Son Mühür / Seçil Ünlü - Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde 16 Mayıs 2025 tarihinde Karşıyaka Belediyesi Çarşı Kültür Merkezi’nde bir söyleşi ve imza günü gerçekleştirildi. Etkinlikte, Rodos ve İstanköy Türklerinin tarihsel ve kültürel mirasını konu alan edebi ve akademik eserler, yazarları tarafından tanıtıldı.

Gerçek yaşam öyküsünden alınmaRodos Türkleri

Etkinlikte ilk olarak Zühal İzmirli, eşi Yücel İzmirli ile birlikte kaleme aldığı Rodoslu Ahter adlı romanı okuyucularla buluşturdu. İzmirli, romanın gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek oluşturulduğunu belirterek, “Gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkılarak anlatılan romanımız, okuru 1920’lı yıllardan itibaren Rodos’un kale içi sokaklarında, İzmir’in Karşıyaka’sında, Eşrefpaşa’sında, İstanbul’un Boğaz kıyılarında, Beyazıt Meydanı’nda ve üniversite amfilerinde, Anadolu’nun unutulmuş köşelerinde gezdiriyor” diye konuştu.

“Adanın kadim halklarından biri”

Yücel İzmirli ise kendi eseri Rodos/Rodoslu Türklerin Lakapları üzerine yaptığı konuşmada, Rodoslu Türklerin kullandığı lakapları detaylı biçimde sınıflandırdı. Lakapları; mesleki temelli, coğrafi kökenli, tarihsel bağlamlı ve bireysel olaylara dayalı biçimlerde kategorize ettiğini anlatan Yücel İzmirli, ”Bu lakaplar Rodoslu Türklerin adanın kadim halklarından biri olduğunu kanıtlayan belgelerdir” vurgusunu yaptı.

Rodos Türklerinin yaşam biçimi ele alındı

Mehmet İ. Pamuk ise Rodos Türklerinde Sosyal Yaşam adlı çalışmasını tanıttı. Kitabında yer alan başlıca temalar arasında Rodos Türklerinin geleneksel yaşam biçimi, sosyal yapıları, geçim kaynakları, el işi ve oya kültürü, mutfak gelenekleri, eğitim anlayışları ile ada halkları arasındaki ilişkiler yer aldı. Ayrıca Yunanistan’ın Rodos Türklerine yönelik kültürel baskı politikalarını da çarpıcı örneklerle aktardı.

“Soydaşlarımızın kültürel haklarını korumaya çalışıyoruz”

Etkinliğin son bölümünde söz alan Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, 1996 yılından bu yana dernek tarafından yayımlanan tüm kitapların temel yaklaşımını özetledi. Mustafa Kaymakçı, “Kitaplarımız, Türk-Yunan ilişkilerinde kalıcı dostluğun inşası için, Rodos ve İstanköy’de soydaşlarının Türk Kimliği ile örgütlenebilmesi,

çift dillilik temelinde okulların yeniden açılması, vakıflar üzerinde Yunanistan Devleti’nin baskısının kaldırılması ve yönetim kurullarının özgürce belirlenebilmesi, Osmanlı Türklerinden kalan mimari eserlerin korunması gibi konulara ilişkindir. Bizler Rodos ve İstanköy’den göç etmek durumunda kalan topluluk olarak, adalarda kalan soydaşlarımızın kültürel haklarını korumaya çalışıyoruz” dedi.

Muhabir: SEÇİL ÜNLÜ