AK Parti milletvekili adayı Gazeteci Şebnem Bursalı Movenpick Otelde meslekdaşlarıyla buluştuğu
toplantıya, Bursalı’nın yanı sıra; AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Ömür Şanlı, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili, AK Parti İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Soytekin, Kader Ertemiz ve İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Neşe Çakmak da katıldı.
Saha izlenimlerinden vekil adayı olmasıyla birlikte gelen ‘yanlı’ eleştirilerine, İzmir Mitingine kadar birçok konuya değinen Bursalı, İzmir’deki hedeflerine ilişkin de iddialı konuştu. Sahada tüm şikayetlerin yerel yönetimlere yönelik olduğunun altını çizen Bursalı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun “23 Nisan” paylaşıma ilişkin de yorum yaptı.
MİTİNGE BEKLİYORUZ...
29 Nisan Cumartesi günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir mitingi ve İzmir ziyareti kapsamındaki programlarına ilişkin bilgi veren Bursalı, mitinge rekor katılım mesajı verirken ‘müjde’ göndermesi yaptı ve “İzmir’e müjdeli var, biliyoruz ama bizden bile saklanıyor. Biz de çok merak ediyoruz. Mesela Tekel Fabrikası… Birçok konsept gördüm farklı illerde ama burası gibi bir konsept, böyle bir kültür adası… Muazzam bir eser yaratıldı. İzmir’e dair bu kadar önemli bir eser bambaşka bir şekle evirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız buranın açılışını da yapacak. TCG gemimiz de geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşma yaparken o da denizde salınacak. Maket olmadığı da görülecek. Aynı zamanda İktisat Kongremizin 100. Yılına yakışır bir program olacak. Çok coşkulu bir miting bekliyoruz. Çok büyük, belki bugün kadar toplanmamış bir kalabalıkla İzmir’de miting olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
BU VARLIK YOKLUK SEÇİMİ...
14 Mayıs seçimlerine ilişkin ‘varlık-yokluk’ yorumu yapan Bursalı, “Bundan önceki seçimler hep beka seçimi olarak adlandırılmıştı. Ben bu seçimi varlık ya da yokluk seçimi olarak görüyorum. Partilerin yan yana durdukları ittifaklara, tabanlarına verdikleri mesajlara baktığımızda, yapılacak olan seçimde Türkiye’nin bundan sonraki yüz yılından nerede konumlanacağına karar verileceği bir seçim” ifadelerini kullandı.
SOĞANDAN DAHA ÖNEMLİ...
Vatandaşların sıklıkla dile getirdiği ‘ekonomi eleştirilerinin’ sahada çok karşılarına çıkmadığını belirten Bursalı, “Soğan eleştirisini bir kez duyduk sadece. Baktığınızda en son seçime göre CHP’nin oylarının en yüksek olduğu yerlerde geziyoruz. Her yere de giriyoruz. Ben en zor alan neresiyle oraya götürün diyorum. Akıllarında ne soru varsa sorsunlar istiyorum. Hatta bize oy veren yerlere öncelikle götürmeyin ricamız var. Öncelikle TOGG’a inanılmaz bir ilgi var. TCG Anadolu gemimizle ilgili de çok soru soruluyor. ‘Eğer ki üzerinde yaşanacak bir vatanımız olmazsa ister soğan ister sarımsak…’ deniliyor bize sahada. Biz soğandan daha çok bunu duyuyoruz sahada. Saha, varlık yokluk seçiminin çok daha farkında” ifadelerini kullandı.
DİLE GETİRDİĞİM SORULARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN…
Siyasete girme amacına ilişkin kısa bir konuşma yapan Bursalı, “Ben siyasette bir şey yapmak istiyorum. Bana böyle bir yol açıldı. 15 gündür sahadayız. 30 yıldır siyaset izlemiş, siyaset yazmış bir gazeteci olarak hala o kadar çok şey öğreniyorum ki… Masanın diğer tarafı çok daha farklıymış. Bir sürü şey öğreniyorum. Onları ve onların ne istediğini dinlemek, sana güvenmelerini sağlamak gerçekten çok güzel bir şey. Niye siyaset yapıyorsun diye soruyorlar. 30 yılın tecrübesini bu alanda değerlendirmek ve en doğru yerden başlamak istedim. İzmir, benim hem yaşadığım yer hem de ben İzmir’i de yaşadım. Burada gazetecilik yaptığım için sorunları dile getirme görevim olmuştu. Şimdi bu sorunların çözümünde katkım olması için yola çıkıyorum. Ne siyaseti yapacaksın deniliyor. Ben, o-bu-şu siyaseti yapmayacağım. Gazetecilikteki çizgim neyse siyasette de aynısı olacak. Vatan, millet ve bayrak kırmızı çizgimdir. Gazetecilik çizgim siyaset çizgimle aynı. Daha çok kadınlarla ve gençlerle ilgili projelerde olmak istiyorum. Basın ve medya alanında sorunların çözümü noktasında güzel işler yapmak istiyorum. İnandığım bir davada inandığım bir sürece girdim” dedi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI DEĞİL TURKUAZ MEDYA SEÇTİ”
Bursalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yayınlarında bulunması nedeniyle gelen ‘yanlı’ eleştirilerine yanıt da verdi ve “Hepimiz gazeteciyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın kanalımızdaki yayınlarında hep yer aldım. Ama şu kadarını şerefimle temin edeyim, bunu İletişim Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı tarafı olmadı. Bunları belirleyen Turkuaz medya tarafı oldu. Tabi ki patronaj kimin soru soracağına karar eriyor. Sayın Cumhurbaşkanına canlı yayında soru sormak için tercih edilme sebebim İletişim Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı olmadı. Hep Turkuaz medya yönetimi oldu. Bu yayınlarda İletişim Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı’nın belirlediği gazeteci topluluğu olmadığını tüm samimiyetimle söylerim” diye konuştu.
GELMEDEN ACABALARIM VARDI AMA…
Seçim yaklaştıkça partiler arasında artan ‘oy’ gerilimi ve ‘AK Parti’nin vekilleri azalacak’ iddialarına da değinen Bursalı, “Biz üçer değil en azından kendi bölgemizde 8’i zorluyoruz ve çıkarıyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Anketler tartışmalı. ‘O anketi X kurum yaptırdı, bunu başkası yaptırdı, tartışmalı’ diyoruz. Bence en güzel anket sahada yüz yüze olduğunda seçmendir. Çıplak bir şekilde karşısındasın. Ne hissettiğini diliyle söylemese gözüyle söyler. İzmir, en zor alanlardan biri diyor. Biz en zor denilen alanda bile böyleysek… Biz İzmir’de bugüne kadar alınmamış rekor bir oy bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk turda seçilmesiyle ilgili en küçük bir tereddüt görmüyoruz. Mecliste de Cumhur İttifakı olarak çoğunlukta olacağız. Açıkçası sahaya inmeden ‘acabalarım’ vardı. Ama sahaya inince bu tereddütlerim gitti” ifadelerini kullandı.
SAHADAKİ BÜTÜN ŞİKAYETLER YEREL YÖNETİMLE ALAKALI
Saha izlenimleri üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerine ‘makyaj’ eleştirisi yapan Bursalı, asli şikayetlerin yerel yönetimlere karşı olduğunun altını çizerek şunları söyledi; “Sahada bugüne kadar karşılaştığım eleştiriler hem ilçe hem de büyükşehir olarak yerel yönetimlerle ilgilİ... Ben geçmişte de burada yaşadığım için bana sahada söylenen eleştirileri yaşamış biriyim. Ben buradan ayrılalı 6 yıl oldu. Ben 6 yıl sonra geldiğimde buranın bu sorunların çözülmesini daha da artığını gördüm. Ayrıca sahada bana yapılan eleştirilerin yüzde 99’u yerel yönetimlerle ilgili. Bunların en başında da ulaşım var. Alternatif yolların olmaması çok büyük sorun. Ulaşım en büyük sorun. Ayrıca Körfez’in kokusu. Ben çocuktun Körfez kokuyordu, rahmetli Piriştina’nın yatırımlarıyla çözülmüştü. Kocaoğlu zamanında tekrar bugün hepimizin yaşadığı aynı süreç dejavu gibi geriye dönmüş. Onun dışında… Bisikletli, tramvaylı… Makyaj güzel de. İş makyaj değil. Bu kentte yaşarken asıl olan diğer konularda hizmetleri alabilmek önemli. Ben kavga etmeye değil, çözüm üretmeye geldik diyorum. Bu kentin yerel iktidarı 25 yıldır CHP’li belediyeler. Yapılan hizmetlerden de ‘hizmet siyaseti’ dışında bir ‘algı siyaseti’ var. Kendi yapamadıklarını ve yapamadıklarını bir algı üzerinden yapıyorlar. Türkiye genelinde yapraklarını burada lokal anlamda daha da güçlü görüyoruz. Bana sahada gelen bütün şikâyete yerel iktidarın yaptıkları ya da yapmadıkları.”
8 VEKİLİ GARANTİLEDİK
İzmir’deki iddiasına ilişkin soruların soruyu da yanıtlayan Bursalı, “Biz iddialarımızı sözden çok icraatla ortaya koyan bir partiyiz. Bugüne kadar hep böyle oldu. Cumhurbaşkanımız ne söylediyse belki daha da üzerine koyarak ilerleyen bir partiyiz. Biz 14 Mayıs sandıktan çıkan sonuçlarla konuşmayı tercih ediyoruz. İzmir'de yapılmışlar yapılacakların temini Öyle 9’a 9, 10’a 10 gibi değil ama… Birinci bölgede 8’i garantiledik. 14 Mayıs akşamı İzmir’den çok güçlü bir mesaj vereceğiz. Rekor bir oy alacağız” dedi.
YANIT VERMEME NEDENİM KAVGADAN KAÇMAK DEĞİL
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun AK Parti vekil adaylarının 23 Nisan töreninde ‘çocuklara ayrılan’ yere oturmasına ilişkin eleştirisine de ‘kavgadan kaçmam’ yanıtı veren Bursalı, “Ben ne tartışmadan kaçarım ne de polemikten. Ama ben geldiğim gün, ‘ben kavga etmeye gelmedim’ dedim. Kavga etmek tarzım değil. Ben üzüm yemenin peşindeyim. Ama kırmızı çizgilere dokunulduğunda efelenirim. Bir yanım Efe, bir yanım Arnavut. Bir yanım inadım inat bir yanım efe yani. Ama kavgadan da kaçmam Sayın CHP İl Başkanı’na yanıt vermememin nedeni kavgadan kaçmak değil. Ömür vekilimin zaten cevap verdi. Ben de bana soranlara aynen söylüyorum dedim” diye konuştu.
CAM TAVAN ARTIK KIRILIYOR
Siyasette kadın rolüne ilişkin de konuşan Bursalı, mesleki tecrübelerinden hareketle konuştu ve şunları söyledi; “Siyasetimizde genellikle eril bir dil var. Kadınlar belki de ev içindeki annelik görevi nedeniyle kendini geri tutuyor. Hani cam tavan diyoruz ya. O konu. Ama bu konu aşılmaya başlandı. O cam tavan artık kırılıyor.”
