Son Mühür- Gelecek Partisi sözcüsü olarak da görev yapan Serkan Özcan geçtiğimiz yıl temmuz ayında bu yana Ekrem İmamoğlu'nun A Takımı içinde danışman olarak hizmet veriyor.
Uzun yıllar Merkez Bankası ve Bankacılık Denetleme Üst Kurulu'nda görev yapan iktisatçı serkan Özcan, Silivri'de 23 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk halinin devam etmesinin Türk ekonomisine verdiği zararlara dikkat çekti.
''İmamoğlu'nu istediğiniz kadar içerde tutabilir misiniz?'' diye soran Özcan'ın açıklamalarında öne çıkan detaylar şöyle.
Daha ne kadar içeride tutacaksınız?..
Siyaseti bir kenara bırakıp, sadece ekonomik sonuçları itibarıyla bakalım.
Gerçekten de iktidar bu hukuksuzluklara devam edebilir mi? Cumhurbaşkanı adayımız Sn.İmamoğlu’nu istediği kadar içeride tutabilir mi?
Türkiye ciddi dış açık veren, tasarruf sorunu olan, yüksek dış borca sahip bir ekonomidir.
Gerek cari açığını finanse etmek, gerek dış borcunu ödemek için ciddi miktarda döviz ihtiyacı olan bir ekonomidir.
19 Mart darbesi sonrası yaşanan ve 60 milyar dolara ulaşan rezerv çıkışı, swap hariç net rezervi nerdeyse sıfır düzeyine getirmiştir.
İhracatçı dövizlerinin TL’ye dönüşünü düzenlemenin ya da zorunlu karşılıktan sağlanacak rezervin, sorunları çözebilme kapasitesi yoktur. Zaten bu kapasite olsa “faiz düşerse enflasyon da düşer” garabetinden vazgeçilip faizleri hızla %50’ye çıkarmazdınız.
İktidarın önünde iki senaryo vardır.
Ya faizler çok uzun süre bu seviyelerde tutularak yerli yatırımcının dövize yönelmesi engellenir. (ki bu iyi senaryodur)
Ya da yatırımcıyı ikna etmek için döviz kuru garantili daha yüksek faiz politikasına geçilir. (bu da kötü senaryodur)
İster iyi ister kötü senaryo olsun, her iki durumda da Türk ekonomisi farklı şiddetlerde ağır bir daralmaya gidecektir.
İktidar bu yükü taşıyamaz...
En iyi halde bile uzun süre yüzde 40-50 düzeyinde bileşik faiz olan bir ekonomide; ticaret olmaz, yatırım olmaz, üretim olmaz, iş olmaz, aş olmaz.
En çok 2 sene sonra seçime gidecek bir iktidar bu yükü taşıyamaz, bu yükle yaşayamaz.
Bugün “acaba seçimi kazanır mıyız?” diye düşlerken, silinip gidersiniz siyaset sahnesinden.
O nedenle sadece ekonomik nedenlerle bile Sn.İmamoğlu’nu öyle canınızın istediği gibi içerde tutabilme şansına sahip değilsiniz.
Dikkat ederseniz olası dış politika gelişmelerinden, küresel iktisadi şoklardan veya iç siyasetten bahsetmeden yazıyorum bunları.
Büyük bir hata yaptınız ama bu hata da ısrar ederseniz bedelini çok daha ağır ödersiniz!!!