle alınır. Bu ülkede her türlü baskıya rağmen hâlâ gece gündüz çalışan, sınavlara hazırlanan, üniversitelerde direnen yüz binlerce genç var. Onların hakkını sahtecilikle gasp edenlerin karşısında durmak hepimizin sorumluluğudur. Bu konunun tüm yönleriyle soruşturulmasını, siyasal bağlantıların ortaya çıkarılmasını ve kamuoyunun eksiksiz bilgilendirilmesini talep ediyoruz”
