Son Mühür / Arif Enes Durak - İZDOĞA, İZULAŞ ve İZBETON’da çalışan ve Belediye-İş Sendikası’na bağlı bin 30 işçinin işine son verilmesiyle ilgili süreç devam ederken, sendikanın genel merkez yöneticileriyle birlikte İzmir’e gelen Yurdakul, sabah saatlerinde Başkan Tugay’la bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından İzmir İl Temsilciliği’nde düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulunan Yurdakul, en düşük işçi maaşlarının gerçek durumu ve toplu iş sözleşmesinin (TİS) perde arkasına dair önemli ifadeler kullandı.
"Arkadaşlarımız İzmir halkının önüne atılıyor"
Toplantıya katılan işten çıkarılmış işçilerin önünde konuşan Yurdakul, sabahki görüşmeye ilişkin, “Sabah bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşme aracılar vasıtasıyla oldu. Sabah görüştük biraz sonra isterlerse yine görüşürüz. Biz de küskünlük dargınlık olmaz. Bugüne kadar sosyal medyada basında konuşulanların sonrası arkadaşlarımız İzmir halkının önüne atılıyor... Haksız söylemlerle ve ithamlarla... Bunlar doğru rakamlar değil. Bunları başkana da söyledim anlatmak zorluk çektim” ifadelerini kullandı.
"Karşıyaka’da doğruydu da Büyükşehir’de eğri mi oldu?”
TİS sürecinde yaşananlara dikkat çeken Yurdakul, sendikanın üzerine düşeni yaptığını vurgulayarak, "Sözleşmeler 3 saatte bitmeli. Uğraşıldığına rağmen 4 ayda bitirilmemiş... ‘Bize seçim mi kaybettirmek istiyorlar’ tarzında söylemler geldi. Seçimden bir hafta önce siz de Karşıyaka Belediye Başkanıydınız, sözleşmeyi bitirdiniz. Karşıyaka’da doğruydu da Büyükşehirde eğri mi oldu?” diye sordu.
"Bizler emekçiyiz"
Sözleşmeye eklenen bazı maddelerin iyi niyetle hazırlandığını belirten Yurdakul, “Bizler emekçiyiz. Emekçi haksızlık yapanın karşısında olur. Sayın Başkan, bizim çocuklarımız da çok değerli; sen de bunu söyleyeceksin” dedi.
“Maaşlar 80 bin TL değil"
Başkan Tugay’ın “En düşük işçi maaşı 80 bin TL” açıklamasına tepki gösteren Yurdakul, gerçek maaşların çok daha düşük olduğunu belirterek, “Belediye İş üyesi işçilerin en az aldığı ücret 80 bin lira diyor, bugün de tekrarladık. Öyle değil. Maaşlar 55-65 bin lira arası. Bordrolar belediye tarafından gönderilen bordrolar. En düşük maaşlar burada. 80 bin lira nerede kardeşim? Yasal kesinti konulduğunda bile 80 bin lira olmuyor. Bir vergi adaletsizliği için de savaşıyoruz. Bunu zaten eleştiriyoruz. Eylül ayındaki artışta 130 bin lirayı bulacağını söylüyorlar. Bizim aylık artışımız 6 aylık çakma enflasyon. Tahmin edebiliriz. Nasıl hesapladınız bunu da 130 çıktı. Ben 15’in üzerine cebimden koyacağım arkadaşlara vereceğim. Eylül ayındaki artışa 5 de ben ekleyeceğim. 130’dan düşeceğim. Protokolü de ben yapacağım. Ankara’da da söyledim. Konuşmuşlar ancak kabul etmemiş” dedi.
“Tehdit ederek diz çöktüremezsiniz”
Yurdakul, işten çıkarılan işçiler için hukuki sürecin başlatıldığını açıklayarak şu ifadeleri kullandı:
““Bunu masa başında uzlaşarak çözmek isterdim. Protokoller çalışan lehine yapılır. Aleyhine olmaz. Müzakere istiyorsan 6 ay sonra yetkisi gelecek sözleşme için. Yetki geldiğinde müzakere masasında konuşuruz. Orası müzakere masası. Arkadaşlarımızı ailelerini aç bırakmakla tehdit edip bize diz çöktürmeye çalışırsanız biz diz çökmeyiz. Bu arkadaşlarımızı neden işten attınız? Fazla almıyor yahu. Daha dün bir yapı yeriyle sözleşme imzaladınız. Belediye İş örgütlü bir şekilde dayanışma içinde bir parça daha iyi olması için yoksulluk sınırının üzerine çıkmak lazım. Gerekirse bordroları İzmir halkına dağıtacağız. Öyle konuşmak mesele değil. Bir adım geri atan namerttir. Ölmemek için sokağa çıkma mecburiyetinde bıraktılar bizi. 1 Temmuz’da Egemenlik Binası önündeyiz. Bizi buna zorladılar. 1 Temmuz’a kadar umarız bu haksız işten atmalar durdurulur. Olmazsa Egemenlik Binası’nda halledilir. Yoksa İzmir ve Türkiye’ye yayılacak. Türkiye’deki iller ve ilçeler de dahil olacak. Biz kendimiz için hiçbir şey istemiyoruz ancak çocuklarımızın lokmasına bir saldırı olursa hiçbir şeyi düşünmeyiz
"Taşeron hamlesi olursa mücadele ederiz"
Büyükşehir bir ‘taşeronlaşma’ hamlesi yaparsa mücadele edeceklerini söyleyen Yurdakul, "Yıllardan beri taşeron sömürüsüne karşı mücadele verdik. Bu konuda yüzlerce binlerce dava açtık. Taşeronu yaygınlaştıranlar ekonomik rantı yediler ve sonunda kadro vererek siyasi rantı da yediler. Biz taşerona en baştan beri karşıyız. Eğer burası emekten yana bir belediyeyse, başkan taşeronun önünü açmak için işçi çıkartıyorsa söylenecek çok şey vardır. Biz başkana, 'tehlikeli bir kapıyı açtığını' söyledik. Zaten aylar sonra TİS bitiyor ve yeni TİS yapılacak. Benim bu TİS'ten vazgeçme hakkım yok. Birileri için 10-20 lira para olmayabilir ama bizim için para, bundan neden vazgeçelim? Bu ülkeyi soyanlar, sömürenler paralarından feragat etsin” dedi.
"Başkanı bu işe teşvik edenler var"
Yurdakul açıklamasının sonunda, Tugay’ın en yakınında onu bu işe teşvik eden biri olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
"CHP Genel Merkezi ile döndükten sonra görüşeceğim. Biz başkana baskı yapma yolunu doğru bulmadım. Sayın Başkana da 'biz bunu hallederiz' dedim ama başkanın yakınında ona doğruyu söyleyecek birileri yok, hatta en yakınında onu bu işe teşvik edenler var"
“Seçimden sonra kaç kişi işe alındı?”
Yurdakul’un konuşmasının ardından işten çıkarılan işçiler ve Başkan Tugay’ın kısa bir videosu izlettirildi. Videoda işten çıkarılan işçilerin çalışma koşulları ve aldıkları ücretlere yer verildi. Yurdakul, videonun ardından “seçimden sonra kaç kişi işe alındı?” ifadelerini kullanarak, “Biz kent yaşamı için gereken hizmetleri veriyoruz. Çalışmayanın arkasında dayısı, emmisi var diye dokunmuyorsunuz. Çalışan, emek veren insandan ne istiyorsunuz? Seçimden sonra kaç kişi aldığınızı resmi rakamlarla İzmir halkıyla paylaşın. İşçi arkadaşlar, tebliğ edilenler bugünden itibaren arabulucuya gitsin. Haksızlığa uğrayanların yanındayız” dedi.