Son Mühür-Arif Enes Durak/ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin 38. Kurultayı’na açılan soruşturmanın ardından, CHP İzmir Kurultay Delegesi Hatip Karaaslan’ın Ankara’ya giderek kurultayla ilgili şikayette bulunması CHP'yi karıştırdı. Hatip Karaaslan'ın para karşılığı oy verildiği iddialarına CHP'den tepkiler gelirken, parti içinde büyük yankı uyandırdı. 
Karaaslan için dün CHP İzmir İl Yönetimi olağanüstü toplandı. Toplantıda alınan karar doğrultusunda Karaaslan disipline sevk edildi. Yönetim kurulu toplantısının ardından CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu kurultay delegeleri ile İl Başkanlığı'nda bir araya geldi. Aslanoğlu, iddiaların CHP'yi karalamaya yönelik olduğuna dikkat çekerek, 'iftira' söylemlerinde bulundu. 

Tugay dava açtı! 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, iddiaların iftira olduğuna dikkat çekerek suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı. 

Son Mühür ifadelere ulaştı 

Karaaslan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifade tutanaklarına Son Mühür ulaştı.

Hatip Karaaslan ifade tutanağı 1

Hileli işlemler iddiası 

Karaaslan ifadelesinde, "Ben halen Cumhuriyet Halk Partisi İzmir mevcut kurultay delegesiyim. İstanbul Havalimanından uçakla Ankara Esenboğa Havalimanına geldim. Ankara'ya geliş amacım Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi hakkında 04-05.11.2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayının yapılan hileli işlemler nedeni ile iptaline yönelik dava açmak için geldim. Dava dilekçemi de bugün Ankara Hukuk Mahkemeleri 1 (bir) nolu veznesine teslim ettim. Davam Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2025/66 Esas sayılı sırasına kaydı yapıldı. Ben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dava açtığım konuya ilişkin bir soruşturma yürüttüğünü bildiğimden dolayı hem dava açtığımı bildirmek hem de Savcılık makamına kamu adına yardımcı olmak için tanık olarak ifade vermek için kendi rızam ile geldim. Beni tanıklık yapmak için zorlayan veya ikna eden olmamıştır. Ben kendi özgür irademle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gelip tanıklık yapmak istediğimi bildirdim" ifadelerine yer verdi. 

Kılıçdaroğlu'nu destekliyordu 

 Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğine dikkat çeken Karaaslan, "Ben 1983 yılından bu tarafa İzmir ilinde yaşarım. İstanbul ilinde de MGS isimli uluslararası kargo işi ile uğraşan firmam vardır. Biz ailecek Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarıyız. 04 Kasım 05 Kasım 2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı öncesinde ben o zamanki Genel Başkanımız ve kurultayda da aday olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekliyordum. Bunu da çevremde bulunan herkes bilirdi, Kemal Beyi desteklediğimi açıkça söylerdim" dedi. 

İmamoğlu sıkıştırıyor iddiası! 

Buğra Gökçek'in Zeki Karatay ile haber gönderdiğini ileri süren Hatip Karaaslan, "Kurultaydan yaklaşık 15-20 gün kadar önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter olarak görev yapan Buğra Gökçe mesai arkadaşı olan Zeki Karatay vasıtasıyla bana haber gönderdi. Ekrem İmamoğlu'nun benimle görüşmek istediğini söyledi. Bende haberi getiren Zeki isimli arkadaşıma hitaben "benimle ne görüşecek, konu nedir?" diye sordum. Buna karşılık Zeki Karatay bana "CHP'nin kurultayı hakkında seninle görüşecek" dedi. Bende kendisine bu konu hakkında görüşmek istemediğimi söyledim. Aradan bir hafta geçtikten sonra Zeki Karatay tekrar bana gelerek aynı teklifini yeniledi. Bana "Ekrem İmamoğlu beni sıkıştırıyor." dedi. Ben yine Ekrem İmamoğlu ile görüşme teklifini kabul etmedim. Ben kurultay tarihinden yaklaşık 10 gün kadar önce kurultay işlerini takip etmek için Ankara'ya geldim" dedi. 

Hatip karaaslan ifade tutanağı 2

1 Milyon TL ve 6 delegenin her biri için 300 bin TL verildi! 

Bir milyon TL ve ayrıca 6 kurultay delegesi  için de 300 bin TL verildiğini ileri Süren Karaaslan, " Ankara ili Ulus semtinde bulunan Radisson isimli otele yerleştim. Burayı biz delegelere parti genel merkezi tahsis etmişti. Bütün İzmir ekibi bu otelde kalıyorduk. Eski CHP Mardin il başkanı olan ancak parti genel merkezinden Mardin il teşkilatına gönderilen ödeneği kendi şahsi menfaatine kullandığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından il başkanlığı görevinden alınan, ancak kurultayda mevcut kurultay delegesi olan Mehmet Kılıçaslan kendisini eskiden beri tanıdığımdan dolayı benim kaldığım Radison Otel'de görüşmek için defalarca beri cep telefonumdan aradı. Ben de kendisiyle görüşmeyi kabul ettim. Bu olay kurultaydan yaklaşık 2 veya 3 gün önce idi. Mehmet Kılıçaslan benim kaldığım otele öğleden sonra saat 15- 16:00 sıralarında geldi. Otelin lobisinde ikimiz baş başa görüştük. Bu görüşme sırasında yanımızda başka bir kimse yoktu. Bana kendisinin bu kongrede Özgür Özel'i desteklediğini, benim de Özgür Özel'e destek olmamı, bu desteğim karşılığında istediğim miktarda parayı bana vereceklerini söyledi. Devamında benim kabul etmem halinde beni Özgür Özel'in kaldığı Concord Otele götürüp kendisiyle görüştürüp istediğimi alabileceğimi söyledi. Teklifini ısrarla tekrarladı. Fakat ben kabul etmedim. Ben kendisine "Eskiden Kemal Kılıçdaoğlu'nu destekliyordun. Neden fikir değiştirdin?" diye sorduğumda, bana "Bu işler siyaset işidir, menfaat işidir, bende kendi menfaatime bakıyorum. Sen de böyle yapıp kendi menfaatini gözet." dedi. Ben kendisine bu işlerin karşılığında "Sen ne kadar para alacaksın?" diye sordum. O da bana "Ben bir milyon Türk Lirası alacağım, ayrıca 6 altı tane kurultay delegesi bana bağlı, onların her biri için de ayrı ayrı üç yüz bin Türk Lirası alacağım. Bundan daha fazla alan delegeler de var" dedi" ifadelerini kullandı. 

Tugay ve Tice organize etti! 

Mehmet KIılıçaslan'ı, Özgür Özel'e yönlendiren ve aracılık yapan kişinin  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay olduğunu iddia eden Karaaslan, "Ayrıca İzmir'deki parti delegelerini Özgür Özel'i desteklemeleri için organize eden, ikna ettiği delegelere para ve menfaat sağlayan kişi de Cemil Tugay'dır. Ben bu konuyu Mehmet Kılıçaslan'ın bana anlatımından öğrendim. Mehmet Kılıçaslan halen Mardin ili Kızıltepe ilçesinde yaşamaktadır. Telefon numarası da dır. Kendisi ticaretle uğraşır. Görüşme sonrası Mehmet Kılıçaslan otelden ayrıldı. Kurultay öncesi ve kurultay sırasında delegeler arasında İstanbul CHP İl Başkanı Özgür Çelik ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, Özgür Özel'i desteklemeleri için delegelere para dağıttığı sıkça konuşuluyordu. Duyduğuma göre Urfa CHP İl Teşkilatı delegelerinin tamamı, Gaziantep, Mardin, Ağrı, Konya, Niğde, Muğla ve İzmir'in bir kısım delegelerinin para ve bazı menfaatler karşılığında fikir değiştirerek Özgür Özel'e destek olduklarını öğrendim. İzmir CHP delegelerinden olan Özkan Tice halen CHP Genel Merkezi Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olarak görev yapar" diye konuştu. 

Tice çantalarla para dağıttı 

YDK Üyesi Özkan Tice'nin elinde çantalarla delegelere para dağıttığını ileri süren Karaaslan, "Ben çevremdeki bir çok kişiden Özkan Tice'nin elinde çantalarla delegelere para dağıttığını söylediklerini duydum. Benim duyduklarıma göre İstanbul'da büyük bir iş adamı olan Aziz İhsan Aktaş isimli kişi CHP Kurultayında Özgür Özel'in desteklenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu vasıtası ile yüklü miktarda bu iş için para ayırıp dağıttıklarını duydum" dedi. 

Paraların asıl kaynağı Aziz İhsan Aktaş belediyelerden ihale alıyor! 

Aziz İhsan Aktaş Türkiye'deki belediyelerin büyük bir bölümünün temizlik, araç ve yakıt tedarik işlerini yürütüp belediye ihalelerini aldığını iddia eden Karaaslan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu tür işlerini de bu şahıs yürütmektedir. Duyduğuma göre kurultayda dağıtılan paraların asıl kaynağı bu kişidir. Kurultay sırasında ben bizzat salondaydım. Salonda divan başkanı olan Ekrem İmamoğlu psikolojik üstünlüğü Özgür Özel lehine çevirdi, her nasılsa iptal edilen oyların tamamının da Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen oylar olduğunu usulsüzce belirledi. Benim gördüğüm kadarıyla Özgür Özel ve taraftarları baştan itibaren yeterli delegelerinin olmadığını, seçimi normal yolla kazanamayacaklarını anladıkları için başta Ekrem İmamoğlu ve yukarıda belirttiğim ve araştırma yapılınca bulunacak olan birçok kişi ile birlikte hareket ederek organize bir şekilde, bir kısım kurultay delegelerini para ve benzeri menfaat karşılığında saf değiştirmeye ikna etmek için çalışmışlardır ve sonunda  bu eylemlerinde başarılı olmuşlardır" dedi. 

Kılıçdaroğlu'na sevgi seli 

Kemal Kılıçdaroğlu hakkında övgü dolu sözler sarf eden Karaaslan, " Kılıçdaroğlu, kesinlikle demokrasiye, parti içi tüzüğe ve ilgili mevzuata saygılı bir kişidir. Kendisi hiçbir şekilde hukuk dışı bir yol ve yönetmi tercih etmemiştir. Kimseye de bu konuda müsaade vermemiştir. Benim bütün olaylardan sonra düşüncem Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik hileli ve şaibeli hareketlerle kurultayın usulsüzce yapıldığıdır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü olan soyismini bilmediğim Şükran isimli kadını Flash TV ve Halk TV isimli televizyon kanallarının sahibi olan Cafer Polat menfaat karşılığında kendi taraflarına çekmiştir. Bunun karşılığında Şükran Hanım'da Kemal Kılıçdaroğlu'na ait özel bilgileri bir şekilde Ekrem İmamoğlu'na bildiriyordu. Ben bu bilgileri parti içerisinde ki konuşmalardan biliyorum. Ayrıca sosyal medya üzerinden de bu tür konularda paylaşımlar yapılmıştır. Duyduğuma göre Şükran Hanımı Genel Seçimlerden yaklaşık bir ay kadar önce Londra'ya götürerek bu kişiler ağırlamışlar ve tüm masraflarını karşılamışlar. Bunu yapan kişi de Cafer Polat'tır. Cafer Polat'ın arkasındaki gerçek finansör de Ekrem İmamoğlu'dur. Ben tüm bu bilgileri parti içerisindeki delegeler arasındaki konuşmalardan duydum" ifadelerini kullandı. 

hatip Karaaslan ifade ttuanağı 3

Yeminli ifade verdi 

Karaaslan ifadesinin devamında, "Bildiğim ve gördüğüm şeyleri anlattım. Bu kişiler ile benim aramda geçen telefon görüşmelerini, otel kayıtlarını savcılık makamı tespit edebilir. Benim anlatımlarım tamamen doğrudur. Yeminli ifade verdim, gerçeğe aykırı hiçbir beyanda bulunmadım. Ben Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş bir partiliyim. Partinin zarar görmesini hiçbir zaman istemem. Ancak Kurultay zamanında açıkça bir hile ve usulsüzlük yapıldığına şahit olduğum için hem Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2025/66 esas sayılı Kurultayın İptaline yönelik bir dava şahsen açtım, hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına kendi rızam ile bizzat gelerek yukarıda belirttiğim şekilde hiçbir baskı ve etki altında kalmadan bildiğim ve gördüklerimi anlattım. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir. Hukuken gerekli işlemlerin yapılmasını bir partili olarak istiyor ve bekliyorum. Hukukun vereceği kararlara da saygılıyım" dedi. 

Muhabir: Arif Enes Durak